tanrının cezası şehirdeki herkesi, herşeyi; para için yalvaran dilencilerin de içine edeyim. arkamdan bana gülenleri de. arabamın temiz ön camını kirleten sokak serserisinin de içine edeyim. bir iş bulsana asalak! hurda taksileriyle caddelerde sürat yapan, kötü kokularıyla geçtiği her yeri ve hayatımı kokutan sihlerle pakistanlıların da içine edeyim. sanki eğitim yapan teröristler. chelsea'nin ibnelerinin de içine edeyim. ağdalı göğüsleri ve şişmiş kaslarıyla parklarda, iskelelerde birbirini boşaltan kanlı aletlerini sallayan ibnelerin de içine edeyim. pahalı meyvelerden piramitleri, plastiğe sardıkları lale ve gülleriyle koreli manavların da içine edeyim. 10 yıldır buradalar, hiç biri bu dili konuşamaz. brighton plajındaki rusların da edeyim. haydutlar, kafelerde oturmuş, ellerinde küçük bardaklar, dişlerinin arasında küp şeker çay içiyorlar. aç gözlüler, her yere giriyor, her şeyi ele geçiriyorlar. geldikleri yere dönsün hepsi. kirli gabardinleri içinde 47. caddeyi işgal eden, kara şapkalı, kepekli , hadislerinde sattıkları ırkçılık kokan elmaslarının da içine edeyim. wall street brokerlarının da; evrenin kendini beğenmiş hakimleri. michael douglas, gordon geko özentisi pislikleri, işleri güçleri çalışan insanları yolmanın yeni yollarını bulmak. enron pisliklerini ömür boyu hapse tıkın gitsin. bush ve chaney'nin bu pislikten haberi yok mu sanıyorsunuz? saçmalamayın lütfen; tycon, fiat, inclone; porto riko'lularında içine edeyim. bir arabada 20 kişi. bütün şehrin refah seviyesini düşürüyorlar. şehirdeki en berbat toplum. sakın bana dominiklilerden bahsetmeyin. onların yanında porto rikolular iyi kalıyor. jöleli saçları, naylon takımları ve aziz antoni madolyonları ile bensonsort italyanlarının da içine edeyim. jason galombi imzalı luici slagger beyzbol sopalarını sallar sopranolar dizisi için seçmelere giderler. hermes eşarpları ve 50 $lık pabuci enginarlarıyla yukarı doğu yakası kadınlarının da içine edeyim. besili suratları, gerilmiş, çekilmiş, toparlanmış ama hala boya içindedir. yine de kimseyi kandıramazsın hayatım. afrikalıların da içine edeyim. asla pas vermezler, asla savunma yapmak istemezler. potaya her uzanışlarında en az 5 adım atarlar sonra da her şeyin suçunu beyaz adama yüklerler. kölelik 170 yıl önce sona erdi, aşın bunları da hayatınıza devam edin.
pompalarını anüse daldıran, masumlara 41 el ateş eden ve üniformalarının arkasına sığınan yozlaşmış polislerin de içine edeyim. güvenimize ihanet ettiniz. ellerini masum çocukların pantolonlarına daldıran rahiplere de edeyim. onları koruyup bizlere şeytan ilan eden kiliseye de. hazır başlamışken isanın da içine edeyim. çok kolay kurtuldu. çarmıhta bir gün, cehennemde bir hafta sonu karşılığında meleklerin topundan da,halleluah isa. hapiste 7 yıl kalmayı denesene isa. usame bin ladin'in de, el kaide'ninde, bütün köktendinci pisliklerinde içine edeyim. umarım öbür dünyadaki hayatınızı öldürdüğünüz binlerce masumun adına size vaadedilen 72 fahişe ile sonsuza dek cayır cayır yanarak geçirirsiniz. sizi havlu kafalı deve jokeyleri, asil irlandalı kıçımı bile öpemezsiniz. jacob alensy de kahrolsun. aciz, mızmız herif. francis xavier slattery de kahrolsun. gözlerini kız arkadaşımın kalçasına dikmiş beni yargılayan en yakın dostum. naturel rivera da kahrolsun. ona güvendim ama o beni sırtımdan bıçakladı. beni federallere sattı. adi fahişe! babam da kahrolsun. bitmeyen yasıyla barın arkasına geçmiş bir bardak soda yudumlayıp itfaiyecilere viski satıyor ve bronx pomperlarına tezahürat yapıyor. bu şehrin de herkesin de canı cehenneme! asroria'nın sıra sıra evlerinden park avanue'nin çatı katlarına, bronx'taki kamu sitelerinden, soho daki tavan aralarına, alfabe şehrindeki apartmanlardan park stark'taki taş evlere ,stanton adası'na kadar.bir depremle yerle bir olsun hepsi! yangınlar her yeri sarsın, şehir kül olana dek yansın! ve sular yükselip bu fare dolu kenti okyanusa gömsün!