halk pazarından giyinmenin artık parayla pulla alakası yoktur.pazardaki her kıyafet de kalitesiz değildir. bir çok kişinin de hala böyle düşünüyor olması bana gerçekten çok ilginç geldi. keza her kesimden insan gitmekte bu pazarlara.
hiç gitmemiş olanlar için anlatıyım isterseniz biraz.
kredi kartı geçiyor artık pazarlarda , üstelik çoğu mağazanın aksine taksit bile yapıyorlar . istanbul'un en lüks semtlerinde bile kuruluyor bu halk pazarları (bkz: yeşilköy). tezgah kiraları ufak mağazalar değerinde. markaların taklitlerinden ziyade seri sonu ihraç fazlası ya da defolu orjinal ürünleri satılıyor.türkiye'de hiç mağazası olmamasına rağmen avrupa'da oldukça popüler olan H&M adlı mağazanın ürünlerini pazarda bulabilirsiniz mesela. defo diyince de aklınıza böyle koca koca delikler gelmesin. ufak dikiş hataları vs. parfümler var mesela gene orjinal ama sadece şişesi nin kapağı kaybolmuş ya da plastiği çatlamış biraz. 3te biri fiyatına alabiliyorsunuz.
kötü mallar da yok değil tabiki . her şeyiyle mükemmeldir diyemem.
ama akıllardaki bu pazar imajıyla gerçekte var olan da birebir uyuşmuyor. pazardan alışveriş yapan herkes rüküş , yok kıyafetler şöyle ,bu kişileri anlamak mümkün değil gibi düşünceler pek doğruyu yansıtmıyor gibi geliyor bana .keza günümüzün pazarları ile 10 sene öncesinin pazarları aynı değil. mağazadan alacağınız herşey daha ucuza pazarlarda .sadece adı pazar.
hala kalitesiz giyinenler ya da rüküş olanlar varsa bu pazarların suçu değildir sanırım.
akşam evine bir ekmek daha fazla götürebilecektir belki de. ve belki de arttırdığı parayla o gün sıcak bir çorba içeceklerdir. düşünmek lazım. mesela somalide insanlar aç. yiyecek bir lokma ekmek bulamıyorlar. hatta giyecek bile bulamıyorlar. halk pazarı candır.
cula caputa yuzlerce lira vermenin enayilik oldugunu bilen insan.kumas dedigin seyin metresinin ne kadar oldugu belli isciliginin ne kadar oldugu ve onlarin nasil yapildigi belli, sonucta markali yerlerde o kiyafetleri dikerken kaz tuyu kondurmuyorlar ustune, pazardaki adam nasil dikiyorsa aynen sekil dikiyor, ama pazardaki adam avm'lerde dukkan kirasi vermedigi icin sizde kaziklanmadan alabiliyorsunuz.
tamamiyle terbiyesiz, egoist bir insanin kuracagi cümledir. Alkahin tokadi yoktur derim bu cümleyi kullananlara!
basimdan gecen bir olay beni sok etmistir. Olay düzcede gelisir :
x- beni carsiya götür pantalon alacagim abisi.
Y- götürürüz abide pahalidir oralar.
Göt kadar sehir olan düzcede carsiya gidilir bilmem ne markasinin dükkanina dalinir. Pantolon secilir.
X- varmi begendigin bir sey?
Y- yok abi sagol.
X- istersen kotun aynisindan al.
israrla bir yoktur gider, yalniz bir ara tezgahtarla y' nin gözgöze gelmeleri kacmamisti benden. Neyse alisveris yapilir, yemekler yenir, eve dönülürken.
Y- abi gel bi pazara ugrayalim annem bir iki bisey al dediydi.
X- tamam canim ne olacak, pazarada girmeyecek degiliz herhalde.
Y- abi bak senin aldigin yeni model pantalonunda cakmasini yapmislar.
X- ustam kac para sunlar?
P- sunlarmi? 18 abi ama halk pazari kriz var kriz 14' e birakirim.
O komsunun cocugunun magazada bisey istememesinin sebebi buymus. Megersi abi sen 1 tane alirken biz bir aile 5 kisi aliyoruz demekmis.
Hayatimda yedigim en güzel ayardir sözlük, cuk diye oturmustur.
Simdiden söylim devamini merak edenler icin: o pantalonu hic giymedim, son gün elamani yanima cagirip ona pantolonu verdim ve bu pek hosuma gitmedi geri ver parasini al dedim.oda utanarak sikilarak aldi elimden torbayi, belkide o an bana verdigi ayari kavramisti. Artik bende cok pahali kiyafet almamaya bakiyor sene sonunda artanla yardim etmeye calisiyorum. Daha huzurlu oluyor.
çok pahalı mağazalardaki çok kaliteli kıyafetleri giyen insanla, bir markette, bir otobüste, bir parkta, yanyana, karşı karşıya oturup aynı amosferi soluyan insandır.
giyinme sebebini mahremini örtmek olarak algılayan ve haklı olan - parası varsa - iç güzelliğe önem veren yada - parası yoksa - mecburiyetten kalitesi düşük kıyafetler giyen insandır.suçlanmamalıdır horgörülmemelidir.**
1 tane dikişi söküldü diye defolu damgası yemiş, bunla beraber fiyatı da 218 ytl'den 20 ytl'ye düşmüş giysileri giyen insandır. burada sorulması gereken soru şudur; kim daha salak?
not: bunun para ile değil akılla ilgisi vardır. lütfen yanlış kapıları açıp salaklara yol vermeyelim rica ederim.
baba parasıyla geçinen, geçim kaygısı olmayan, yaşam mücadelesi verme ihtiyacı olmamış şımarık gençlerin suçladığı, türlü hakaretler ettiği insandır.
haklısınız adi biridir bu kişi;
-kendisine marka kıyafet almak yerine, çocuklarının ihtiyacını karşıladığı için adidir.
-sırf marka giyinmek uğruna kredi kartlarına borç yapıp, ailesinin rızkını çula çaputa yatırmadığı için adidir.
-kıyafete para vermek yerine daha ulvi şeylere parasını verdiği için adidir.(kitaba, tiyatroya, fakire...vs.)
-"moda" denen, insanları tek düzeleştiren iğrenç akıma uymadığı için adidir.
-mevlana' nın "nice kıyafetler gördüm içlerinde insan yoktu" dediği kişilerin pirim yaptığı bir dünyada kıyafete önem vermeyen biri olduğu için adidir.
