AYADA GiDiLECEK DAHA DA ÖTELERE
TELESKOPLARIN BiLE GÖRMEDiĞi YERE
AMA BiZiM DÜNYAMIZDA
NE ZAMAn KiMSE AÇ KALMAYACAK;
NE ZAMAN KiMSE EZiLMiYCEK;
NE ZAMAN KiMSE KiMSEDEN KORKMAYACAK
NE ZAMAN KiMSE KiMSENiN UMUDUNU ÇALMAYACAK,
iŞTE BEN KOMÜNiSTiM BU SORUYO CEVAP VERDiĞiM iÇiN..
vatanını seven(!) bu insanlara söylenebilecek tek söz:
ülke üstünde varolan kapitalist otoritenin, dışa kapalı bir rejimi kabul etmeyeceği akla getirilirse gelen o rejim tabi ki de yıkılacaktır hatta kesinlikle gelemeyecektir, gelmeye kalkarsa her anlamda büyük kayıplar verilecektir. eğer vatanlarını seviyorlarsa rejime karışmamalıdırlar ki ülke ayakta kalsın rencide olmasın.
"ben" demekten önce "biz" diyebilen insanlardır. bir ütopya bile olsa, doğruyu söylemenin, yalana batırılmış bir hayattan çok daha erdemli olduğunu, eşitliği aramanın, doğruyu bulmanın her ideolojiden üstün tutulması gerektiğini bilen kişilerdir.
kim ne derse desin, teorik olarak en insancıl düzen komünizmdir. ancak sadece teorik değerlendirmesi yapılabilmektedir, çünkü tarihte hiçbir devlet, millet komünizmi uygulayamamıştır * . ha eğer kalkıp derseniz ki sosyalizm ve komünizm birbirinin aynısıdır, o zaman zaten tartışmaya gerek yok, laf anlatıp da yorulmaya gerek yok. bu zaten en başta teorinin kendisini inkar etmektir. bu durumda tek öneri, bir adet das kapital edinip okunmaya başlanması ve bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmaması hatta fikir üretme çabası içine girilmemesinin öğütlenmesidir.
son işlem olarak da, kendilerini tekrar, mutlak eşitsizliğin ve adaletsizliğin hüküm sürdüğü, bir avuç çok uluslu şirketin oyun sahasına dönmüş, tek kutuplu, müreffeh dünyalarına geri bırakmak faydalı olacaktır. eşitsizliğin, adaletsizliğin ve sefaletin kol gezmediği bir dünya hayalleriyle yaşayanlar, inadına umudunu korumaya devam ederken..
eski başarısızlıkları görmezden gelip hala birşeyler yapmaya çalışan, en kusursuz sistemi getireceğini iddia eden kişilerdir.
bunlar onbeş (sayı ile: 15) yıl komunizmde yaşamış bir insanla* karşılaştıklarında ilk önce bu tezlerini sunarlar laf dalaşına girmeye çalışırlar sonra apışıp kalırlar. başlarına geleceklere kendileri bile şaşırırlar.
eğer rejim gelirse uzun saçlarını ve sakallarını kesmek zorunda kalacaklarını bilmemektedirler.
demokrasiyle kandırılan insanların, diğer rejimleri öcü gibi görmesi sonucu oluşan bir antipati durumudur. komünizm idaresinde yaşama fırsatı bulan insanlar;
i: eğitimsiz kalmazlar
ii: sağlık hizmetini bedava alırlar, türkiye'deki gibi ölmezler paraları olmadığı için.
iii: öyle dinsiz bir yönetim olmadığını bilirler
iv: kendi özlerini korumada daha tutucudurlar (bkz: eski sscb), (bkz: çin), (bkz: küba)
v: bir yeteneğiniz varsa (sportif, sanatsal vs..) komünizmin olduğu bi yerde yaşıyosanız bu keşfedilir, türkiye'deki gibi körelmez (bkz: naim süleymanoğlu), anti örnek (bkz: şampiyon türk boksörün pazarda domates satması)
vi: sözlükte alay konusu olmazlar!
kandırmacanın hakim olduğu, günümüzün çağdaş sayılan demokratik idarelerinde sistem nasıl işler?
