Yönetmenliğini Halit Refiğ'in yaptığı ve Yıldız Kenter'in başrolünü oynadığı unutulmaz bir filmdir.
Uzun yıllar önce bir kazada yüzbaşı olan eşini kaybeden,Osmanlı Paşası torunu Olcay Hanım'ölüm korkusu ile bir başına,tek dostu olan Hanım isimli kedisi ile olan yaşamını anlatır.
işte erkeklerin eşim anlamına söyledikleri "hanım" kelimesi oradan geliyormuş denir... ne kadar insanca değil mi? kadının adı da var, yeri de, saygınlığı da... geçmişten gerçekten örnek alınsa, bugünkü kof erkek egemenliği yerinde durur muydu?
(bkz: kerem ile aslı han)
(bkz: emrah ile selvi han)
yazık ki; dırdırcı, dedikoducu, vasat ve kılıbık bir kocası vardır, otu boku, yemez içmez yetiştirir. hayır bi de sürekli annesi kötü yola düşen emrah muamelesi görmüyor mu... hanım koş, bikbikbik.
acınası bir insandır. zira kocası bile insan yerine koymuyor. hani bahçedeki köpek var ya coni, hah işte aynen öyle. coni koş oğlum, tut şunu, aferin! yahu bi insan ol de mi? yavrum de, hayatım de, aman koşma düşersin de, bunu da sana söylemeyeceğim, sözlükçülerle aramızda de, bu sefer iki kişinin yanında bok yemicem, çekiliyorum de, hanım sen bi tatili hak ettin hadi biraz dinlen de...
maalesef ki acıların kadınıdır bu er kişi. halbu ki her şey çok güzel olabilirdi. yıllardır koşmasından mütevellit bu bağyanımız kas çuvali gibi olmuştur. en okkalısından sağ kroşe sallasa, ota boka koş diyen adamın yerinde yeller eserdi...
mahalle kavgalarında çocuğu dövülen annenin sokağın orta yerine gelip iki kez telaffuz edişi ile kavganın kızışacağını belirten kelimedir ki şöyle söylenir.
kadın eş anlamına gelir efendim öz türkçeden gelir birde arapça farsça değildir.
kelimenin hikayesi bir rivayete göre şöyledir;
bir gün cengiz han bütün hanlarının toplmamış,
sonrada demişki ''ey benim hanlarım ben hanlar hanı cengiz hanım, hepinizin hanıyım!'' sonrada
eşini göstermiş ve demişki ''buda benim hanım!''
börte hatun ile kazanılmış, bir kadına yapılabilecek en büyük incelik sonucu lügatımıza girmiş, hayranlık duyduğum bir kavramdır. cengiz han da çok sevmiş ama usta. orası ayrı.
dişilere(insan olacak önce) hitap ederken kullanılması en uygun sözcüklerdendir. en nefret edileni ise 'bayan'dır. bay ne bayan ne?! türk dediğin; bey ve hanım der.
yıldız Kenter'in insanın içine içine dokunan filmi. kendi ölümünden sonra kedisi sokaklarda kalmasın diye ona bir yuva arayan; fakat hangi kapıyı çalsa olumsuz cevap alan bir istanbul hanımefendisini anlatır.
ayrıca insanlığın ortak sorununa değinir bu film. hayvanların sorumluluğunu eşit bir şekilde üstlenmek varken, birçok insanın bundan kaçması nedeniyle bütün sorumluluğun belli başlı insanlara kalması.
ondan sonra da "filancanın evi kedi köpek dolu. gidilmez o eve." durumu ortaya çıkar.
filancanın evi kedi köpek dolu, çünkü filanca senin vicdanının ve insanlığının da mesuliyetini yüklenmiş.
planet türk'te an itibariyle. filmin dramatik sonuna dayanabilirseniz buyurun seyredin.