sanıyorum üniversiteye girdiğim sene yedikule zindanları'nda bir konserlerine gitmiştik lisedeki tayfayla, orada dinlemiştim ilk. bir taraftan, çok basit gelirken bir taraftan da garip çekici gelmişti. sonra neredeyse hiç dinlememiştim ama aradan yaklaşık 10 seneye yakın zaman geçmiş gene de aklımda kalmış. garip bir şarkıdır, garip de hissettirir.
yönetmenliğini engin temizer, senaryosunu mesut taner' in üstlendiği, yapımcılığını ise sabri demirdöğen' nin yaptığı 1987 yapımı müslüm gürses filmi. filmin oyuncu kadrosu ise; müslüm gürses , oya palay , baykal kent , merih fırat , ergun köknar , nur incegül , muadelet tibet , reşit çildam , muhlis asan , niyazi gökdere , mehmet ali güngör , ali ateş , atilla ertüz , oya pala , arap celal , yılmaz kurt , ünal gürel , abdurrahman palay , yaman okay , jeyan mahfi tözüm. müslüm gürses filmde '' mahmet '' karakterini canlandırmıştır.
yer yer isim olarak kullanılmaktadır.
duygusu çok zordur. gözleri buğulanır insanın hatırladıkça. renkler donuklaşır, mat olur, uzun sürmesi haline mutluluk zor gelir* renkler yok olur bir süre sonra her mevsim sonbahardır.
hasret, insanın başına gelebilecek en beter histir. Olmadığınız her şeye dönüşebilirsiniz hasretle. Bir meczuba, bir serseriye, bir zorbaya, bir tanrıtanımaza, bir hadsize, bir zavallıya dönüşebilirsiniz. Mutlu olabilirsiniz, dibine kadar da mutsuz olabilirsiniz. hasret sizi alır, geriye de başka bir şey bırakmaz.
2001 yılında hardcore bir albüm yapmış müzik grubudur. üyeleri hollanda da yaşayan türklerdir. maziler ve hasret isimli parçaları dinlenilesi parçalardır. çabuk kayboldular piyasadan üzücüdür.
her ne kadar ağlak, duygusal, ve de abaza yazar olarak adımız çıkmış olsa da zor ağlayan bir adamı daha ilk notalarında gözleri dolu dolu yapan tanju okan baladı.
bir hasret ki anlatayım sende anla neymiş
bir hasret ki umudumu çaresizliğe dönüştürmüş
bir hasret ki hayallerimi çalmış götürmüş
bir hasret ki umutsuz vaka olup bağrına düğümlenmiş
bir hasret ki ateşi ile üşütür, soğuk ile yakarmış
bir hasret ki pençesinde ki düçara acıyarak bakarmış
bir hasret ki lügatında tarihi yok dini yok
bir hasret ki maddiyatı ilah yapmış meğer ona taparmış
bir hasret ki sefalet ateşi ile gözlerime mil çekmiş
bir hasret ki gönül bahçeme gül fidan yerine buğday başağı ekmiş
bir hasret ki halime gülerken ağlamış, ağlarken gülmüş
bir hasret ki geç fark ettim beni öldürmüş.
sevgimi unutmak için seyrederim bir tabloyu, bir mermeri,
ki ne kadar dalsa ruhum yeniden döner geriye:
okurum düşüne düşüne okuduğun şiirleri,
senin düşüncen geçerken üzerlerinde bir sıcaklık kalmıştır
diye