gitmek mi delisin,
beklememdir burada deniz.
gitmek gibi geleceğim
denizin delisine
delinin denizi gibi
o ne kadar giderse.
...
konuşmak susmanın kokusudur.
ya sus-git, ya konuş-gel, ortalarda kalma.
yalan korkaklığın tortusudur.
dürüst kaba ol, eğreti saygılı olma.
Artık daha az seviyorum seni
Unutur gibi, ölür gibi daha az
Yeniden ödetiyorum kendime
Onca aşkın öğretemediğini
Kolay değildi
Yalnızca sevgilimi değil, evladımı da kaybettim ben
Kaç acı birden imtihan etti beni
Bir tek gece vardır insanın hayatında
Ömür boyu sürer nöbeti
Bu da öyleydi
iyi ol
Sağ ol
Uzak ol
Ama bir daha görme beni
Sen gittiğinden beri ağlamadım
Çünkü
o gözyaşları yüreğimde durduğu sürece
senin adın aşk bende
Gittiğinden beri yastığına yorganına sarılıp uyuyamıyorum
bir kağıda sensizlik yazdım çok hoşuma gidiyor
Çünkü
sensizliğin kelimesi bile senle başlıyor .*
Bilerek mi yanına almadın giderken
başının yastıkta bıraktığı
çukuru
Güveniyordum
oysa ben sevgimize
vapur iskelesi
ya da tren istasyonundaki
saatin doğruluğu kadar
Beni senin gibi
bir de annem terketmişti
ki göbeğimde durur
onun yokluğundan
bana kalan
çukur.
gözlerim istanbul'dur benim
istanbulun gözleriyim ben
hırçın ruhumun ötesinde ağlıyor i̇stanbul
bir vapur kalkıyor eminönünden
balık ekmek kokuyor tekneler
uçsuz bucaksız gökyüzü,martılar
ve huzur veren mavi
çocuksu bir mutluluk,büyümüşlüğün telaşıyla
içilen sıcak bir çay
üsküdar iskelesinde
nazlı bir gelin edasıyla
karşımda duruyor kızkulesi
arkamda hasret rüzgarları esen haydarpaşa
toprağın buram buram tarih kokuyor
dikilitaştan ayasofyaya
gözlerimi yumdum
süleymaniyede yem atıyorum kuşlara
gözlerimi açtım
eyüp sultanda ellerim duada
ortaköyde alıyorum her zaman en derin nefesimi
içime çekiyorum tüm aşklarımı
istanbul benim gözlerim
bazen isyankar beyoğlu bazense masum maçka
aksaraydan bir dolmuş yol alıyor bilinmeyen aşklara
lalelide yitirilen duygularla
eline ver diyorum yalnızlığıma
elini ver diyorum köprü altındaki çocuklara
çamlıcadaki özgürlüğümle
sokakların ışıl ışıl aydınlanıyor
varoşlarında ısınıyorum
tarlabaşında küskünlüğüm bırak bende saklı kalsın
geceleri gezen bozacılarını özlüyorum
senden ayrı düşmek ne acı
bir ananın yavrusunu özlemesi gibi
kokunu özlüyorum
umut
ekmek
yürek
azim
ruhum
Çok sahiplenmeden, Çok ait olmadan yaşayacaksın.
Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi,
Hem de hep senin kalacakmış gibi hayat.
ilişik yaşayacaksın. Ucundan tutarak.
c.y
sen güneşin altında yeşil gözlerinle
çırılçıplak yatacaksın
ben üstüne eğilip senin
ben kainatın en müthiş hadisesini
seyreder gibi seyredeceğim seni
sen kollarını boynuma atacaksın
boynumda kıvıl kıvıl ağırlığın
ben ölümsüzlüğü tadacağım
kıpkırmızı ağzından.
(bkz: sen güneşin altında yeşil gözlerinle)