bugün

madagaskardan getirttiğim papağanımın adıdır.
"consciousness makes cowards of us all." cümlesiyle akılda kalırlık sağlamış oyundurç
"Serçenin ölmesinde bile bir bildiği vardır kaderin.Şimdi olacaksa bir şey yarına kalmaz,
yarına kalacaksa bugün olmaz.Bütün mesele hazır olmakta.
Madem hiçbir insan bırakıp gideceği şeyin gerçekten sahibi olmamış, erken bırakmış ne çıkar, ne olacaksa olsun!"

(bkz: William Shakespeare)
hamlet: ve bir köpek ölüsünde kurtlar üretirse
leşleri bile gebe bıraktığına göre güneş...
bir kızınız var mı sizin?

polonius: var efendimiz

hamlet: güneşe çıkarmayın sakın. gebelik kutsal şey
ama korkarım kutsal olamaz senin kızın
aman dostum hep kızında olsun gözün!
zeffirelli'den izlenirse tadından yenmeyecek shakespeare trajedisidir. günümüze kadar milyonlarca kez sahnelenmiştir. öldükten 26 yıl sonra vasiyeti gereği oyunlarda tchaikovsky'nin kafatası kullanılmıştır.

(bkz: yorick)
okunması gereken eser. ön yargılı yaklaşmak sadece insana kaybettirir. izlemeye benzemez okumak önemli. bir ruh var içerisinde bu ruhu türkçe hali ile anlamak zor orjinal dili okumak ise ayrı bir durum. kısacası okuyun. evet.
inanıyorum söylediğini candan söylediğine
ama bugünkü karar yarın bozulur çok kez.
kendi kendimize verdiğimiz sözü tutmak
en çabuk unuttuğumuz şeydir ne yapsak.
madem ki bu dünya bile yok olacak bir gün
sevginin bitmesine insan neden üzülsün.
aşk mı kaderi kovalar kader mi aşkı?
daha kimseler çözemedi bu bilmeceyi...
(bkz: to be or not to be)
(bkz: William Shakespeare)

tanım: bir Shakespeare eseridir efenim.
tiyatro oyuncularının bir kısmı tarafından, rolü çıkarmaya çalışan bazı oyuncuları şizofreniye doğru sürükleme tehlikesi barındırması sebebiyle lanetli kabul edilen, William Shakespeare' in Hamlet adlı oyununun trajik kahramanıdır.
Yaşamla ölüm arasında ki derin bağı konu alan eserdir.
Yazarın ahirete inandığını düşündüğüm eserdir.
Tabi ki unutulmaz söz;
To be or not to be
rahmetli tuncel kurtiz'in ezel'de okuduğu kısmı için: https://www.youtube.com/watch?v=mOvr4RAnQUE

türkçe:

inanıyorum söylediğini candan söylediğine,
ama bugünkü karar, yarın bozulur çok kez.
kendi kendimize verdiğimiz sözü tutmak
en çabuk unuttuğumuz şeydir ne yapsak.

madem ki bu dünya bile yok olacak bir gün;
sevginin bitmesine insan neden üzülsün?
aşk mı kaderi kovalar, kader mi aşkı
daha kimseler çözemedi bu bilmeceyi...

orijinal:

i do believe you think what now you speak,
but what we do determine oft we break.
most necessary ’tis that we forget
to pay ourselves what to ourselves is debt.

this world is not for aye, nor ’tis not strange
that even our loves should with our fortunes change.
for ’tis a question left us yet to prove,
whether love lead fortune, or else fortune love.

orijinali kesintisiz olarak böyle değil, aradan bazı dizeler çıkartılmış durumda ama zaten "i do believe you think what now you speak" yazsanız dahi tüm metin karşınıza geliyor. ben zamanında çok aramıştım ingilizcesi nasıl bunun diye, tüm hamlet transkriptinde love, believe gibi kelimeler aratmıştım ama ancak çok sonra bulabilmiştim. belki birine yararı olur.
Antalya'da bulunan bir barın ismi. Birkaç bölümden oluşur, club, cafe, canlı müzik, party ve loca bolümleri ayrıdır, icerden gecilebildigi gibi disaridan ayrı ayrı kapıları mevcuttur. Irmak kenarındadır. Illede shakespeare'e mi bağlayalım yani.
o nasıl bir giriştir o! ablanı sikem dünya ablanı!!!