-ilk önce zengin edilir bazı aç insanlar.
-medya patronu yapılırlar.
-sonra güdülürler.
-medya araçlarıyla, koyun sürüsü gibi olan halkın beyni yıkanır. (bkz: bülent ecevit'in apoyu bize karşılıksız neden verdiler anlayamadım lafı)
-sonra bu halk seçimlerde oy kullanır.
-sonra rte gelir hükümete.
-sonra başkaları gelir.
-biz sanırız ki biz bu arkadaşları bi mevkilere getiriyoruz.
-bilmediğimizi bilmeyiz cumhurbaşkanından, genelkurmay başkanlığına kadar bütün stratejik pozisyonlara başkaları birilerini atamaktadır, pozisyon sahipleri bile bilmemektedir bu durumu.
şunu da bilmeyiz bazı hakim güçler (emperyal, siyonist) insanın yapısını bilmektedir. bu güçler insanların açlıklarını kullanarak onları doyurmaka ve kendi tarafına çekmektedirler. bu doyurma her manada olmaktadır.
i. sekse açsa kullanılmak istenen piyon, dünyanın en güzel mankenleriyle doyurulmaktadır.
ii. paraya açsa parayla doyurulmaktadır piyon.
iii. neye açsa o yemden vardır bu güçlerde.
iv. dindarsa sahte dinle de doyurulabilmektedir piyon. (müslümanlarda ruhban sınıfı yaratılarak, ruhani lidere tesir etme de vardır olayın içinde)
piyon; bir gazeteci, siyasetçi, bakkal, manav, pezevenk, operacı, tinerci herşeydir. bütün sistemdir piyon. sisteme adım atan herkestir istese de istemese de...
ister dangalak densin ister entellektüel entelektüel alay edilsin, hala "gomonistler moskovaya" sloganından bir adım daha öteye gidemeyen değerlendirmelere maruz kalabilen insanlardır.
komünist ülkelerde bedava süpper sağlık hizmetlerinin olduğu hayaliyle yaşayan insanlardır. çünkü oralara bir kez bile gidip görmemişlerdir oradaki süpper hizmetleri. gidip bir kez da oranın halkından, o canlı şahitlerden dinlememişlerdir kazın öbür ayağını, gidip bir kez de o havayı solumamışlardır. sadece onlara anlatılan yalanlardan, olasılıklardan yola çıkarak, herhalde böyle olmalı avuntusuyla orada süppper hizmetler verildiğine inanırlar. ve oralara gidip de gerçekleri görüp gelip anlatanlara da "hayır sen kötüsün işte kötüsün, kötüsü sen" diye ağlarlar. işte size resimleriyle süpper sağlık hizmetleri:
gerçeklerden verilen örneklere halen kuşkuyla bakabilen insanlardır aynı zamanda. çünkü bu işte bir terslik vardır.
-abi baksana şunlara. bunlar harbi fakir lan.
-olur mu lan iyi bak.
-baksana abi şu adama, bunun bacağını odun keser gibi kesmişler.
-allah allah nasıl olur lan.
-aaa baksana adamlar pislik içinde tedavi ediliyor.
-yok lan inanmam, illüzyon bu.
-olur mu ya baksana resmen sevmiyor bunlar fidel'i che'yi kendisi diyor baksana.
-yanlış duyuyoruz lan. olmaz öyle şey. fidel'i seviyordur bunlar.
-e sevmiyoruz diyor.
