Monique, sam, Adam ev arkadaşıydılar. iki kadının yanından bir erkeğin kalması aslında bizim kültümüze göre değildi ama "aman amerikan bunlar nolacak, bildikleri gibi yaşasınlar." derdik. Bu monique ve sam kuzendi. monique iyi bir kızdı. Hem okuyup hem çalışıyordu. Sam'in kirli çamaşırlarını örterdi. BAzen ona adam da yardım ederdi. Sonunda bir adamla evleniyordu ama sanırım sam o adamla yatmış oluyordu.
Adam da anne babası dondurmacı olan (marshalllar) sonradan çok zengin olan bir zat. Bir ablası vardı. ismi ve bir makine markası gibi gelen bir isimdir. Chantal. SAnırım şalter sözcüğünü anımsatıyordu. Anne ve babası mutluydu ama bir ara bir veya bir kredi yüzünden mi ne iflas ediyorlardı veya o eşiğe geliyorlardı.
Bu dizide unutulmayan isim sam'den sonra dooren'dır benim gözümde. hoplaya hoplaya yürümesi, komik mimikleri, hayat dolu oluşu.... zengin kocası vardı ama kocasını sevmezdi. ondan çok korkardı. Hamile kaldı Adam'dan galiba. Onunla bir ilişkisi vardı. Ama kocası çocuğu kendinden biliyordu. Bir hamile kıyafeti vardı, hiç unutmam. kloş eteği elbise gibi düşünün. etek boyu bacaktan iki karış yukarıda.
SAm'in sevgilisi kyle itfaiyeciydi. SAm bunu severdi ama bir ara karanlık işleri olan jordan hale'le nişanlandı. monet'nin bir resmini mi ne kaçıracaktı sam'i kullanacak jordan. o iş üzerindeyken yakalandı.
Ev dekorunu hala hatırlarım. arkada bir koridor, oradan herkes odasına giderdi. Solda dışarıya açılan kapı, sağda da mutfak kapısı. Kışın buz gibi günlerinde bunlar dondurma yerdi ve bizler de boğazları ağrımıyor diye hayretler içinde kalırdık. meğer iş başkaymış. Kışın dondurma yemein bir sakıncası yokmuş. annelerimizin sanrılarıymış o "kışın dondurma yersen boğazın ağrır." düşüncesi.
En sonunda kyle ve sam kavuşuyorlardı. monique'Le mi ne oluyordu. Jordan'ın çevirdiğim tüm pis işler ortaya çıkıyordu. SAm da yaramaz kız modundan birazcık çıkıyordu. Doreen'ı neden hatırlayamadım. Sevimli kadındı. Doreen'ın kocasını adı da martin jackson'dı.`
Yalan rüzgarı`'dan sonra bu dizinin nihayete ermesi beni çok şaşırtmıştı.
terrence mallick'in yönettiği 2011 yapımı harika bir film. seyredenlere iyiki sinema var dedirtir. izlediğiniz hiçbir filme benzemez. bambaşka bir sinema deneyimidir.
çoğu delüğanlının ilk aşkını içinde barındıran dizi.
zenginler de ağlar, yalan rüzgarı, dallas falan neyse de bu dizi çoğu için sam'den ibaret diziydi. tabi dizi, sam dizisi değildi; zenginler ve yoksullar, siyahlar ve beyazlar gibi derinlikli bir konusu vardı.
sam, zengin ve beyaz ailenin başı dertten kurtulmayan uçarı kızıydı. o dönemde bir çorabın reklamları çin türkiye'ye gelmişti ve yer yerinden oynamıştı. dizi amerika'da ırk ayrımcılığını körüklüyor falan diye sona erdirilmişti diye hatırlıyorum. yine sanırım atalarının kölelik ettiği beyazların malikanesine, varlarına yoklarına zaman içinde sahip olmaya çalışanların öyküsüydü.
çocukluk yıllarıma denk gelen ve hiç kaçırmadan izlediğim trt dizisi. sam whitmore adında sarışın bir karakteri vardı bu dizinin. hatırladağım kadarıyla başı dertten hiç kurtulmazdı bu hatunun, zira acayip meraklı bir tipti. sürekli merak yüzünden bişeyleri kurcalar sonra da başına iş açardı. bu hatun şimdilerde gossip girl dizisinde oynamaktadır. doğrusu hiç değişmemiştir, hala güzeldir kendisi.
eski türk inanç sistemi şamanizm'e göre dünyanın merkezini belirleyen, genellikle kuşlar ve kartallarla betimlenen ağaç. selçuklular ve beylik döneminde cennet anlamınıda kazanarak, çini, taş ve benzeri bezemelerde sık olarak kullanılmıştır. osmanlı sanat yapıtlarında da görülen hayat ağacı, daha çok halk sanatlarına özgü bir bezeme ögesi olarak varlığını günümüzde kilim, halı gibi ürünlerde sürdürür.
ilk sahnesi bir tamirci dükkanında geçen dizi. da ha dün gibi hatırlıyorum. bir de dizi başlarken siyah beyaz fotoğraflar gösterilirdi; eski kuşaklara dair.
sam in külotlu çorap reklam afişi aylarca duvarımda asılı kalmıştı. tövbe yarabbi!
sam adında sarışın bir kız vardı. türkiye ye bir çorap reklamı için gelmişti ve yer yerinden oynamıştı. herkes ona özenirdi. çok güzel gelirdi. ama şimdi herkes sam gibi sarışın alımlı.