el bombasının pimini çekip yuttukları ya da molotof kokteylinin üzerine oturup ölmeyi bekledikleri takdirde demokrasi şölenini şenlendireceklerine şüphe yoktur.
bu ne perhiz bu ne lahana turşusu şeklinde özetlenebilecek durumdur. Biz çok gördük o halkların kardeşliği deyip de sonra eylemlerde polisi tokatlayan millet vekili müsveddelerini.
tabii canım. ne kadar bomba, o kadar kardeşlik. ne kadar ölüm ve gözyaşı, o kadar hoşgörü. bunu mantıkları alıyorsa yollarına devam etsinler. benimki almıyor.
ne oldugu belirsiz soylemdir. halklarin dahi derken burda bir ayrima gidildigi apacik bellidir. bomba ve molotof atanlari da yakalayip gotunde patlatmak, kardesligi pekistirecektir.
He bir de dünya barışı diye hönküren amerika nın japonya ya atom bombası atması vardır ki o da bunun 9. Seviyesidir. ikisi de aynı boktur ayrıdır tabi.
sol jargonu ağızlarında sakız yapan ve dibine kadar faşist/ırkçı bir kafaya sahip olan zerdüştlerin kendi içsellerinde normalleştirdikleri eylem. ayrıca bunu yapan şunları da yaptı*:
ekleme: demagojiye gerek yok aslında. masum halka atılan her türlü molotof, bomba, kurşun v.s. terör eylemidir! bunu savunanlarda terör destekçisidir*
insan olmanın gereği bunu savunmaktır, bu çizginin gerisindekiler ancak kafa tasçılardır!
amerikan emperyalizmi tarafından peydah edilmiş terör örgütünün siyasi uzantılarınca çok sık duyduğumuz bir söylemdir ama aynı uzantılar bomba ve molotof atmayı meşrulaştırmaya çalıştıklarında bu gülünç çelişkileri ortaya çıkmaktadır.
1 mayısın yaklaşması ile yeniden gündeme gelen olgu. aman diyim siz bu barış elçilerinin, halkların kardeşliği gösterilerinin güzergahında iseniz tedbir alınız. evi, arabayı, işyerini, canınızı, malınızı koruyunuz. ne olur ne olmaz , bir anda bir barış molotofuna hedef olabilirsiniz.