hayatın en boktan sürecini yaşıyorum diye düşünüyorsan üzgünüm ki yanlış düşünüyorsun. çünkü hayat sana aslında bu iyi günün adamım demek istiyor. daha sana onu yedirecek. sen boku yedik en kötüsü buydu dediğinde daha kötüsüyle karşılaşacaksın.
bu hayatın sana en kötüsü bu değil aslında anla deme biçimidir.
Adı üstünde boktan bir durum.. Tuttuğunu ziken beni bile perişan etmiştir.. Şekilciliğe gerek yok, aşk pişmanlığı benimki, ayrıldım utanıyorum.. Tekrar ona dokunmaya, naber demeye o kadar uzak olmak.. Ne kadar kötü lan.. insan aşık olduğunu ayrılınca öğrenecek kadar mal olabilir mi.. Oluyormuş.. Önceden olsa rehberi karıştırır boş durmazdım ama ben aşıkmışım amk.. Sözlüğe kusasım var,Hic tanımadığım biriyle dertleşir gibi.. amına koyayım kendimin.
daha kötüsünün olacağını bilip süreci dramatize etmeden atlatmayı gerektirir. ilkokuldaydım anadolu lisesi sınavlarına hazırlanıyordum ama kanım kaynıyordu dersaneden kaçıp kaçıp duruyordum, babamdan hayatımdaki ilk ve tek dayağı yedim, kendi halime sinir olurdum... Orta 1 deydim normal bir ilkokuldan birincilikle mezun olup şehrin en iyi anadolu lisesinde en iyi öğrencileriyle okuyordum, hazırlık sonrası normal okula da alışamamıştım fen bilgim bile 2 gelmişti ilk dönem okulu bırakıp düz okula mı devam etsem diye düşünüyordum, o zaman hayatımın en boktan dönemiydi. Orta üç e geldim en yakın arkadaşlarımın iricesinden bir yumruk yedim, sonra birinin gözünü morarttım, diğerinin de neredeyse burnunu kırıyordum 3 e 1 kalmıştım koskoca sınıfta, piçlik üzerine piçlik yapıyorlardı, okula giderken ulan bugün ne piçlik yapacaklar diye nefesim daralırdı velhasıl burnunu kırmaya çalıştığım çocuğun burnunu ciddi ciddi kırınca barıştık, zaten ertesi yıl da liseye geçtik ibneler başka sınıfa düştü o dönem de bitti. lise 1deydim, sınıfta güzel kız yoktu, bu sefer yeni arkadaşlarım piçlik yapmasa da geri-zekalı tiplerdi, yalnız kalmıştım sonra gerizekalılıklarına alıştım. Lise 2ye geçtik o gerizekalı kankalarımla geyiğin tavanına vurduk bir kıza aşık oldum, yüz vermedi, yıllar yılı sevdim ama lise 2 lise 3 aşk konusundan boktan zamanlardı, o zamanlar da geçti. Üniversite hazırlığa başladım, tembel yaratılışlı bir insan olarak üniversite sınavından istediğim yüksek puanı alamadım, dert etmedim 2. yıl hazırlandım yine alamadım inat ettim 3. yıl hazırlandım yine alamadım kendimi istemediğim bir okulda istemediğim adamlarla okurken buldum burada 6 yıl okudum, mezun oldum. şimdi ise biraz çalıştım, baktım hedeflerime hitap etmiyor bu iş, işsizim, işsizlik parasızlığı, parasızlık evde oturmayı beraberinde getirir. Bunu da dert etmiyorum, etmeyeceğim de, dert etsem etsem çok değer verdiğim ve yaşanılan farklı şehir meselesinden ötürü birlikteliğimizin yürümediği eski kız arkadaşımın karşısına dikilip de benimle evlen! işim var, param var diyemediğimi dert ediyorum ki fazla değil. ne olacak değer verecek başkasını buluruz.
velhasıl hayat boktandır, eğlenceli kısımları üçtür beştir. ilk köpeğine sahip olduğun zaman, gerçekten sevdiğin ilk kız arkadaşına sahip olduğun zaman, ilk multiplayer oyununu oynadığın zaman, ilk yeğenini sevdiğin zaman ve benim tadmadığım inşallah tadacağım ilk çocuğunu sevdiğin zaman mutlu olup eğleneceksindir en fazla. ortada kalan süreçler boş beleş süreçlerdir. Ha tabi zevk aldığın işi yapıp üretimlerinden memnun olursun orasını bilemem. Herhalde şuan dağda subay olarak görev yapsaydım belki zorlu olurdu benim için ama mutlu olurdum da. velhasıl benim zamanımda kara harp okuluna sivil liseden almıyorlardı, ortaokulda da askeri liseye gitmeye cesaret edemeyecek kadar rahatıma düşkündüm, üniversitede giderim! diyordum.
new orkta okulu bitrimissindir. Zaten kendini bildin bileli benzin istasyonu pizzacilik dondurma gibi islerde yormussundur calismaktan. Ama okul bitti esas simdi calisma zamani deyip daha cok calismak lazim dersin kendi kendine. Berbat olan durumsa, pizzada dondurmada kazandigin nakit para, baskasinin yaninda aldigin çek ile odenen paradan cok daha fazladir.
hep "şu an"'a denk gelendir. geçmiş olumsuz yanlarla değil, çoğu zaman olumlu tarafları ile hatırlanır. geçmişe duyulan özlemde hep bu yüzdendir. geçmişin özleminde, geleceğin merakında yaşadığımızdan, suçlu hep yaşadığımız an'dır.