insanın gerçek karşısında aciz kalıp hayale başvurması ve kendini orada tatmin etmesidir.
hayal bu yüzden kurmuyorum ben, hiçbir hayalim de yok. hatta ben hastalık olduğunu düşünüyorum ve bir bozulmayla bu gelmiştir.
insan gerçeği olduğu gibi algılamalı ve netliğiyle yaşamalı, fanteziler kurarak kendini bir köşede tatmin etmek yerine çıkıp dışarıda gerekirse tüm gerçekliğiyle her şeyinden olmalı ama o halde bile hayal kurmamalı, kendine o anki gerçekliğini unutturmamalı.
eğer böyle olmazsa insan boş bir hayal yuvasına dönüyor.
küçükken hayal kurmayı öğrettiler.şu kurduğum sayısız hayallere o kadar çok üzülüyorum ki.. hiç biri gerçekleşmeyecek.ve çöpe atmak zorunda olduğumu bilmek, gerçekten üzüyor adamı.
beraber hayal kuracağım bir sevdiğim olsa keşke...ellerimden tutsa, bana sarılsa sımsıkı, hiç bırakmasa...
benim imtihanım da bu mu diyorum bazen, neden olmuyor ki...
keşke benim de umutlarım olsaydı...sevseydim, sevilseydim...beklediğim olsaydı, bekleyenim olsaydı...bir ömür verirdim gerçekten.
Mesela su an deniz kenarinda, guzel slow bir muzik eşliğinde ve sevdiklerim yanımda, elimde de içkimle guzel bir ortamda olmak vardi..
Hayal bu.
Gercek ise;
Yarın is var amk.
bazı insanlar hayal kurmadan öte hayal dünyasında yaşıyorlar. durum kurgudan çıkıyor ciddi ciddi hayalleri gerçekmiş gibi yaşıyorlar. o zaman durum vahim oluyor.