halid ziya uşaklıgil

    45.
  1. 1.
  2. Halit Ziya'nın ailesi, Uşak'ta helvacılıkla uğraşırken, izmir!e göçerek "Uşşakizadeler" diye anılmaya başlayan zengin bir ailedir. Bu aile, işleri çok gelişince istanbul!a da bir şube açtı ve bu şubeyi sermayesiyle birlikte oğul Hacı Halil Efendi!ye verdi. Halit Ziya, Hacı Halil Efendi'nin üçüncü çocuğu olarak 1866'da istanbul'da doğdu.

    istanbul'da Askeri Rüştiye'ye giden Halit Ziya, babasının işleri kötü gitmeye başlayınca, annesiyle birlikte izmir'e dedesinin yanına gönderildi. Öğrenimini izmir Rüşdiyesi'nde sürdürdü (1878). Bu arada babasının işlerini düzene koyup izmir'e gelişi ve yeni bir işyeri açışıyla sığıntı olma düşüncesini de zihninden atan Halit Ziya, ikinci bir okula hazırlık için Frenk Mahallesi'nin Alioti bölümündeki Auguste de Jaba adlı avukatın emrine verildi.

    Halit Ziya, babasının kâtibi olarak işe başladı, bu iş edebiyat merakıyla pek bağdaşmadığından yeni iş tavsiyelerini dikkate aldı, ancak istanbul�da hariciyeci olmak için yaptığı başvuru sonuçsuz kaldı. izmir'e dönüşünde rüştiye öğretmenliğine başladı ve akabinde Osmanlı Bankası'na girdi.

    istanbul'da Reji Genel Müdürlüğü'nün başkâtiplik teklifini kabul ederek izmir'den ayrıldı (1893). Reji'deki çalışma günlerinde Servet-i Fünun'a da katılarak edebi faaliyetlerini yoğunlaştıran Halit Ziya, Meşrutiyet'ten sonra bir süre Darülfünun Edebiyat Fakültesi'nde Batı Edebiyatı okuttu.

    Sonra Mabeyn Başkâtibi oldu (1909). Buradan ayrıldıktan sonra memuriyete dönmeyen ve tüm zamanlarını edebiyata veren Halit Ziya, 23 Mayıs 1945 tarihinde istanbul'da öldü.

    kaynak: gogıl *
    4 ...
  3. 17.
  4. H. Ziya Uşaklıgil'in romancılığı hakkında:

    *Romanlarında Uşaklıgil'in ilgi alanı dardır. Kişilerini ve onların sorunlarını işlerken, sınırlı bir yaşantı çerçevesinin dışına çıkmaz. Duyarlı genç kadın ve erkeklerin aşkta yaşadığı hayal kırıklığı başlıca teması olmuştur. ilk romanlarında daha platonik ve romantik olan aşk ilişkileri , son iki romanında yasak aşkla noktalanan cinsel bir tutkuya dönüşür.

    *Bütün kusurlarına rağmen Halid Ziya, Türk romanının öncüsü sayılmıştır. Ondan önce romanı bir sanat yapıtı kabul ederek onun kadar ciddiye alan , bir sanatçı titizliğiyle romanların yapısına ve tekniğine gereken önemi veren başka bir Türk yazarı olmamıştır.

    *Eserlerinde, ahlaksal ve toplumsal kaygıdan çok sanatsal kaygıyı ön plana çıkarır. Hayattan aldığı konuları, hayal gücü ile zenginleştirerek eserlerinde işler. Yaşamın gerçekliğini sanatsal gerçekliğe dönüştürür.

    *Romanlarının kişilerini , özellikle vurgulanan insanlar açısından tanıdığı insanların karışımından elde etmiştir. Eserlerinde tasvir ve iç çatışmalara önem veren yazar, kişilerin yaşadığı trajik ikilemleri işler.

    *Konuşma dilinden farklı, estetik yönü zengin bir roman dili oluşturmanın peşindedir. Tevfik Fikret'in şiirde sağlamaya çalıştığı müzikaliteyi Halid Ziya nesir dilinde kurmaya çalışır.

    *Eserlerinin konusunu seçerken yetiştiği aile çevresi ve sosyo-kültürel ortam önemli rol oynamıştır. Siyasal baskılar nedeniyle toplumsal konulara eleştirel yaklaşamamıştır.

