bugün

madem çok günah.
gördüğümüz ve görmediğimiz şeylerin toplamı olduğundan, üzerine ciltler dolusu kitap yazılabilir, yazılmaya da bilir.
bilmekle bilmemek arasında.
Aslında hayat çok absürd. Ama biz anlamıyoruz.
insanın kaderiyle ve seçimleriyle şekillendirmiş olduğu bir yoldur.
şerefle bitirilmesi gereken en ağır vazife.
o kadar garip ki. ölümden başka her şey boş.
bazıları için bir cezadır, bazıları için ödül, bazılarına göre sadece bir sınav, bazıları da bir zorunluluk olarak bakar.
Git gide boka batan şey. Her türlü iyiliğin, güzelliğin yanında ısrarla kendi kendinizi dibe sürüklersiniz. Ayaklarınızda çok fazla ağırlık vardır. kilolarca mı, tonlarca mı olduğuna o an kullandığınız madde karar verir.

Uyuşturucudur o kara deliğin adı. Tekrar tekrar sizi sürükler, bağımlı olmadığınızı iddia etseniz de kurtulamadığınız lanettir o. suni mutluluklar, yükseldiğin kadar düştüğün kavram karmaşaları, paranoyalar, sahte gülüşler, belki sahte sevişmeler. sevişememeler.

güvenememeler, yalnız kalmalar, kalabalık olmalar.

yardım bekleyen düşünceler, özgür kalmak isteyen ruhlar var.
hoştur ve de kimi zaman boştur.
hayalle gerçeğin karıştığı, ne zaman ne olacağının bilinmediği, tam olarak ne halta yaradığı anlaşılamayan anlar toplamı.
hakkaten çok orospudur.
Ol.
Sev.
Öl.
Keşmekeştir.
eskiden bu gün yaşadıklarımı yaşasaydım üzüntüden kahrolurdum. şu son bir kaç saat bir tuhafım tabi ki ama üzülmüyorum. böylesi daha hayırlıymış diyebiliyorum.

istanbul insanı yutuyormuş diye hep duyardık. duyardık da bilmezdik. ulan biz nerelere gittik de böyle yer görmedik. bir ayda olaylar olaylar. sapık mı istemezsin, dolandırıcı mı istemezsin sağlam insan kalmamış burada. gözünü açmayan yandı bu memlekette.

adamların dini imanı para. yok biz müslümanız yok biz öyle böyleyiz demesin kimse. yüzüne gülüp arkandan iş yapandan korkacan bu hayatta.

hayat tokadını yiye yiye,gerçeğe ayılıyoruz sağ olasın emi . en çok da beni olgunlaştırmanı sevdim. ne kadar acımazsızsın o kadar büyüyorum.

ve şunu öğrendim ki zayıflara yer yok burada. koyana koy felsefe bu.

kimse kimseye acımıyor. kimse kimseyi kara gözü için dinlemiyor. saygısızlık gördüm insanlar arasında, yalan gördüm ben hiç iyi görmedim buraları. *
Ne sevinmeyi tam yaşadığımız ne acının biraz daha azaldığı, ya da pişman olmam deyip köpek gibi pişman olduğumuz... Deli gibi sevip bir de acı çektiğimiz, diğer nefesin garantisi olmayan zaman döngüsü.
- Bazı ağaçlar, fidanlar vardır, asılırsın yere kadar, yatar ama kırılmaz. Hayat da öyle işte. Mecbursun yaşamaya. Başka bir şansım mı var?

hasan pulur.
hakkaten orospudur.
planlarıma rövaşata çaktı ve hepsi götümde patladı.
leyla ile mecnunun 10. bölümünün ilk 5 dakikası gibi olması gerekirken son 2 dakikası gibi olandır.
zaman zaman bitsede gitsek ... dediğimiz zaman dilimi.
Flörtün biz adlı şarkısında bahsettiğdir.
"Hayat… Denizde dalga gibidir.
Bazen yükselirsin… Bazen devrilirsin"
Dün üzüldüğüm olaya, bugün tebessümle yaklaşabiliyorum rahat bir şekilde. Hayat, olaylara ani tepki göstermek veya idrak edip sakin bir şekilde karar verebilmekten ibaret belki de.
koskoca bir sezonun ardından denize yakın, havası temiz, daha az bunaltan bir çatı altında birkaç hafta geçirebilmek uğruna katlanılan yorgunluk. ramazan münasebetiyle içkiye ara vermiştik ki, bunu farkettik. her türlü işi istemesek de yapıyoruz, bir şekilde dertlerin, sıkıntıların, sorunların altından kalkıyor insan. ne uğruna yapıyor bunu bilmiyorum ama içki içip para harcamak dışında zevk veren bir şey kalmamış. çekilecek dert değil valla.
mutsuz anlarınızı ansızın mutlu ana, mutlu anı da ansızın mutsuz hâle getiren sihirbaz.