dünya olayları karşısında pasif kalmayı bilgelik sayan lüzumsuz zihniyetin üç-beş sefer tekrarladığında mutlu olacağına inandığı söz. sağlam bir öküzün bile aynı melodi ve sözü uzun süre dinledikten sonra yere yığılıp baygınlık geçireceğini hesaba katınca bir insanın bununla -mutlu olmak bir yana- herhangi bir şeyi düşünecek ve belki de kaygılanacak açık bilinci muhafaza etmesi de beklenemez herhalde.
geçen yaz yapılan barışarock festivaline gidenler bilir, bir çardak altında dünyanın tüm sorunlarını bir kenara bırakıp, sanki gözlerini kapayınca bu sorunlar hallolacakmış gibi davranan ve "mutlu olmak aslında ne kadar da kolaymış, sadece biraz mal olmak yeterli" diye düşünüp etrafa gülümseyen tipler vardı. ve dağıttıkları kağıtlarda " bu ski her bilmem kaç sefer okursanız mutlu olursunuz" diye yazıyordu. sözler de yanlış hatırlamıyorsam şöyleydi :
--spoiler-- http://www.youtube.com/watch?v=bcHmfGMg598
--spoiler--
londra'nin oxford street ve civarinda zaman zaman ellerinde calgilari, turuncu agirlikli hint isi elbiseleriyle dolasan ucuk, kaciklarin soyledikleri bir tur buyulu laflar toplulugu. ne zaman gorsem, peslerine takilirim dansederek. bu sehirde hatta bu dunya'da ne kadar da yabanciymisim, her sey ne kadar da gercek disiymis gibi hissetmeme neden olurlar her seferinde. manasi muhim olmayan ritmik sarkilari/turkuleri/manileri/dualari;
hare krishna hare krishna
krishna krishna hare hare
hare rama hare rama
rama rama hare hare.
soho'da ibadethane gibi bir yerleri vardir, cani isteyenin gidip, bakinabilecegi, yemek falan yiyebilecegi bir yer. meraklilari icin;
--spoiler-- http://www.iskcon-london.org/
--spoiler--
buradaki elementary penguin, şarkının ortaya çıkış hikayesinde gizlidir.
rivayet olunur ki, john lennon'ın mezun olduğu ilkokulda okuyan bir velet lennon abimize bir mektup yazar. mektupta da "john amca, bizim nonoş tipli edebiyat öğretmenimiz sizin şarkılarınızı tahlil ettiriyor, anlamlarını soruyor. çok müşkül durumdayız. bir el at be amcam. hadi be kolormatik gözlüklerine kurban olduğum amcam." şeklinde ifadeler vardır.
john lennon da "haydi şu ibnelere tahlil edilmesi namümkün bir şarkı yapalım da, göt olsunlar." deyu harekete geçer. sözlerinden anlam çıkarılması mümkün olmayan i am the walrus isimli şaheseri yaparlar. son bölümde de doneyi verir dinleyicilere.
alayı penguen gibi giyinmiş ilkokul bebelerinin "hare krishna" söz öbeğini kullanarak mutluluk oyunu oynadığından dem vurmuştur. sonunda da, "bu ibneler bu hızla edgar allan poe'nun lanet kıçını bile tekmeler adamım." diye ekleyerek "veletlere respect, hocalara knockout with perfect." demek istemiştir.
Yalan olmasın Allah yalanı sevmez. ilk dinlediğimde ya 4. sınıftaydım ya da yeni 5. sınıfa geçmiştim. Tek başına Konser kaydını dinlemiştim. En sevdiğim yer girizgahıdır.
dün gece bir rüya gördüm / hayırdır inşallah
Güller açmış bir bahçede / ne kadar güzeldin
yanıma geldin