bugün

dine sarılmaktan ziyade allah 'a sığınmaktır. insansın acizsin, elin her şeye yetemez, önce bunu kabul etmelisin. daha sonra yaşadıklarının bir sınav olduğunu; sonra rabb'inin seni terk etmediğini ve her zorluğun yanında bir de kolaylık olduğunu, kul olmanın sabır göstermek olduğunu öğrenirsin. bazen gırtlağına dolanır , hayatla ilgili sorulara boğarsın kendini o zaman da '' Allah dağına göre kar verirmiş , demek ki sen bunu yüklenebilirsin'' dersin.

ben bir ömür bunu yaşayacak bir mevzuya sahibim. inşallah en son gün, son nefeste sınavı geçmiş olarak giderim bu dünyadan.
hayatı (olası)derin üzüntülerle geçirmeden önce dine sarılması gereken insanların yaptığı yanlıştır.

dine sarılmak. nedir dine sarılmak. mensubu olduğun o koca genişliğe, ferahlığa; insana en uygun yaşam biçimine bağlı olmaktır. bunun sözünü dünyadayken allah'a vermektir.

insan doğası gereği korktuğu zaman, çaresiz kaldığı zaman, ihtiyaçlı olduğu zaman, yanındaki dostları bir bir göçmeye zaman bir dayanak noktası arar. google'a bile tapsa, düdüklü tencereye bile tapsa hatta inançsız bile olsa bu böyledir. bu dayanak noktası öyle olmalı ki her şeye gücü yetmeli. hiç ölmemeli. varlığını sürekli yanında hissetmeli. işte bu dayanak noktası allah'dır dostlar. yaratıcıdır.

insan dara düşmeden allah ile ilişkilerini düzene sokmak zorunda. dara düşünce zaten elin mahkum oluyor. zorunlu kalınca allah'a yönelmek sizce ne kadar samimi olur. genişlikteyken, bolluktayken de allah'a şükredin. size o güzellikleri veren allah'a bu nimetlerin farkında olduğunuzu bildirin. yarın öbür gün çetin bir imtihana tabi tutulduğunda rabbe yakaracak, yardım isteyecek o'nunla konuşacak yüzün olsun. buradan şu anlam çıkarılmamalı elbette. işte allah'la iyi geçinelim yarın öbür gün işimiz düşebilir. haşa. böyle bir düşünce ancak ahmaklık olurdu. kendi kendini kandırmak olurdu. anlaşıldı sanırsam. geçiyorum.

güzel insanlar. eşinizle, evladınızla, ananızla-babanızla iyi geçiniyorsunuz değil mi. neden. onları bir karşılık gütmeden seviyorsunuz da ondan. kalpten seviyorsunuz. kimi zaman yaptıkları hataları, yanlışları düzeltiyorsunuz. onlara yardımcı oluyorsunuz. allah'ı sevin. allah'ı sevin arkadaşlar. allah'ı severseniz her şey kendi kendine rayına oturacaktır zaten. allah'ı sevin ve o'nun kurallarına itaat edin. şüphesiz o kurallar bizler içindir. bizim rahatımız, ferahımız, refahımız, düzenimiz, dengemiz içindir. allah'ı gönülden samimi bir şekilde severseniz o'nun sizi sevmemesi, koruyup kollamaması için herhangi bir sebebi olmayacaktır.

bunu inanarak yapın. zararlı çıkmayacaksınız.
aptallıktır.