ülke oldum olası absürtlüklerle doluymuş dedirten hadisedir.
meryem ana'ya icra göndermişlerdi bir ara da, hatta adresinde bulunamamıştır diye not düşmüşlerdi icra memurları. bulunamadı dedikleri adres, efes harabeleri.
şahsına münhasır biri olduğu adından belli olan yazar. nedense bu adamın kitaplarını okumak bana bir türlü nasip olmadı. okul dönemlerimde ders kitaplarındaki hikayelerini az buçuk hatırlıyorum ama elime hiç kitabı geçmedi bu zamana kadar.
öyküsünden ötürü yargılandı. Bodrum’a sürüldü. Bodrum'da 25 yıl kaldı.Mavi Yolculuk fikirini ve uygulamasını gerçekleştirmişlerdir. 1973 te vefat etmiştir.
Geçen tele 1'de belgeseline denk geldim.
Cevat şakir okunması, okutulması gereken yazarlarımızdan biridir. Eserlerinde öğretici yanlar fazlasıyla mevcuttur. Dandik dundik gelişim kitapları yerine şöyle hayatın ortasından konuşan yazarlara yònelseydik...
her anın kendine has bir zuhuru vardır, hiçbir gün bir evvelkini tutmaz, aynı insan dahi aynı değildir artık... ve bakın balıkçı ne diyor;
insan bir mevsimde bir ağacın muayyen bir dalında bir yemiş buluyor. yiyor ve hoşuna gidiyor. bir-iki mevsim sonra yine aynı dalda aynı yemişi arıyor, ya yemiş o dalda bulunmuyor ya da bulunursa hoşa gitmiyor. belki de yemişi arayan değişmiş bulunuyor.
Denize öyle bir sevdalandanmıştır ki hikayelerinin çoğunda deniz suyunu içememekten hayıflanır. Öyle bir tutkudur ki ona karışmak, tuz olmak, Mercan olmak, yosun olmak istemiştir. ismini duyunca bile insanın genzine iyot tadı dolar. Bodrum'a sürgün edilmesi kendisine en büyük lütuf olmuştur.
Orta okul ve lise yıllarında okul kitabında ismini duyunca çok ilginç gelmişti. Acaba hayali biri midir diye düşünmüştüm. Sonradan öğrendim ki kendine lakaplı olarak bu ismi seçmiş. Sürgüne gittiği bodrum, bir nevi onun ikinci ismi olmuş.
Şu ana kadar hiçbir kitabını okumamıştım. Şu an elimde aganta burina burinata KiTABI var. ismi bile ilgimi çekiyor. Umarım okurken burnuma deniz kokusu dolar.