hastası olunan dizeler

entry257 galeri0
    1.
  1. Ne hasta bekler sabahı
    Ne taze ölüyü mezar.
    Ne de şeytan, bir günahı
    Seni beklediğim kadar.

    necip fazıl kısakürek'in can yakan dizeleri.
    59 ...
  2. 2.
  3. sanki sana hapsoldum, başka adım atmadım,

    gözlerimi unuttum sende, kimselere bakmadım

    ve seni yaşıyorum

    ve seni seviyorum

    bilmem hangi dünyadan geldim; nereye gidiyorum.
    6 ...
  4. 3.
  5. gitmek mi delisin,
    beklememdir burada deniz.
    gitmek gibi geleceğim
    denizin delisine
    delinin denizi gibi
    o ne kadar giderse.
    ...
    konuşmak susmanın kokusudur.
    ya sus-git, ya konuş-gel, ortalarda kalma.
    yalan korkaklığın tortusudur.
    dürüst kaba ol, eğreti saygılı olma.

    özdemir asaf
    9 ...
  6. 4.
  7. ...
    kıblem sensin yüzüm sana dönerim
    mihrabımdır kaşlarının arası
    ...
    5 ...
  8. 5.
  9. Artık daha az seviyorum seni
    Unutur gibi, ölür gibi daha az
    Yeniden ödetiyorum kendime
    Onca aşkın öğretemediğini
    Kolay değildi
    Yalnızca sevgilimi değil, evladımı da kaybettim ben
    Kaç acı birden imtihan etti beni
    Bir tek gece vardır insanın hayatında
    Ömür boyu sürer nöbeti
    Bu da öyleydi
    iyi ol
    Sağ ol
    Uzak ol
    Ama bir daha görme beni

    MURATHAN MUNGAN
    22 ...
  10. 6.
  11. ...

    Şekerliğinin içinde zehir olsa dokunmaz bize.
    Sen zehri şeker, şekeri zehir ediyorsun. Etme!

    ...

    Harama bulaşan gözüm güzelliğinin hırsızı.
    Ey hırsızlığa da değen hırsızlık ediyorsun. Etme!

    mevlana celaleddin rumi
    5 ...
  12. 7.
  13. Haddeden geçmiş nezaket yal ü bal olmuş sana,
    Mey süzülmüş şişeden ruhsar-ı al olmuş sana.

    Nedim
    4 ...
  14. 8.
  15. "gözlerin, gözlerime değince
    felaketim olurdu, ağlardım.
    beni sevmiyordun, bilirdim.
    bir sevdiğin vardı, duyardım;
    çöp gibi bir oğlan, ipince
    hayırsızın biriydi fikrimce"

    bir platonik aşk böyle açık, böyle acı anlatılamazdı üstad olmasa...

    ve bir de aşkın ta kendisini anlatanı var:

    "geçti, istemem gelmeni,
    yokluğunda buldum seni,
    bırak vehmimde gölgeni,
    gelme artık, neye yarar..."

    maddeye olan aşkın, uhreviyata döndüğü yer de tam olarak burası...
    8 ...
  16. 9.
  17. Sen gittiğinden beri ağlamadım
    Çünkü
    o gözyaşları yüreğimde durduğu sürece
    senin adın aşk bende
    Gittiğinden beri yastığına yorganına sarılıp uyuyamıyorum
    bir kağıda sensizlik yazdım çok hoşuma gidiyor
    Çünkü
    sensizliğin kelimesi bile senle başlıyor .*
    21 ...
  18. 10.
  19. Bilerek mi yanına almadın giderken
    başının yastıkta bıraktığı
    çukuru
    Güveniyordum
    oysa ben sevgimize
    vapur iskelesi
    ya da tren istasyonundaki
    saatin doğruluğu kadar
    Beni senin gibi
    bir de annem terketmişti
    ki göbeğimde durur
    onun yokluğundan
    bana kalan
    çukur.
    8 ...
  20. 11.
  21. Peugeot 2o6 arkasında "ananda sollardı" adlı yapıstırma.

    Ferrari enzo kaputunun önündeki "allah korusun" adlı yapıstırma.
    3 ...
  22. 12.
  23. Söyle verdim canımı ona gitti, tellal,

    Verdim canımı ona, gitti.
    2 ...
  24. 13.
  25. ''her akşam güneşin battığı yerden,
    gözlerin doğuyor gecelerime...''
    3 ...
  26. 14.
  27. Sana gitme demeyeceğim
    Üşüyorsun ceketimi al.
    Günün en güzel saatleri bunlar,
    Yanımda kal.

