bugün

Ekşide denk geldiğim içler acısı başlık. Adamlar ciddi ciddi 300 sayfa bu meseleyi tartışıp ölçüp biçmişler. Yazık lan.

(bkz: derdinizi sikeyim butonu)

görsel
Kalp bu söz geçmez ki.
herkes hak ettiğini yaşar kabilinden bir cümle.

cibiliyeti, insanlığı piçin biriyle takılmaya müsait olanların eylemi.
sonra gelip burda zırlıyorlar.
kendi gibi birini istiyor demekki.
tercih edilmeyenlerin kuruntusudur belki de. piç yerine " kültürlü " kelimesini bir de dene istersen. makarna yeme kültürü bile olsa.
erkeklerin efendi olmakla sünepe olmak arasındaki farkı, kadınların da alfa olmakla it uğursuz olmak arasındaki farkı anlayamamasından ileri gelir.

sonunda herkes mutsuz olur. berkecan ve berktuğ dışında.
doğru zaman ve doğru yerde yapılan bir "piçlik", "efendilik" denen şeyden daha samimi ve güzeldir. dünyanın en boktan adamları efendi görünen tiplerdir. kaktüsle yaşarım daha iyi.
Ben bile bir erkek olarak efendi erkeklere arkadaş olarak katlanamazken kadınların partner olarak efendi erkekleri geri plana atmaları çok doğal. Seksenlerden kalma eş anlamlı, zıt anlamlı kelimeler espirileri yapan, sayısal zekalı, gülüşü bile mal ve durgunca bir sırıtma şeklinde olan, osuruk gibi tıs sesli efendi erkeklerle erkek erkeğe sohbet bile edilmiyor.

Yine de internette anlatılan kadar vahim bir durum yok. Efendi, uyuz erkekler olarak Kadınların en alt tabakasını, en az tercih edilenini oluşturan yüzde yirmilik bölümü kendinize hedef seçerseniz yalnız kalmazsiniz. O ruhsuz ve tipsizlerden biz kaçıyoruz.
Genelde bu tür iliskiler evlilikle bitmez.
Yer ve zamana göre ikisi de olabilen kazanır.
Tamamen yetenek işi.
18-23 yaş arası kadınların çapkın hovarda erkeklere yönelimleri daha fazladır bu yaşlar herşeyin enlerde yaşandığı ergenlik çağı dediğimiz çağlardır .23 yaşından sonra ise hiçbir şeyin öyle tozpembe olmadığının çapkın bir playboyun asla dize getirilemeyeceğinin farkına varıp yaşadığımız onca hayal kırıklığından sonra çok şükür ki aklımız geç olsada başımıza gelir.
biz erkekler akl-ı selim yaratıldık. soğukkanlıyız. vefalıyız. her işte daha başarılı ve meziyetliyiz. öyle olmasa kadın erkeğin kaburgasından yaratılmazdı.
bu bir realite. varsa aksini düşünen, bunu bir ilim ile ispatlasın.
adam edeceklerini düşünürler lakin huylu huyundan vazgeçmez..
bunu bir çeşit ergenlik ve olgunlaşmamış olma belirtisi zannederdim ama görünen o ki bazı kadınlar 25-30 yaşını geçse bile değişmiyor.

efendiliğe değer veren kadın her yaşta verir. bozuk olan fıtrattan bozuk oluyor.
piçliktir.

hatun, toplumun kafasına kakıttığı erkek modellerinden bir yada birkaçını bilinçli-bilinçsiz hedefine koyar sevişmek istediğinde de tercih yapıyormuş gibi yaprak beğendiği tipleri bir bir becerir. aslında bir tercihte bulunan kişi tercih edilmeyen piç erkektir.
ulan sözlük açıldı aynı muhabbet, 15 sene oluyor yine aynı muhabbet.

