insan bazen öyle bir bunalır ki artık herşeyden elini çekmiştir. artık ona hiçbir şey anlamlı gelmez herşey boştur. fakat bütün bunlar bir yana hayatın en güzel yanı herşeyden vazgeçtiğimiz zaman sizi hayata bağlayan birisi olduğunu düşündüğünüz andır.
üniversiteden mezun olunan an. belki sonradan aranabilir, o günlere geri dönsem denilebilir ama son sınavın acıklanıp mezun oldugunu ögrendiğinde aldığın haz bir başkaymış hakkaten.
(bkz: bugün anladım)
bazı anlar vardır içinde kaybolduğun, sadece yaşayanların bilebildiği, gizemli, o an ne olsa o andan başkasının kıymeti olmadığı, içinde eriyip kaybolmak isteyeceğin, beklediğin, beklettiğin, ruh, karmaşa, herşeyin içine sığdığı en sersemletici olan..işte o an geçtiğinde en güzel an olur.
sınıfça öss sonrası avrupa yakasına eğlenceye gitmek için bindiğimiz üsküdar-beşiktaş vapurunda o günün verdiği rahatlık ve o ortamdaki gülüşmeler.. şakalaşmalar.. ve vapurdan seyir edilen o güzel istanbul manzarası..
dondurmak istenen anlardır. her aklına geldigi zaman "tüh keske fotograf makinem yanımda olsaydı" dedigin anlardır. ömür törpüsünün ilk kez abi dedigi andır bazen.
bazen ise sapkacının önünde dostlarınla saatlerce sapka denemektir. ama en tatlısı aynı aynada canının içinin yüzünü gormektir.
her karanlığın sonunda aydınlığa çıktığını gördüğün andır. *
ya da kimi zaman; eski bir arkadaştan gelen bir telefondur,
bankaya girdiğinde çok sıra yokmuş dediğin andır
canının çektiği yemeği eve gidince annen tarafından çoktan yapıldığını gördüğün andır,
uzun bir hasretliğin sonunda bitmesi ve yakınlarının boynuna sarıldığın andır,
kısacası kendi arzuladığın mucizenin senin için çoktan gerçekleşmiş olduğunu -en azından- anladığın andır.
arabanın içinde sevdiğine * sarılıp, onun göğsünde yattığı ve radyoda 'sana olan sevdamdır' şarkısının çaldığı andır... gittiğiniz o 1 km size 10 mt. gibi gelir* seni seviyorum gülüm her ne kadar bilmesen de* senden uzakta geçen her saniye sana olan sevdam biraz daha artıyor. (bkz: şehirler arası aşk yaşamak)
okuldan veya işten çıkarsınnız , evinize 500 metre kala bağırsaklarınız aniden olduğundan daha fazla çalışmaya başlar , nedense bu olay hep o lanet olası köşeden geçerken olur ve beyniniz size koşmanızı söyler. patlayacak duruma gelmişsinizdir, soğuk soğuk terlemeye başlarsınız. sonunda evinize ulaşmışsınızdır aceleyle ne var ne yok tuvalete dalarsınız. ve işte o an gelir başarmanın getirdiği inanılmaz huzur ve hafiflik. nekadar farkında olmasanızda çoğu zaman hayatın en güzel anıdır sizin için . **
en zor gününüzde çaresiz kaldığınızda kapıdan içeriye giren arkadaşlarınızın "daha ölmedik biz varız" demesi ve o gözlerdeki anlamı farkettiğiniz andır.