    Sana gitme demeyeceğim.
    Gene de sen bilirsin.
    Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim.
    incinirsin.

    Sana gitme demeyeceğim,
    Ama gitme, Lavinia.
    Adını gizleyeceğim
    Sen de bilme, Lavinia...
    7 ...
  28. 15.
  29. gözlerim istanbul'dur benim
    istanbul’un gözleriyim ben
    hırçın ruhumun ötesinde ağlıyor i̇stanbul
    bir vapur kalkıyor eminönü’nden
    balık ekmek kokuyor tekneler
    uçsuz bucaksız gökyüzü,martılar
    ve huzur veren mavi
    çocuksu bir mutluluk,büyümüşlüğün telaşıyla
    içilen sıcak bir çay
    üsküdar iskelesinde
    nazlı bir gelin edasıyla
    karşımda duruyor kızkulesi
    arkamda hasret rüzgarları esen haydarpaşa

    toprağın buram buram tarih kokuyor
    dikilitaş’tan ayasofya’ya
    gözlerimi yumdum
    süleymaniye’de yem atıyorum kuşlara
    gözlerimi açtım
    eyüp sultan’da ellerim duada
    ortaköy’de alıyorum her zaman en derin nefesimi
    içime çekiyorum tüm aşklarımı

    istanbul benim gözlerim
    bazen isyankar beyoğlu bazense masum maçka
    aksaray’dan bir dolmuş yol alıyor bilinmeyen aşklara
    laleli’de yitirilen duygularla
    eline ver diyorum yalnızlığıma
    elini ver diyorum köprü altındaki çocuklara

    çamlıca’daki özgürlüğümle
    sokakların ışıl ışıl aydınlanıyor
    varoşlarında ısınıyorum
    tarlabaşı’nda küskünlüğüm bırak bende saklı kalsın
    geceleri gezen bozacılarını özlüyorum
    senden ayrı düşmek ne acı
    bir ananın yavrusunu özlemesi gibi
    kokunu özlüyorum
    umut
    ekmek
    yürek
    azim
    ruhum

    sema akdoğan
    1 ...
  30. 16.
  31. --spoiler--
    inandığın gibi yaşamazsan,
    yaşadığın gibi inanırsın..
    --spoiler--
    2 ...
  32. 17.
  33. söylesem tesiri yok..
    sussam gönül razı değil..
    8 ...
  34. 18.
  35. Bir hilal uğruna Ya Rab, ne güneşler batıyor..
    8 ...
  36. 19.
  37. 20.
  38. Çok sahiplenmeden, Çok ait olmadan yaşayacaksın.
    Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi,
    Hem de hep senin kalacakmış gibi hayat.
    ilişik yaşayacaksın. Ucundan tutarak.
    c.y
    4 ...
  39. 21.
  40. fikrin ne fahişesi oldum ne zamparası
    bilemem bir vicdanın kaçtır hava parası (nfk).
    2 ...
  41. 22.
  42. şap şaptır olurmu şeker cinsini siktiğim cinsine çeker.
    2 ...
  43. 23.
  44. SENi BULMAKTAN ÖNCE ARAMAK iSTERiM
    SENi SEvMEKTeN ÖNCE ANLAMAK iSTERiM,
    SENi Bir YAŞAM BOYU BiTiRMEK DEĞiL DE
    SANA HEP HEP YENiDEN BAŞLAMAK iSTERiM...
    3 ...
  45. 24.
  46. ellerim ellerim
    nasır tuttu ellerim
    bi daha öyle poz ver
    vallah seni ellerim.
    2 ...
  47. 25.
  48. sen güneşin altında yeşil gözlerinle
    çırılçıplak yatacaksın
    ben üstüne eğilip senin
    ben kainatın en müthiş hadisesini
    seyreder gibi seyredeceğim seni
    sen kollarını boynuma atacaksın
    boynumda kıvıl kıvıl ağırlığın
    ben ölümsüzlüğü tadacağım
    kıpkırmızı ağzından.
    (bkz: sen güneşin altında yeşil gözlerinle)
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük