kendini hayata kabul ettirmek için kendinle barışık ol. kendini keşfet. her halinle kendini sev. hayatı fazla ciddiye almayabilirsin ama boş verme de, normal derecede önemseyebilirsin. hayat kendi başına bile güzel bir şey aslında zaten.
pandemi varken aslında o kadar güzel olmayan, pandemi olmayınca çok daha kıymetli olan, pandemiyle o kadar da tadı olmayıp pandemi olmayınca tadından yenmez olan bir şey.
gerçekleşmeyen ya da başkalarının gerçekleştirdiği hayallerin, renk solgunluğunun, anlam boşluklarının merkezinde ciddi biçimde keyifsiz olabilen süreç.
biri inansa da, dua etse de, sahip oldukları için şükretse de mutlu ve heyecanlı olmayabiliyor. uzun süredir kaybolduğumu hissediyorum ve gelecekten korkuyorum.
hayat hep bir varmış, bir yokmuş fakat unutuyoruz çoğu zaman.
âna tutunup, sevdiklerimizin değerini bilerek, gelecek kaygısını rafa kaldırmamız gerektiğini bir kez daha hatırlamamıza vesile oldu şu yaşananlar.
paniğe kapılıp, felaket tellallığı yapmak yerine elimizden gelenle, yanlarında olduğumuzu hissettirecek, küçücük bir ihtiyaçlarına bile cevap verebilmek oradaki insanlar için çok önemli. çünkü günlük hayatımızda farkında bile olmadan sahip olduklarımız, şu an oradaki insanlar için büyük lüks.
Schopenhauer’a göre hayat kör, acımasız ve anlamsız, birey ise değersizdir. Peşinde koşulan ve asla durdurulamayan zaman, varlık, oluş, düzen, iyi, yüce, mutlak, mutluluk ve bunların hepsi için ortaya konulan savaş, savaşın sonundaki hüsran. insanın bu dünyadaki bütün çabası beyhudedir. Bu nedenle o, “Zamanla elimizdeki her şey boş bir hiçliğe dönüşür ve sahip olduğu tüm değerleri kaybeder.” demektedir.