    *Aşk-ı Memnu, Mai ve Siyah , Kırık Hayatlar, Bir Ölünün Defteri adlı eserleri hep yasak aşk veya aşk üçgeni etrafında döner.
    3 ...
  5. 7.
  6. bir başka değerli yazar, mehmet rauf'un kendisine üstadım diye hitab ettiği değerli yazarımız.
    3 ...
  7. 42.
  8. bugün itibariyle en güzide romanlarından birinin* hardcore versiyonun son bulmasıyla huzura kavuşacak, servet-i fünun edebiyatının en başarılı romancılarındandır.
    3 ...
  9. 64.
  10. Sadeleştirilmiş metinleri okunası yazar.

    Türk edebiyatina mesafeli olan beni ikna etmistir kaliteli bir edebi geçmişimiz olduğuna.
    3 ...
  11. 4.
  12. ayrıca halit ziya uşaklıgil Mustafa Kemal Atatürk'ün eşi Latife Hanım'ın baba tarafından yakın akrabasıdır. (amca çocukları ya da onun gibi birşey)Ayrıca latife hanım kendisinden edebiyat dersleri de almıştır.
    2 ...
  13. 3.
  14. Halit Ziya Uşaklıgil,1867'de istanbul'da Eyüp'te doğdu. 1884'te arkadaşlarıyla Nevruz gazetesini çıkardı. Burada çeviriler yayımladı. Bir süre izmir Rüştiyesi'nde Fransızca öğretmenliği ile Osmanlı Bankası muhasipliğini yaptı. Arkadaşı Tevfik Nevzat'la 1886'da Hizmet ve Ahenk gazetelerini kurdu. Bunlarda ilk hikaye, roman ve Mensur Şiirleri basıldı. 1889'da amcasıyla Paris Sergisi'ne gitti. Döndükten sonra izlenimlerini Vakit ve Hizmet gazetelerinde yayımladı. izmir idadisi'nde Türk Edebiyatı okuttu. 1896'da Edebiyat-ı Cedide topluluğuna katıldı. 1901'de kapatılıncaya kadar Servet-i Fünun dergisine yazılar, hikayeler, romanlar verdi. ikdam gazetesinde küçük hikayeler yazdı. 1908'e kadar suskun kaldı. Meşrutiyet'in ilanından sonra Darülfünun'da Garp Edebiyatı Tarihi ile Hikmet-i Bedayi okuttu. 1909'da Mabeyn Başkatipliği'ne getirildi. 1912'de yine Darülfünun'a döndü. 1913'te görevle Paris'e, 1915'te Almanya'ya gidip geldi. Bir daha da resmi görev almadı. Yeşilköy'deki evine çekilerek kendini tümüyle edebiyata, eserlerine verdi. 27 mart 1945'te öldü.

    ESERLERi :

    Roman : Sefile(1886), Nemide(1889), Bir Ölünün Defteri(1890), Mai ve Siyah(1895), Kırık Hayatlar(1924), Aşk-ı Memnu(1925).

    Hikaye : Bir Muhtıranın Son Yaprakları(1889), Nakil(1892), Heyhat(1894), Küçük Fıkralar(1889), Bir Yazın Tarihi(1889), Bir Şir-i Hayal(1911), Bir Hikaye-i Sevda(1922), Hepsinden Acı(1934), Aşka Dair(1935), Onu Beklerken(1935), Kadın Pençesi(1939)

    Şiir : Mensur Şiirler(1889)

    Oyun : Kabus(1918), Füruzan(1918), Fare(1918).

    Deneme-inceleme-Eleştiri : Fransız Edebiyatının Numune ve Tarihi(1885), Hikaye ve Temaşa(1891), Yunan Edebiyatı(1912), Latin Edebiyatı(1912), Sanata Dair(1938).

    Günce-Anı-Gezi : Kırk yıl(1936), Saray ve Ötesi(1940), Bir Acı Hikaye(1942).
    2 ...
  15. 22.
  16. aşkı memnunun televizyonda yayınlanan bölümlerini görseydi yazdığı kitaba lanet okuyacaktır denilen romancı....
    2 ...
  17. 6.
  18. modern türk romanı'nın en önemli temsilcilerinden.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük