eski devirde istanbul'da kutsal olduğu kabul edilen 3 mekan varmış: cami, çarşı, ev. insanlar gezmek amacıyla da olsa sokağa pek çıkmazlarmış. 3 kutsaldan birinden diğerine gitmek için sokağa çıkarlarmış yalnızca. evlerin dışarıya bakan pencereleri sınırlıymış, pencereler "hayat" denen kapalı iç mekana açılırmış, özellikler kadınların hayatı hayatta geçermiş.
bu bir alıntı.
toplumun utanç tablosudur aslında, onları dışlayan insanlarda en kadim müşterileridir. biz işte böyle iki yüzlüyüz, utanması gereken onlar değil onları oraya düşüren toplum ve o toplumun figüranlarıdır.
14 yaşındaydım savaş ay bir program yapıyordu ateşler ortasında ağzından dumanlar çıkarak. hayat kadınlarını konuk etmişti ve bir çoğu ile genelev de röportaj yapmıştı. uzun süre izlemiş ve gecenin sonunda onlar anlatan bir lirik yazmıştım. istanbul'da baba evinde sandık içinde hala durur o lirik defter içerisinde.
Gerçek orospu onları orospu yapan bu sistemdir. kendi hataları var mıdır? elbet vardır. affeden allah'ın aciz kulları affetmek yada tekrar himaye etmek yerine "sen orospusun, amını 1.000.000 kişi sikmiş kahpesin, öleceksin" diye zırvalar. böyle düşünenlerin amı varsa amcığı, siki varsa siki parçalansın. kalbiniz zaten taş parçalanmaz.
kader mahkumu denen kadınlardır çoğu.
gözümde metreslerden, evli erkeklerle düşüp kalkanlardan ve her erkeğe mavi boncuk dağıtıp sürttüren hatunlardan kat kat daha namusludurlar.
bu rus orospuları toplayıp sınırdışı ediyorlar ya resmen hönküre hönküre ağlayasım geliyor. ne yaptıklarının farkında değil ibneler, o rus karıları olmadığı zaman kaç tane türk erkeğinin hayat damarı kopacak, depresyon içerisinde kavrulup telef olacak erkekler farkında değil ibneler.
bu işlere nasıl bulaştın sorusuna 'bizimkisi baba mesleği' diyecek kadar esprili olanları olup, yaklaşılmadan önce hijyen için hamama götürülüp 40 kese atılması gereken bir çeşit yol geçen hanı.