kahve veya kahve türevlerinin yanında ekstradan fal bakılmadığını öğrenmiştir.
starbaks fiyatları hakkında bir bilgim yok ancak fal için başka mekanlara kahve içmeye gidenlerin ödedikleri meblağları duyunca starbaks masum kalır gibime geliyor.
Beyler gittim. Gitmenize gerek yok. Olacak tek şey agresif insanların arkasında kahveniz için sıra beklerken teknoloji bağımlılarını izlemek olacak. Değmez.
Malatyada yaşayan güzide bir insandır. Başlık açılana kadar bunu fark dahi etmemiştir. Çünkü malatyada starbucks yoktur. (bkz: bunu nasıl fark edemedim)
Öncelikli olarak aptal olmadığını günümüz dünyasında en iyi şekilde betimler.
Popülerist ilgi jenerasyonu en fazla ergenlerin dikkatini çeker gelişmemiş ham beyinlerin, çünkü gitmezse berkecanın yanında ezik kalır.
Gerçekten garip yerlere gidiyor dünya.
Korkan arkadaşlar için yazıyorum;
Anlatılan gibi bir ortam yok beyler, taksimdekine de gittim, bahçeşehir üni.'nin içindekine de, Bursa'dakine de...
Mantık düz, gir mekana, "bana bir filtre kahve, -küçük- boy" (heriflerin küçük boyu bile kova, alınca görürsünüz) de, herif adını soracak, söyle, parasını ver, kahveyi al, bir köşeye tüne. Zaten kahve kültürünüz yoksa acı gelecek, yarısında atarsınız, ortamlarda da hiç gitmedim diye kötü hissetmezsiniz(tabii hissediyorsanız).
Bakmayın Berkecan'ların Pelinsu'ların oralar için "sıtarbaks harika bir yerrrr, ortam choq sheqillll!" demelerine, içeride bir bok yok ortam arayana, birkaç tane berkecan pelinsu kesişiyor standart, kalan ekip elinde laptopu kitabı takılıyor işte beleş internet var ve karışan yok diye. Dışarıdan adamlar süslemişler mekanı, kahve aparatları da haşmetli gözüküyor diye bu şatafat, o dev makinelerinde sütü köpürtmek, kahveyi bekletmek gibi işlevler dışında bir jantisi yok.
Öyle kasılıp "wayt çaklıt moka plizzz, dabıl şat olsun, toooğl boy" diyip şekil kasmaya gerek yok, ekşici fularlı abilerin falan işi o. Bildiğin sütlü kahvenin biraz şekillisi, adı ingiliççe diye hava basıyor özentiler, durum bundan ibaret.
kültür emperyalizmine maruz kalmamış, özentisiz, sade, anadolu çocuğu. Başka kültürlerde bi halt var sanıp, zıplaya zıplaya bundan kibir çıkartan tuhaf gençliğin, diğerlerini aşağılama çabasına örnek cümledir. Bizim köyde ki bir atasözü der ki: "kim dese şeyim hıyar, eline tuz alıp peşine koşar."
benimdir. vardı da biz mi gitmedik aq. gerçi olsa da gitmem adam bana ne içersiniz dese thank you sit down demekten korkuyorum amk nası bi eğitim sisteminde yetiştiysek.