pazartesi, sali, carsamba, persembe, cuma, cumartesi ve pazardan olusur. pazartesi ve cumartesi nin neden kendilerine ait bir isimleri yoktur sorusu akillara geliverir.
cumartasi ve pazar haftosonu olarak da bilinir. pazar gunu hafanin resmi tatil gunudur.
cuma muslumanlar icin mubarek sayilmistir. pazartesi gunleri ilk calisma gunu oldugundan pazartesi sendromu diye sisirme bir rahatsizlik olusmustur. sali neden sallanir bu da muallaktir.
bazı küçük çocukların mahalle maçlarında devre yerine kullandığı kelime.
- yedide hafta* 15 de biter.
yıllar sonra anladım ki* hafta kelimesi, ingilizce'de devre arası anlamına da gelen half time kelimesinin telaffuzuna benziyo diye öyle söylemişiz, söylemişler, söylerler..
ayrıca aynı çocukluk döneminde de defans oyuncusuna bek derdik ki -hala deniyo- onunda ingilizcedeki back ten geldiğini anlamam için uzun süre geçmişti.
Babilliler 7 günlük haftayı zaman birimi olarak kullanıyorlardı. ilk çağlarda bilinen
beş gezegen ile güneş ve ayın sayısı nın 7 oluşu bu sayıyı gizemli ve uğurlu kılıyordu. Daha sonra dinlerde göğün 7 kat oluşu ve doğadaki ana renk sayısının 7 oluşu, müzik notalarının 7 oluşu sayının önemini daha çok belirtti. Daha sonra Fransa takvim yapısını değiştirerek hafta sayısını 10 yaptı ama kabul görmedi. Rusya 5 günlük hafta uygulamasına geçti, o da tutulmadı. Sonunda yine hafta 7 gün olarak kaldı.
cumartesi ve pazar günlerinin adların nordik-germen mitolojisinden gelmez. 7 günlük hafta sistemine geçilmeden önce bunlara soykırım uygulanmış, hristiyan edilmişlerdir.
bazen hiç geçmeyen, bazen geçtiğinin , bittiğinin, tükettiğinin, tükettiğimizin farkına dahi varamadığımız zamansal periyod. bu hafta çarşambaya kadar hızla geçti. çarşamba'da durdu, sendeledi, adeta iktisattaki sweezy modeli gibi dirsek oluşturdu, sonra perşembe'ye geçti ve cumaya yeltendi şimdi. cuma'ya yeltendi. cuma oldu. cuma. cumalar çok güzel. ben cumaları niye seviyorum ki bu kadar ya.. evet. cuma diyince içimdeki yemyeşil kırlarda papatyalar rüzgar eşliğinde dans ediyorlar. cuma. eheh.