Her insanın mutlaka tadacağı bir durumdur. Gün gelecek ölmek isteyeceksiniz ama ölümünde çare olmadığını anlayacaksınız. Geceleri uykusuz kalacaksınız. Gündüzleri yorgun, bitkin olacaksınız. Ailenizle olan iletişimleriniz kötüleşecek. Belkide sessizce ağlayacaksınız. Tek başınıza sahil kenarı olmasada bir parkta veya her hangi bir yerde oturup derin derin düşüneceksiniz. Ve daha fazlasını da yazmak isterdim. Fakat Spoiler vermek istemiyorum.
(bkz: haha çok komik)
Peki nasıl kurtulursunuz?
Hayattan zevk almaya bakın, hayata karşı savaşmayın, sevişin!
heeehhhh benim başlığımdır.
ulan gurbette 20 sene yaşayıp da ara sokakta akrabamı görmüş kadar sevindim bu başlığı görünce.
hayattan bıkmaakkkkk evetttttt.
bıktım sırf hayattan da değil.
iki yüzlü, kahpe, yüze gülüp arkadan gıybet eden, kötü kalpli, senin mutsuzluğunla kendine pay biçip mutlu olabilen ve
kötü kalpli insanlardan da bıktım ayrıyeten.
yaşadığım bu karmaşık ve keşmekeş ülkeden de bıktım.
iş yok güç yok
huzur yok
ailede bahtiyar ve mesut dolu günler eskide kalmış.
ölen ölene.
daha ne olsun ki?
aslında bıkmak için bir sürü sebebimizde varmış.
salla gitsin ya hayat dediğin her türlü geçiyor. Yine de çok güzel bir dönemde yaşıyoruz. Genel görelilik ispatları filan güzel şeyler. En azından yaşanmaya değer bir dönem.
bunaldım hemde çok bunaldım ne doğru dürüst tahsil yapabildim ne bir meslek sahibi olabildim samimi olduğum arkadaşım bile yok 16 yaşımdan beri ekmek davası uğruna 3 kuruş paraya it gibi orda burda çalıştım 2 kere intihar ettim zar zor bizimkiler hastaneye yetiştirdi bende isterdim güzel bir okulum olsun bakarken karşısında utançtan terlediğim bir sevdiğim yarim ve askere gidiyorum geldi çattı inşallah şehit olurum zor geliyor bu hayat bunaldım her şeyden yaşam kaygısından işsizlik korkusundan bir lokma ekmeğe muhtaç kalmaktan.
boğazda olusan yumruk ile konusma güçlügü yaratan hadisedir ilk başta. tüm gücünüzü toplar tamam konusabilirim artik dediginiz anda bu sefer gozlerden yas gelir yine konusamazsiniz. tek huzur buldugunuz yer sevdicegin yani iken o size gelir ben seninle huzurlu degilim der ve yıkım hızlanır. solucan deligi falan aramaya baslarsiniz diger boyutlara atlamak icin ama bok bulursunuz. sonra mal gibi yasamaya devam edersiniz. sonra gelir bunlari sozluge yazarsiniz cunku anlatacak birileri de yoktur etrafta ya da vardir ama kendinize bok surdurmeye cesaretiiz yoktur. oyleyken boyle iste.
yaş ilerledikçe, sevilen insanlardan ayrı kalındıkça, heyecan, coşku azaldıkça, insan kendini her geçen gün daha çaresiz ve yorgun hissettikçe gerçekleşendir. içten bir " off " çekersin ve kimseye duyurmazsın. her şey uzak ve ağır gelir. depresyondan yakanı sıyıramazsın. tek istediğin uyumak ve odana kapanmaktır. kendini kötü hissedersin, kalbin kan ağlar.
bizim de sorunlarımız var ama zevk almaya çalışıyoruz. hem de o kadar büyük sorunlar ki önümdeki birkaç yılı hiç edebilir. ama olsun hepsinin üstünden gelmeye gücümüz var evelallah.
içinde bulunduğum durum kalabalıklar içindeykende yalnızkende sürekli yalnız hissediyorum, kulağa biraz ergence geliyor ama içimi düşüncelerimi kimsenin anlayamadığını düşünüyorum.Sürekli başka uğraşlara merak salıyorum sonra çok çabuk unutuyorum bunları çok şey yapmaya çalışıyorum hepsi yarım kalıyo.Hayatı bir yerlerden tutmaya çalışıyorum, aslında tutuyorum ama yinede çok yavan kalıyo sürekli içimde bi boşluk hissediyorum.Yaşadığım güzel anlar bile tedirgin ediyo çünkü her şeyin geçici olduğunu biliyorum.