bir kitabın, hayatıma yön vermesine izin verecek kadar güçsüz olmadım hiç. öyle inanırım ki hep, insanların zihinlerinin içinde bir yön vardır zaten. kitaplar bu var olan yönleri zayıflatırlar yada daha çok güçlendirirler. bu yön vermek fikirliği daha çok, kişisel gelişim kitaplarının öne sürdüğü bir düşüncedir. yani daha kendi gelişememiş insanların, kalkıp da insanlara nasıl gelişeceklerini çeşitli taktiklerle anlatmaya çalışan, bunu matematik formüllerine, fizik kurallarına bağlayarak geçerliliğine ikna etmeye çalışan yönsüz insan işleridir.
saklansan bulunamazsın diyebileceğim bir odaya sahip yiğenimin; bu kitap sonrasında yatağını toplayan, dolabında kıyafetlerini renk sırasına göre düzenleyen, çöplük odasını harikalar diyarına çeviren bir kız olmasıyla beni şaşırtan kitaptır.