-yok yok, komünizm süperdir, ben öyle okudum, yanlış olamaz onlar. yok yok hizmetler süper yanlışımız var hadi geri dönelim. yok yok olmaz ki, hadi komünizm süper.
gerçeklere bile okuduklarının tersi olduğu için inanmakta beis gören bir topluluktur. çünkü herşey tanrılarının yazdığı kitaba uygun gitmelidir. eğer bunda bir terslik varsa bu da onların düşmanlarının onlara gösterdiği bir ilüzyondur, aslında her şey güllik gülistanlıktır, orada açlıktan kıvranan umutsuz insan aslında dombili gibi yemekten şişmiş umut dolu bir insandır.
acaba biraz da bu komünizm yanlılarının bu gerçeği hiçbir zaman görmek istememeleri ya da gerçeği göremeyecek kadar efsunlu hikayelere inanmış olmaları mı bu sefaletin başlangıcını hazırladı. acaba bu devrim diktatörleri, yalanlarıyla milyonları kandırmış olan sözde devrimci kahramanlar, egolarını şişirmek kasalarını daha da doldurmak için girdikleri bu yolda, bu insanları bu şekilde kandırarak ve halen de kandırmaya devam ederek mi başarıya ulaştılar? galiba öyle.
dünyanın her yerinde olabilen sağlık sorunlarının en üst düzeyde olduğu hatta sağlık hizmeti denen şeyin sadece kuyruklu bir yalandan ibaret olduğu ülkenin yalanlarına halen inanan insanlar bunlar. türkiye'de sağlık sorunu var diyor bunlar. ama acaba türkiye kadar gelişmiş sağlık hizmetlerini küba'ya gitseler bulabileceklerine inanıyorlar mı? burada sigortadan sonuna kadar faydalandıkları halde, şu anda sıcak evlerinde entry girerken, apandisit ameliyatı olması gerektiği halde doktorlar tarafından eve gönderilen hamile kadının sonra sağlıksız koşullarda ameliyat edildikten düşen çocuğunun sebebinin bu despotluk, castro gibi saddam hüseyin gibi ağa babalarının özel hesaplarının dolması için yaptığı zulümler olduğunu düşünüyorlar mı?
insan aklının alabileceği en muhteşem sistemi korkmadan yılmadan savunan kişilerdir.bunlara bok atan insanlar amerikanın belkide özel olarak hazırladığı sitelerden bilgilerle kişileri yanlış bilgilendirmektedir.
işte anca hayal kurabilen insanlardır. evet hayal kurunca mantıklı olabilecek bir şey aslında. ama anca olasılıkta kalıyor be güzelim, anca hayal olarak kalıyor çünkü pratikte mümkün değil. bir kaç abd güdümlü siteden alındığı iddaa edilse de, ben bu fikirlerimi hiçbir komünizst ülke görmemiş hayalperestlerin "ah orda ne güzel güneş bile batıdan doğuyordur" sanrısıyla yazmıyorum. bizzat küba'ya gidip izlenimlerini anlatan arkadaşım var, ondan edindiğim izlenimlerde bu fikri bana kazandırdı. eğer para biriktirebilirsem yazın da kendim gidip görmeyi istiyorum.
"kimsenin kimseye patronluk yapmayacağı bir gelecek hayal ediyorum"
kübalı vatandaş fidel korkusuyla polis korkusuyla kendilerinin girmelerinin yasak ama turistlerin kullanmasının serbest olduğu plajların önünden geçerken öyle düşünmüyor.
"para kazanmak için değil, yaşamdan zevk almak için çalışmak istiyorum; günde 6 saat çalışıp kalan zamanımı rahat rahat kendime ve sevdiklerime ayırmak istiyorum"
kübalı vatandaş tarlada saatlerce çalıştıktan sonra aylık ortalama geliri olan 15 dolarla ne yapabilip ne yapamayacağını umutsuzlukla görünce ne kendisine ne de ailesine ayıracak hiçbir şeyi kalmıyor. çünkü yok hiçbir şeyi, olamayacak da.
