bardağın dolu tarafını görmemek. fakat, benim bardağımda hiç su yok! dudaklarım çatlak! ellerim titrek! kapı kapı dolanıp sevgi dilenesim geliyor insanlardan. yanlarına sokulup, hafifçe fısıldamak istiyorum: "allah rızası için bir yudum sevgi!"
korkuyorum. korkum, boş çevrilmek değil, insanlarda sevgi olduğunu kendilerine hatırlatıp, mutluluk oyunlarına son vermek. onun için geri çekiliyorum. kendi dünyama. var ettiğim o hayal dünyasına. üzerime tülden daha ince ve hassas hayallerimi çekip uyumaya çalışıyorum. olmuyor. dışarıda, bir yerlerde üvey babanın birisi kızına cinsel tacizde bulunuyor. görmesem de biliyorum. uykum kaçıyor. ben kovalıyorum.
sadece uykum mu? her şey kaçıyor! ve, herkes! hayatı kim maratona çevirdi bilmiyorum. aşk'ı, kim körebe oyununa çevirdi? o'nu da bilmiyorum! "bir elime geçirsem" diyorum, kendi kendime. "hayata başlama vuruşunu yapanı bir elime geçirsem!"
gerisi gelmiyor! gerisi yok çünkü. bir saniye hatta bir salise sonramın garantisi olmayan bir evrende gerisi yok hiçbir şeyin! kimin umrunda ama? herkes onar yıllık planların derdinde? herkes gelecek'ten bahsediyor!
onun için, artık üzerini karalayarak yaşıyorum hayatın. çünkü; gerekçemin doğruluğundan eminim. beyaz bir hayatla siyah bir hayatın ne farkı var? milyarlarca insan beyaz'ı renkten dahi saymadığı sürece!