yoksa kim dayanabilir zamanın kırbacına?
Zorbanın kahrına, gururunun çiğnenmesine
Sevgisinin kepaze edilmesine
Kanunların bu kadar yavaş
Yüzsüzlüğün bu kadar çabuk yürümesine
Kötülere kul olmasına iyi insanın
Bir bıçak saplayıp göğsüne kurtulmak varken?
Kim ister bütün bunlara katlanmak
Ağır bir hayatın altında inleyip terlemek
Ölümden sonraki bir şeyden korkmasa
O kimsenin gidip de dönmediği bilinmez dünya
Ürkütmese yüreğini?

tüylerim nah böyle kalktı!
Can Yücel çevirisinden okunası güzel eser.
“olmak ya da olmamak, işte bütün mesele bu!
düşüncemizin katlanması mı güzel
zalim kaderin yumruklarına, oklarına
yoksa diretip bela denizlerine karşı
dur, yeter demesi mi?
ölmek, uyumak sadece!
düşünün ki uyumakla yalnız
bitebilir bütün acıları yüreğin,
çektiği bütün kahırlar insanoğlunun.
uyumak, ama düş görebilirsin uykuda, o kötü.
çünkü, o ölüm uykularında
sıyrıldığımız zaman yaşamak kaygısından
ne düşler görebilir insan, düşünmeli bunu.
bu düşüncedir felaketleri yaşanır yapan.
yoksa kim dayanabilir zamanın kırbacına?
zorbanın kahrına, gururunun çiğnenmesine
sevgisinin kepaze edilmesine
kanunların bu kadar yavaş
yüzsüzlüğün bu kadar çabuk yürümesine
kötülere kul olmasına iyi insanın
bir bıçak saplayıp göğsüne kurtulmak varken?
kim ister bütün bunlara katlanmak
ağır bir hayatın altında inleyip terlemek
ölümden sonraki bir şeyden korkmasa
o kimsenin gidip de dönmediği bilinmez dünya
ürkütmese yüreğini?
bilmediğimiz belalara atılmaktansa
çektiklerine razı etmese insanları?
bilinç böyle korkak ediyor hepimizi:
düşüncenin soluk ışığı bulandırıyor
yürekten gelenin doğal rengini.
ve nice büyük, yiğitçe atılışlar
yollarını değiştirip bu yüzden
bir iş, bir eylem olma gücünü yitiriyorlar.

w. shakespeare / hamlet”
intikam duygusuyla ofelya nin olumune sebep olan looser .
"aferin oğlum hamlet
Sen bu yolda devam et."
bir damla kötülük en soylu varlığı
lekeler
ve yıkar bile bazen.
Devlet tiyatrolari`nda kapali gise oynuyor. Aslinda Hamlet bilmeyenler bir bok anlamayacaktir.

--spoiler--
Oyunun en güzel yeri, ellerindeki kuklalari oynatirken, babasinin ölüm sahnesinde üvey babasina dönüp yan yan bakmasi ve katil olduguna deginmesiydi. beni benden aldi. Ayrica o kumaslar ne güzel iniyordu oradan, kendimi o kutunun (sahnenin) icerisine atasim geldiydi.
--spoiler--
words, words, words... kelimelerini sanki ilk söyleyen kişidir.
"iki işten birini seçemez olunca, ikisini de yüzüstü bırakanlar gibiyim.
hemen yapmalıyız ne yapmak istiyorsak. çünkü isteklerimiz değişebilir; düşer, duraklar eller, diller, rastlantılar önünde. araya zaman girdi mi can attığımız şey bir ah çekmeye, sıkıntılı bir iç boşaltmaya döner."
"inanıyorum söylediğini candan söylediğine.
Ama bugünkü karar yarın bozulur çok kez.
Kendi kendimize verdiğimiz sözü tutmak,
En çabuk unuttuğumuz şeydir ne yapsak.
Madem bu dünya bile yok olacak bir gün,
sevginin bitmesine insan neden üzülsün?
Aşk mı kaderi kovalar, kader mi aşkı?
Daha kimseler çözemedi bu bilmeceyi.."