"kimsenin işsiz kalmadığı bir gelecek istiyorum"
halkın üçte birinin yarı işsiz diye tabir edilen üçte ikiye yakın kesimin de işsiz olduğu bir ülkede, haftada üç gün çalışma fırsatı olan ve her fırsatta küba'dan kaçmaya çalışan genç, che'ye küfrederken anca geleceği için "polisler bene üç kez yakaladı. ama ben kaçmaktan bıkmayacağım, eminim ki onlar yakalamaktan bıkacak." hayali kurabiliyor.
ve tüm bunları hiç görmemiş, bu insanları hiç dinlememiş olan hayalperestler de, olasılıklar üzerinden yorum yapıp, halen bu sistemi savunuyor. yazık. sahilde oturup gelecek için tek hayali küba'dan kaçmak olan gence yazık.
inşaatta çalışarak ferrari hayali kuranlarla çok benzeşirler.
sen hayatın boyunca bir baltaya sap olma girişimci olma hayatını kazanacak hiç bir mücadele verme sonra komunizm.
sen fakir doğdun kader deyip otur evinde sonra bomboş hayat dışı düşüncelere dalıp hayatını bir o kadar daha geriye at komunizm seni kurtarsın sonra.
doğru bir şey olsaydı yüzyılın dahisi ulu önder sistemi rusya küba gibi kurardı. sen işin o tarafını düşünme önceden halletmişler.
sen bu sistemde bile kürt , ermeni sorununun altından kalkamıyorsun komunizm mi seni kurtaracak. hala bu hayalle yaşayan varsa başka hayaller kursun ne bilim jennifer lopez le bir haftalık tatili felan düşlesinler. geçin sağlığı felan küba'da 10 yıl yaşasam nolur üstün sağlık hizmetlerinden faydalanıp 200 yıl yaşasam nolur..
ısrarla sözlükte çamur atılan düşünceye sahip insan modeli. hayır, madem "öldü komünizm" diyorsun hala neden sataşıyorsun ve kötülemeye devam ediyorsun? eğer ölüsünden bile bu kadar korkuluyorsa varın siz düşünün dirisinden nasıl korkuluyordu? (bkz: bu kış komünizm gelecek)
bu kış komünizm gelicek, havalar soğuyacak nidalarıyla büyüyenlerin çamur atmayı sevdiği bir sistemdir komünizm. kübadakinin komünizm olmadığını, sscb'deki yozlaşmanın nelere yol açtığını bilmeyen insanlardır bunlar. "insanlar doğuştan kötüdür, hep daha fazlasını isterler" fikriyle büyüdükleri içinde "olm var ya komünizm hayal, kurulamaz, insanın doğasına aykırı" derler. bu insanlar şunu bilmezler; insan doğası ne iyidir, ne kötüdür. insan doğası şartlara göre şekillenir. kötülüğü ya da iyiliği, daha fazlasını isteyip ya da istememesi kendi doğasından gelmez. tabi bunu bilenlerde vardır fakat şunu diyemezler: "ben insanları ezmek, onları sömürmke istiyorum, onlardan para kazanmak istiyorum."
kapitalist sistem iyi ya da kötü değildir, sadece çelişkileri vardır bu yüzden savunur ya da savunmazsın. aynı şekilde komünist sistem ise bu çelişkileri yok etmek ister, bu sayede insanlık daha ileri gidecektir. yani kapitalizmden daha iyi bir sistem değildir, ama daha bilimseldir, daha doğrudur. insanların birbirleriyle savaşması yerine doğayla savaşmasını ve hep ileriye gitmesini amaçlar. çünkü insanların önündeki en büyük engel birbirlerini sömürmektir. bu yok edilince insanlar da daha doğru işlerle ve sadece istedikleri işlerle uğraşacaktır. komünizmin nasıl kurulacağı ise ayrı bir tartışma konusudur.
bu yazıdan çıkarılacak tek sonuç vardır; sistemler iyi ya da kötü değildir sadece daha doğru veya yanlıştır. ve bu kavaramlar arasında dağlar kadar fark vardır.
insanların hayal kurması hiçbir zaman dangalaklık sayılamaz herkez hayal kurmakta serbesttir ve özgürdür. sanane adam özgür bir dünya, eşitlik istiyorsa, sanane adam kimsenin ezilmediği haksızlığın en az saffaya indiği bir dünya istiyorsa nasıl bir dangalaklık oluyor.neden kominizm den sosyalizim den devrim den bu kadar korkuyorsunuz hayalini kuran insanlar bile mi sizi bu kadar ürkütüyor.
