Kaçınılmaz olandır.
Nitekim hayatını ellerinin arasında tutabilen bir insan evladı yoktur. Hayatımız sandığımız kadar da kendi kontrolümüz altında değil. Hele Türkiye gibi bir yerde bunu iddia etmek çok zor.
Her insanın travmaları olabilir. Ruhsal, bilişsel, somatik, fizyolojik sorunlar yaşayabiliriz. Bunlar gayet normal. Anormal olan kendimizi sorunlu kabul edip sorunlarımız için çözüm aramayı bırakmaktır. Asıl sorun kendimizden ve hayattan vazgeçmektir. Evet her şey fazlasıyla bezdirici. Fakat ne ben oldum, başardım, piştim havasında olmalı insan ne de yandım, bittim, kül oldum diye umurunu yitirmeli tamamen. Allah sabırlar versin.
34 yaşındayım, yolun sonunda olmadığımı biliyorum ama başında da değilim. kendimi biraz ziyan olmuş gibi hissediyorum, zamanın bu kadar hızlı geçtiği gerçeğini kabullenmek ağır geliyor, kabullenemiyorum. genç olduğunun farkında olan gençlere özeniyorum. En güzel yıllarım hayatta kalabilmek için didinmeyle geçti, ya açtım ya kalacak yerim yoktu. maddiyata ilişkin problemlerim bittiğinde 30 yaşındaydım, kendimin farkına 30 yaşında vardım. Ama ben 30 yaşında korkak biri oldum, 30 yaşında özgüvenimi tamamen kaybettim. neden böyle olduğunu bilemiyorum çünkü 20li yaşlarda gözü kara biriydim ve kendimi çok güzel bir kız olarak görürdüm. 30 yaşımda hepsi bitti. bir ortama girdiğimde aldığım iltifatlar bile inandırıcılıktan uzak gelmeye başladı, içime kapandım. çevremdeki arkadaşlarım sürekli deyt muhabbetlerini anlatıyorlar, o kadar boş geliyor ki mecburiyetten dinliyorum. aşk meşk işlerinde çok başarılı bir kız değildim zaten ama 30 olunca tamamen bitti hepsi. bu süreçte yine de birinden hoşlandım, görüşmek istedim. ailemi sordu, aile üyelerimden vefat edenleri söyledikten sonra senin travman çoktur çekemem gibi bir cümle kurdu, şok oldum. Belki de özgüvenimi bu piç sarstı bilmiyorum. Çünkü baya kalbim acıdı, zaten anlatmayacaktım diye geçiştirdim. kimseyi tanımak istemiyorum, hata yapmaktan korkuyorum. sevilmemekten çok korkuyorum. sürekli içimde bir kaygı hali var, kabuğumu kıramıyorum. Kendimi bir hücredeyrimişim gibi hissediyorum. maddi problemlerimi aştım ama manevi sorunlarla baş edemiyorum. annemi çok özledim. hayatta olsa yanımda olsa güvende hissederdim belki bilmiyorum. hep gözlerim doluyor hep hislerimi erteliyorum, ağlamaya bile korkuyorum ya depresyona girersem de toparlayamazsam diye bu da böyle bir mallığımdır. içim sıkılıyor kimseye anlatamazdım bunları buraya yazdım.
bir hayat elilerinin arasından kayıp gidiyorsa o hayatı haketmemişsin demektir. bırak gitsin. gerçekten yaşamayı hakeden o hayatın peşini bırakmaz çünkü.