bugün

çıkılamaz bir döngü. hayatı kaçırıyoruzdur belki ama kime ve neye göre. yaşamak istediğimiz ya da yaşamak istemediğimiz şeyleri eğer seçemiyorsak evet hayatı büyük olasılıkla kaçırıyoruz.
Hayat hep kaçacak. Doyumsuz varlıklar olduğumuz için her zaman daha fazlasını isteyeceğiz ve isteklerimizi yerine getiremeyeceğiz. Örneğin Toyota kullanıyorum. Lan diyorum, Mercedes neden kullanamıyorum ben? Hayat, Mercedes’le güzel. Mercedes alsam lan diyeceğim helikopter neden kullanamıyorum?

Hayat sana ayak uydurmayacak. Sen hayatı yakalayacaksın.
Bence sosyal meyda yüzünden sürekli birbirimizin hayatlarını gözetliyoruz istemesekte gözümüze sokuyorlar kapatsaksa sanki biseyleri kaçırmisiz hissi beliriveriyor yani toplu halde ayni seye yönlendiriliyoruz bu bizi mecbur ve kurtuluşu imkansiz kılıyor.
bir şeylerle oyalanırken hayatın kaçıp gitmesidir. bu durumu ortadan kaldırmak için sorunlara kafa yorduktan sonra çözümsüzse sürekli kafa yormamalı ve bir şekilde hayatımıza devam etmeliyiz.
Odamdaki sivrisineği öldürmeye çalışıyorum. Hayatı kaçırmış olur muyum?
neyse su sigarayi icip banyoya gireyim.

kacacak bir hayatim yok.
His değil gerçek. Hayat kaçıyor. Tutmak imkansız.

Anı yaşamak en doğru olan.
gün içinde o kadar koşturmaca içindeyiz ki, o kadar çok yapmamız, bitirmemiz gereken iş var ki hayatı kaçırıyoruz.
En 40 olunca sorguluyor insan hayatı.

Kaçırıyorum falan da kalmıyor artık...

Neyi kaçırmışsan onu görüyorsun ve elinden pek de bir şey gelmiyor çoğu konuda.
Gecenin bu vakti, uyumam gerekirken, gelmeseydi iyiydi aslında.

Amaaan.. boş ver. nasıl olsa, işe geç kalma, kavulma gibi riskim yok, yatarım öğleye kadar, nolcak sanki..
bir yerinden yakalamaya çalışıp başarılı oldukça unutulan histir. bir şeyler denemek gerekir zaman zaman.
Üniversiteler online olunca ben dahil birçok öğrencinin yaşadığı histir.
içinde bulunduğum bunalımdan kaçmak isteyip çok uzun süredir gitmemiş olduğum if beşiktaş’da yemek yerken fark ettiğim hadisedir.
(bkz: Fomo)
Hayat dediğin nedir ki?

Bir düş, birkaç görüntü.
Herkesin biyolojik zamanlaması kendine özgüdür. Herkes 20lerde evleniyor diye siz de 20leri geçmekle hayatı kaçırmış olmazsınız. Ergenlik gibi. Herkes 13. Yaş gününde girmez ergenliğe. Siz 15 yaşınızda ergenliğe girmekle hayatı kaçırmış olmazsınız, korkmayın.
O his yaşlandığında daha da artıyor diyorlar.
hayatın tamamına yetişmek mümkün olmadığından, bizi etkileyen evrelerin kaçıyor izlenimini vermesi olağandır.
hayatın geriye dönüşleri yoktur. hayatın her anı son kez yaşanır!
bir milyon dolarım olmadığı her saniye hayat benden kaçıyor.
maaşlı bir işte çalışıyorsanız bir fiil yaşadığınızdır. evden çalışma olanağı, aldığınız maaş ve yan haklara göre bu hissin yarattığı ağrının şiddeti değişecektir sadece.
kaçırmamaya çalışmakta çok yorucu bazı şeyler sonradan olmuyor gibi ya da çok geç kalıyorsun.
Bu dünyada hayatı kaçıranların oranının hayli yüksek olduğunu düşünüyorum.

Yani mesela Türkiye’ de her insanın bağlı kalmak zorunda olduğu bir işi, birlikte yaşadığı ailesi, maddi gücünün yetersizliği gibi sebepler ve sorumluluklar yüzünden mevcut hayatının ve içinde beliren arzularının hiçbir gereğini yapamadığını net bir şekilde görüyoruz. Aksayan devlet hizmetleri, o devletin ahlaktan ve adaletten yoksun bireyleri sizin hayatı yakalamanıza müsaade etmez. Tam tersi daha da dibe vurmanız olasıdır. Çünkü bıraktığınız hiçbir şey yerinde kalmıyor.

bodruma tatile gitmek için 1 yıl öncesinden para biriktiren salaklar hayatı yakaladığını zannediyor örneğin. Hayat bu şekilde geriden gelerek ve önceden planlayarak yakalanmaz. Maddi manevi tüm unsurlar bir arada olmalı. Örneğin Papua yeni Gine’ ye gitmek istiyorum şu an diyelim. Kalkıp gidebiliyor muyum? Hayır tabi ki. Neden? Bağlı olduğum bir işim. Bu işi bırakırsam başıma gelecekleri düşünüyor ve bunlar sebebiyle kaygılanıyor olmam. Evli olsam evliliğimin durumu.. falan filan uzar gider. işte Aklıma geldiği an kalkıp gidemiyorsam hayat kaçtı demektir. Çünkü bu arzum şu an için maksimum seviyede. Yaşlandıktan sonra bir zamanlar “ya ben gine ye gitmek istiyordum hadi gideyim” dersem bu beni rahatlatmaz.

Yani kısacası arkadaşlar bir kitap alırken, dışarda bir yemek yerken, teknolojik bir alet alırken, bir tatile çıkmak isterken, evlenmeyi planlarken; ben düşünmekten kafayı yiyorsam ve bunun için daima tasarruf etmek zorundaysam zamanın her anında, kusura bakmayın ama hayatı hiçbir zaman yakalayamam.

Yani hepimiz gibi işte.
Uzatmak istemiyorum daha fazla.
2023 affetmiyor.
Papua Yeni Gine'nin haritadaki yerini bile bilmiyorum; bir de oraya gitmeyi mi isteyecekmişim? Bak sen! Ulan, millette ne dertler var be! Dizini kırıp dur durduğun yerde! Bhilal'in dediği gibi, italya'nın Hamburg şehri fena olmazdı gerçi. Şaka bi' tarafa; resim yapmayı çok seviyorum ve zamansızlıktan ilerletemiyorum. Hayat öyle yıpratıyor ki; ne istek ne de zaman kalıyor.