Shakespeare'in harika eseri.
''çığırından çıkmış bir zaman bu;
ey kör talihim benim!
bana düşmez olaydı dünyayı düzeltmek!!!''
En güzellerinden;

"Kim var orada?
Benim..Ne kaldıysa benden..."

cümle cümle alıntı yapınca pek sevimli duruyor.ama bütün olarak okuması güçtür.
bunun en güzel yorumu 4 saattir- bbc tarafından uyarlanan radyo tiyatrosudur. çok sağlam bbc oyuncuları tarafından oynanmış/ seslendirilmiştir. eski metin var bende çok güç onu anlamak, hiç kimsenin ingilizcesi o kadar iyi diil, çok kelime bugünkü yazılışlarından farklı yazılmış falan...

çok güçtür hamlet, oyun içinde oyundur, entrikadır...öyle karmaşıktır ki, olayı kavradıktan bir hafta sonra ayrıntıları unutmaya başlarsın. ama herkese "evet okudum" dersin. bikaç kez orijinal metnini okudum, bende 3-4 kg kalınlığında bütün shakespeare eserlerinin basılı olduğu 1945 yılindan kalma acayip değerli bir orijinal kitap var. hepsini okudum. bi birahane de oranin sahipleri verdiler o kitabı bana, "paganviodio senin ingilizcen iyi, bana bi amerikan askeri - 2005 yılına kadar almanya´nın her yerinde amerikan üsleri vardı-- şimdi de var ama çok azalttılar- oku diye bırakmıştı, biraz okuduk beynimiz zikildi, ama sen böyle şeyleri okumayı seviyosun, al oku !!" demişti...

kitabı basan matbaa olarak resmen " the u.s. army educational deparment" yazıyo!!..basım yılı 1945 !! bu evdeki herhalde en değerli kitaptır. o kitapta işte- hem shakespeare´in orijinal yazını hem de bugünkü ingilizceye "çevirisi" mevcut, açıkça söyleyeyim, yeni ingilizce çeviri olmasaydı pek çok şeyi anlamazdım. orijinal metni okuyup da "ben hepsini anladım" diyen hiç kimseye de inanmayın, mutlaka yalan söylüyordur !! shakespeare bazen cümleleri o kadar devrik kuruyo ki, cümle resmen anlaşılmaz bir hal alıyo.

hamlet; bütün edebiyat tarihinin en büyük başyapıtlarından biri. benim şahsi shakespeare başyapıtım ise hamlet diil romeo ve juliet´tir.

hamlet, yazarın oldukça geç eserlerinden biridir, romeo daha erkendir. ama daha az karmaşık diildir.

william shakespeare tarihin gördüğü en büyük dehalardan birisidir. hamlet de onun büyük başyapıtıdır. gerçi kral lear daha kötü müdür, ya da othello?...millet "the merchant of venice" için saçını başını yolar...

almanya´da yaşadığım yerin yakınlarında, william shakespeare´in oyunlarını oynadığı sahnenin boyut olarak daha büyük ama mimari olarak aynını yaptılar, bundan 10 yıl falan önce bitirdiler, temmuz ayında hemen her gece, büyük alman tiyatrocuları tarafından bir shakespeare piyesi oynanacak. hamlet´e bilet bulamadım, satışa çıktıktan bir saat sonra biletler bitmişti, ama king lear ve the merchant of venice e bilet buldum. onları izleyeceğim.

son olarak bu büyük piyesin, bbc tarafından radyo tiyatrosu olarak yapılmış uyarlamasının youtube linkini buraya bırakarak bitireyim. adamlar gerçek bir şaheser yapmişlar.

https://www.youtube.com/watch?v=HbdcD5SAD7Q

meraklısı, bunu 3 günde 4 günde dinler, hoş gerçi shakespeare "tek" dinleyişte ne kadar anlaşılır, orası da tartışma götürür, ama sözlüğe böylece bir hizmetimiz daha olsun.