bugün

hayatın en sıkıcı, en boktan, en olmaması güzel ama en olmazsa olmaz tarafı.

çabalar, uğraşlar, istekler, beklentiler...

toplumun hangi sınıfında, hangi merdivende veya basamakta olursanız olun. hiç farketmez.

sadece insan olun ve yaşayın, deneyin ve uğraşın. sonucu budur.

saçmadır, aptalcadır ama buz gibi gerçektir.

umutsuzluğa, depresyona sürükler ama bütün bunlar da yeni bir motivasyon yaratmaz.

en mutlu anınız da, en mutsuz anınız, dipsiz kuyuları andıran depresyonlarınız ve elbette ki sonsuz gökyüzlerine sığmayacak mutluluklarınız da bomboştur.

ve o lanet nefesi almak zorundasınızdır, yarın sabah kalktığınızda hiçbir şeyin değişmeyeceğini bilerek.

sonunu göremeseniz de sonunu bilerek.

anlamsız işte...

her şey saçma, mantıksız, gelişigüzel ve öylece anlamsız işte.

ne isterseniz isteyin, ne kadar güç ararsanız arayın ve bulursanız bulun bıkıyorsunuz bir yerde.

bir şişe şarap, bir kadeh viski, eski veya yeni herhangi bir sevgili veya isimsiz bir şairin şiir kitabı, bir hamburger veya bir takım elbise... bir yerde bıktırıyor sizleri.

ve bu azap çoğunun korktuğu cehennem azabının yerine geçiyor.

bu öyle bir azap ki yaşarken öteki tarafı düşünmenize gerek bile kalmıyor.

lanet bir diyet ödemek için ne yapıyorsunuz ki zaten?

dışarda insanlar dünyanın anasını bir şekilde üzüyor işte o her kimse, ama kimse dur demiyor.

kimse kimsenin umrunda değil ve dünya da kimseye sormadan dönüyor.

uyuşturucuların yasak olması da önemsiz çünkü dünya kendisi uyuşuk, doğuştan kafası güzel.

her zaman başı dönüyor, kendini bulamıyor, ayılamıyor bir türlü...

sadece dönüyor ve siz...

siz ne onun ne üstündekilerin bir allah kuruşu kadar umrunda bile değilsiniz.
askerden geldikten 3 ay sonrası.
genelde ders çalışırken dibine al attığımız vakitlerdir. somut şeyler ararız. mesela bu üçgen benim neyime yarayacak abi bana meslek öğretin ne biçim iş lan bu fog dı sistım diyerek celalleniriz.
cikis belgeni, eline verdikleri an.
Hayatın anlamını aramaya başlamadan önce ki evredir.
Tavsiye edilen film; --spoiler--Donnie Darko--spoiler--
30'dan sonrası.
artık hiçbirşeyin eskisi kadar zevk vermediğinin anlaşılmasının akabininde gelen evredir. sanırım depresyon evresidir.kişi bir an önce mutlu edecek şeylere yönelmelidir.
(bkz: dediğimi yap yaptığımı yapma)
üniversiteyi bitirince ''ne bok yiyecem lan ben'' dedikten sonraki evredir.
ölüceğini hatırlayınca olur genellikle insan kendi kendine sorar ''ulan bu kadar çalış bir şeyleri başarmaya çalış hayatta kalma mücadelesi ver sonra öl var mı lan böyle bir şey'' sonra genellikle bu kişi dine yönelir.
babanızı mezara gömdükten sonra ki bütün günler.
ayrılık arifesi.
bir tanıdığın ölüm haberini dıktan sonraki zamanı kapsar genellikle.
hayatınız muhteşeme yakın bi seyirde gittiği halde olması gereken kişinin yanınızda olmaması.
hayal kırıklıklarının canını yaktığı evredir.
yıllardır açıklayamadığım, içten içten beni kemirip bitiren. hayatımın ve umutlarımın gereksizliğini, yok oluşunu garantileyen durum. acizlik!
(bkz: eğer sekiz yaşındaysanız hayat gerçekten çok zor)*
birisini o kucucuk hayatina sigdiramazsin ve gun gelir bakarsin ki, ayni kisi, meger degil hayatinin icine sigmamak, hayatinin icine sicmamak icin gitmistir.

gidenler iyi bilir; kalanlar, gidenlerde de kalir.
into the wild filmini izledikten sonraki evredir.
en büyük acıların bile unutulduğunu ve o duruma alışılabildiğini gördükten sonra siktiri çekiyorsun her türlü kendini dert sanan şeylere.
(bkz: mala bağlamak)
depresyonla haşır neşir olma evresidir. sağlıklı bir ruh haline alemet etmez.
toplumsal cinnet yaşayan bir ülkede yoğun hissedilen hislerdir. psikolog veya psikiyatrist tavsiye edilebilir, ama sorun sizde değil de, çevresel faktörlerde ve diğer insanlardaysa, bu durum tedavinin verimliliğini düşürebilir.

not: ergenlik evresinde de sıkça görülür.
kişiliğiniz oturduktan sonra.
ya imanla ya da intiharla sonuçlanacak evredir. imanla sonuçlanan "*hayatın geçici bir oyun olduğunu" farkedecektir. diğer her şey intihardır zaten.
onu hergün farkediyoruz zaten ama yapacak birşey yok. Birgün ölmek için hergün yaşıyoruz işte.
dünya hayatı boş değil geçicidir.
tabi inançlı biriyseniz. değilseniz buradan ötesini boş ver dostum buradan sonrasını okuma sen o evreyi yaz geç.
dünya bizim inancımıza göre bir sınav mekanıdır.
bu sınavda kutsal kitabı açıp bakmak serbest orada her şey yazılı bu hayatın neden boş olmadığını göreceksiniz.

evet sabah sabah sanal cihadımı tamamlarken hala okuduğunu fark ettiğim inançsız'a da sheakspeare ile sesleniyorum... ve ölmekten korkuyorsun aslında yaşamayı bilmediğin için.