elitistlerin psikolojik savaş aracı olarak kendisi gibi olmayanları dışlamak üzere kullandıkları meseledir..ne zaman yasağın kalkması için girişim olsa-oluşturulsa "bu mesele türban(başörtüsü vs..) meselesi değildir,bu mesele laiklik meselesidir" diyerek çıkışırlar,zira onlar için "laiklik" iktidarlarının devamı için kullandıkları sembol haline gelmiştir..bu güruhun elinden gelse üniversiteye kafayla girmek te yasaklansın girişimi başlatılacaktır..bu kesimin ürettiği pek bişey kalmadığından bu meseleyi ciddi ciddi düşünmelidirler efendim..
halkın zamlardan, yoksulluktan, işsizlikten, eğitimsizlikten yana bir derdi yok. varsa yoksa türban, türban haklarını istiyor. halk, en baş temel hak ve özgürlüğü olan türbanı bir an evvel özgür olmasını istiyor (sanki takmak yasak da), yoksa gerisi faso fiso. halk demişken, şaka bir yana böyle halkın ta aq; eğer tabii tek dertleri buysa? ayrıca, mehmet-ahmet altan terminolojisinden arak yapılmış elitist, jakoben, tepeden inemci, oligarşik diktatorya vs. zırvamaları da artık kabak tadı verdi, sosyalist söylevlerin modifiye edilmiş hali lan bunlar. yok mu kendi adınıza söyleyebilceğiniz sözleriniz? altangillerden arakladınığınız eleştirler lafları yazmaktan bıkmadınız mı?
cumhuriyetin kurucu zümresinin elitist-seçkinci mantalitesinin siyaseten pasifize olduğu günümüz türkiye'sinde;idari ve adli kanatta devam eden bürokatik zincirinin yaklaşımıdır!
sınıfsız vaatlerle inşa edilen kemalist cumhuriyetin kendi içinde doğurdugu aydın, burjuva, bürokrat sınıfının tek parti iktidarında kazandığı gücün yıllar geçtikce tabana sirayet etmesi;anadolu sermayesinin istanbul ve ankarada söz sahibi olması;ciftçi, işçi ailelerinin yerel ya da genel siyasette söz sahibi olmaları dengeleri halk lehine cevirse de 85 yıllık askeri,idari ve maalesef siyasallaşan adli vesayet halk tabanında şiddetle hissedilmekte!
jakoben modernist zihniyetin tasfiyesi için sanırım biraz daha vakte ihtiyaç var!
ak parti ve mhp girişimi ile meclisin anayasanın 10 ve 42.md leri üzerinde yaptıkları değişimin aym tarafından reddine dair gerekçeli karardan çıkarılabilecek sonuçtur.aym kararında,
"...üniversitelerde kılık kıyafet özgürlüğü getirirseniz, bu özgürlüğün toplumun bir kesimini huzursuz etme riski var.." ifadeleri kullanılıyor.
peki bu noktada özgürlük mefhumunu nasıl algılayacağız.
kime göre yada halkın hangi kesimine göre. siyaset bilimin ana sorunlarından olan özgürlük nedir? halk kimdir? gibi gayet teorik ve akademik olan tartışmalarına aktüel politikayıda dahi ettikleri için aym üyelerine şükranlarımı iletirim.
Tartıştığımız ve yargıladığımız şey laiklik falan değil, halkın temel hak ve özgürlüklerine karşı, ayrıcalıklıların keyfi.