bugün

canım annemin adı.
Başkalarının mutluluklarıyla, saçmalıklarla, anlamsızlıklarla sizi boğan ve istediğiniz şeylerden, kişilerden uzak tutan aptal süreç.
insanın yaşama sevincini azaltan, hayallerini öldüren, umutlarını yok eden saçmalık ve anlamsızlık dolu aptal süreç.
"Hayat, küçük anlamların toplamından oluşur; çünkü en büyük mutluluklar, sıradan anlarda saklıdır." - (Jennifer Niven, "All the Bright Places", S. 210)
...bitmez bu faninin sancısı...
Tam dert, fazla keder ve hep vicdansız.
Her gün gecenin aynısı..
Yarım, eksik ve yalnız.
insanı her gün can sıkıntısı, depresyon, anksiyete, öfke, hüzün, anlamsızlık ile kemiren sahtelik ve umutsuzluk dolu aptal süreç. Koyu ve derin bir karanlığa sürekli düşüş hali. Saçmalık tekrarı. Sıkıcılık anıtı.
elindeyse zamana dur geçme diye dayat,
bir sigara içmekten daha kısa bu hayat.
necip fazıl kısakürek
istediklerine ulaşamadığın gibi çarpa çarpa sürüklenerek ilerlediğin, anlamsızlık ve saçmalık dolu aptal bir süreç.
Zeki demirkubuz un 2023 yapımı filmi.

Sanat sinemasını ve demirkubuz tarzını sevenler seveceklerdir.
Bir şeyleri Kaybetmek ve kaybettiklerini kazanmak için harcanılan zaman bütünü. Öyle ya da böyle, genelde insana kendini ve benliğini unutturandır kendisinin* içerisinde var olan biraz daha iyi Yaşayabilme telaşı ve arzusundan dolayı.
maddesel dünyanın yarattığı bir ilizyon.
Dünya'ya ait olmayan ruhların, bedenlere hapsolup ceza çekmesidir.
insandan murad onlar, ölümü öldürenler;
ötenin ötesinde sonsuz hayat sürenler...

necip fazıl kısakürek
yaşadığımız mı yoksa bizi can sıkıntısı ve saçmalıklarla karşılaştırma süreci mi ?
Her ne ise tadı tuzu yok.
kaderden kaçılmıyor hayat bana oyun oynuyor değil de bizim bilmediğimiz sonrasıni göremediğimiz olayları önümüze sunuyor. aslinda bizim hayrımıza ama kul emin olamaz sıkıntıda bir anlam gizlidir. yarın istemediğim bir yere gidiyorum ve bu yeri daha önce bir şekilde bilebildim. hayır da şer de allahtan hikmetini yalnız o bilir. hayat bazen istenmeyenlerin başa gelmesidir.
hem sonlandıramadığımız hem de keyif alamadığımız gibi başkalarının keyif aldığını izlediğimiz anlamsız ve sıkıcı süreç.
şahsen uyumanın en keyif aldığım aktivite olduğu bu hayattan nefret ediyorum. arada kalmışlık daha da canımı sıkıyor.
Başkalarının kahkahaları eşliğinde sürüklenilen sıkıcı anlamsızlık ve saçmalık süreci. Sadece yoruyor.
Aşk ve seksin adaletsizliğinin bile bezdirdiği süreç.
Mesela herhangi biriyle sırf yalnız kalmamak ve sevişmek için çıkmak istemiyorsun. Yaşayacağını yaşamış, ilişkiden sıkılmış kadınlar sana hiçbir şey ifade etmiyor. Flört ve seks için kafanda “ işte bu “ sözünü uyandıranın da yanından sevgili ve arkadaş eksik olmuyor. Hep belli tiplerin aşık olup seks yapmasını izleyip duyuyorsun ve insanlar, kadınlar başta olmak üzere sana ufak bir şans bile vermiyor. Bunun üstüne bildik tavsiyelerle kafan sikiliyor. Yani eline bir şey geçmiyor.
Hayalindeki kadınla çıkıp yatmadığın ve sinir olduğun tiplerin pembiş aşklar, tutkulu seksler yaşadığına şahit olman bile hayatın canını sıkmasına yetiyor.
Psikiyatr, terapist desen dünya para olmuş ki daha ilaçları saymadım. Karnını doyurmak problem bütün öğünlerde, ekonomi dahil bütün ülke tuhaf bir süreç yaşıyor ve yetmezmiş gibi her şeyin yolunda olduğunu iddia eden insanlar var. Şaka gibi !
Kızın biri “ new york’ a gittiğimde en sevdiğim yer “ diye foto paylaşıyor, sen daha günübirlik istanbul’ a gitsen ayı tamamlayıp tamamlamayacağını düşünüyorsun. Tatil desen hayalde kalmış.
Umut var ama sadece sahte ve kısa enerji veriyor. Allah’a dua ediyorsun bir ışık için, o ışık gelmiyor. Senin elinde olmayan şeylerden ötürü kötü hissediyorsun millet anlayamıyor.
intihar da yok, hayattan tat almak da yok, ne anladık bu işten ? Neden öylece savrulup durmak zorundayız ki ?
Her insanın hayalindeki kişinin kalbinde ve yatağında olmaması bile hayattan nefret etmek için sebeptir. Müzisyen kardeşim de bir senede dört tane manken gibi kızla dolaşsın. Çok hassastır, hislidir. Bizim hissimiz yok mu ?!?

Not: şu sözlükteki hatalara el atılmaması bile beni ayrı çıldırtıyor. Dayanamıyorum artık hiçbir şeye.
hayatımız ekme dönemdir.
hasad işi ötede!

salih mirzabeyoğlu
Bazı şeyleri kafaya takmak için çok kısa, har vurup harman savurmak için çok uzun.
sürüklenerek, bazen de yuvarlanarak arada renklere nadiren rastladığımız anlamsızlık ve saçmalık dolu tuhaf bir süreç sadece.
bazen pahalı bir su markası,
bazen karmakarışık ve yaşaması zor olan şey.
çoğu insanın hayallerinden ve hedeflerinden uzak kaldığı anlamsızlık ve saçmalık dolu bir sürüklenme süreci. tadı tuzu falan da yok. sadece söylendiriyor.
Ne olduğu, nereye gittiği ve nerede bulunduğu kestirilemeyen olgudur.