gelebilen histir. ama şöyle de düşünmek gerekir. evet bazen hayat bizi bir şeylerden kaçırır. fakat bu her zaman için iyi şeylerden kaçırmak değil, kötü şeylerden de kaçırabilir. her şerde bir hayır vardır olayı da buradan çıkar galiba. ben hep derim. hayatta iyi şeyler de hep üst üste gelebilir. ama işte insanoğluyuz her şeyim iyi gidiyor kesin bir bokluk çıkacak der, nazar değdirebiliriz. bir yerde şükürsüzlük olayı. bunları en çokta kendime söylemek istiyorum. kaçırmıyoruz ümidi kesmek yok. çünkü. kelebek kadar ömrümüz var, sevmek lazım hemen başlayalım.
beş hayat görürsün, "kaçırdım lan hayatı" dersin, bir başka beş hayat görürsün haline şükredersin. her ikisi de lüzumsuz mukayeseler: aslolan "ne yapmak istiyorum ve yapmak istediklerim için ne yapıyorum" sorusunu kendine sormaktır. kaçırılan şey hayat değil, kişinin kendi kendisiyle yapmaya korktuğu, çekindiği ya da ürperdiği o samimi muhabbettir.
bunu yapmadıktan sonra histirip gitmekten gayrı bir yol yok zaten...
Şuan beyrut'ta bir yatakta uzanıp haftaya güney amerika'nın ilk durağı olarak brezilya'yA mı, şili'ye mi diye düşünmek varken; 4 yıldır yaşadığım erzurum'da sıradan bir gece daha yaşıyorum.
Dünyanın popüler, turistik değil de, daha ziyade lokal yerlerini gezip; birebir yaşayarak kültürlere, tarihe, binlerce kilometre uzaktaki günlük yaşamlara dokunabilmek varken yapamamak bu hissi yaşatıyor.
Bunu en çok ne zaman hissediyorum biliyormusun, bir şeylerden kaçarken hayattan kaçıyorum ya da o benden kaçıyor.Bilmiyorum kendime kaldığımda kaybettiğim hayat gözümde neye eş değer?
Hani yarışta kestirme yola girersin, dikenlerin içinde cebelleşirken ''ulan geride mi kaldım acaba. herkesin gittiği yoldan mı gitseydim'' diye hissedersin ya. Tam öyleyim.
Başkaları okulu bitirir siz bitirmesiniz, işe girerler, evlenir, çoluk çocuk sahibi olurlar ev araba, tatiller derken bunları sosyal medyada paylaşır. Örnek verilen komşu kızı, oğlu olur bunlar. Siz ise dönem olarak yapmanız gerekenleri hâlâ yapamamış daha kötüsü ne yapmak istediğinize bir türlü karar verememişsinizdir. Bu da içinizi kemirir.
Geçen seneden beri sürekli olarak düşündüğüm şey bu. Öyle bir his ki, içini yeyip bitirir. Yapmak istediklerin ve yaptıkların makası her geçen gün daha fazla açılır. Böyle gözünün önünden geçip gider bazen istediğin şeyler, hayallerin. Sen sadece oturup izlersin.