neden oturmadınız şu konuyu acaba ya?
(bkz: macera ister deli gönül).
kadınlar öldürülüyor ve bunun sorumlusu yine kadınlar oluyor. öldürenin hiç mi kabahati yok be dürzüler? ataerki öyle bir şey ki sen sevgilin tarafından öldürülmüş olsan bile yanlış erkeği seçmiş olmakla suçlanıyorsun. “onunla birlikte olup öldürülmeseydin” deniliyor resmen kadınlara. öldüren erkek ama yine kadın hata yapmış onla birlikte olarak, illa ki bir şekilde meşrulaştıracaksınız bu olayı gözünüzde. yoksa bunların ağırlığıyla yaşayamazsınız, hafifletcek şeyler arıyorsunuz. kendinizi övme çabası mıdır bu nedir? “benim gibilerle olsa öldürmezdik” mi demek istiyorsunuz. ne yapsın garibanlar? teşekkür mü bekliyorsunuz? öğütleriniz bitsin artık. sizin sandığınız gibi kadınları öldüren ‘tek tip’ bir erkek yok. “düzgün” gözüken bir erkek de öldürebiliyor. öldürülen bir kadına ‘cinayete meyilli erkek seçmiş’ demek çok yanlış. bunu anlatmaya çalışıyor bize kadınlar. kadın cinayetleri toplumsal bir sorundur. ama siz beyin ölümü gerçekleşmiş tek hücreliler olayı bireyin seçimine indirgiyorsunuz. kadınlar babaları, abileri tarafından da, ilişkisi olmayan insanlar tarafından da öldürülüyor. ayrılın öğüdü vermek kolay. ayrılmak istediği için de öldürülüyor. sizin kafanız kurşun bile girmeyecek kadar kalın ama ben belki anlarsınız diye bir ümitle yazıyorum.
annelerimiz bile her zaman der "o çocuklar kötü onlarla takılma" falan filan. bu mevzu da onun gibi bi şey. çevren seni peynirci de edebilir, sporcu da edebilir. sen kimlerlesin ara sıra durup sorgulamanız lazım ya da verdiğiniz kararların sonuçlarını üstlenmeniz lazım birey olarak, genel olarak hayatta.
Piçler daha eğlenceli olum işte biz günümüzü normal yani monoton gecirirken onlar sağa sola takılmaya gidiyorlar belliki adrenalin hastası zevk köpekleri daha çekici. Biz sıkıcı geliyoruz işte.
efendiliği sigara ve alkolle bağtaştıran yazar beyanıdır. zira bizler sigara ve alkol kullanıp efendiliğinden gram efendilik kaybetmeyen insanlarız.
çoğu kadın için geçerli değil.

millet uyku hapı gibi hayat sürüp kendini efendiden sayıyor. yakışıklı değilsin, iki lafı bir araya getiremiyorsun, sosyal sıkıntılısın, ortama uygun kaliteli sohbet geliştiremiyor, lafa giremiyorsun. -dürüst olalım- paran yok, kıyafetin dandik, memuriyet terk hesap kitapların lafını ediyorsun.

sonra "ben efendiyim". yok kardeş. çekici tarafın yok, o kadar.
Sonra aldatılıp ağlıyorsunuz..
insanların demokrasi yerine otokrasi, yasakçı, baskıcı rejim tercihine benzer. Genel olarak otokrat, yasakçı, baskıcı rejimler iktidara gelirken, demokrasiyi, özgürlükleri, insan haklarını savunan partiler %1 bile oy alamaz. Bunda otokratik rejim elindeki medya organları ve eğitim sisteminin de payı büyük. bir de maalesef cahil, koyun, itaatkar ve sorgulamayan insanlar, bilgili, sorgulayan insanlardan daha fazla sayıcak, ve kıymetli şeylerin alıcısı, genelde az olur, ucuz malın alıcısı çoktur, kıymetli malın alıcısı azdır. ve doğal olarak böyle sonuçlar ortaya çıkıyor.
(bkz: kontrollü beyin yıkama)
(bkz: kontrollü cehalet)
Bu yazıyı yazarken bile hep düşünüp duruyorsun birileri yanlış anlayıp alınabilir mi diye.