hadislerin dinen delil sayılmasının mantığı

entry35 galeri2
    10.
  1. Kurandaki ceza bekarlara verilen cezadır. 100 değnek hala fıkıhta sabittir.

    Ama evli olduğu halde zina edenin cezası recmdir.

    Bunun uygulamasına sahabeler şahitlik ettiği için bu fıkhımıza girmiştir.

    Yahu ayrıca arkadaşlar tekrar söylüyorum hadisler üzerinden sizi kekliyolar. Hadis ilminde mevzu, mütevatir ayrımları var. Hadis cımbızlayarak, ayet cımbızlayarak bir ilim sahası oluşamaz.

    islam fıkhını öğrenmek istiyorsanız Kuduri, el- ihtiyar gibi sahih fıkıh kitapları ortada. Bir bakın birilerinin cımbızlamalarının gazına gelmeyin.
    2 ...
  2. 9.
  3. peygamberimiz söylüyor Allah'ın resulü daha doğrusunu kim söyleyecek tabiki kimse söyleyemeyecek.
    0 ...
  4. 8.
  5. kimisinin "recm" meselesi için "sanıldığı gibi kaynağı hadislerden çok kuran ve onun sebeb- i nüzulu ve peygamberin sünnetidir. yani ümmetin yaşayışıdır." demesine vesile olan anlaşılması güç mantıktır.

    kuran'da recm cezası verilmesini buyuran herhangi bir ayet var mı? yok!.. kuran'daki ceza 100 değnek... anlaşılan bunları yazanlar kuran'da recm cezası ile ilgili ayet olduğuna ama onun yazılı olduğu sayfayı keçi yediği için kuran'dan çıktığına inanıyorlar!.. ilgili hadisleri aşağıda veriyorum... ama öncelikle sorayım: bu hadislere ve olayın aynen böyle cereyan ettiğine inanıyor musunuz? uzun cevaba lüzum yok. "inanıyorum" veya "inanmıyorum" demeniz yeterlidir. iki cevap da peşisıra bir çok soru getirecek...

    ibnu Abbâs (radıyallahu anhümâ) anlatıyor:"Hz. Ömer (radıyallahu anh)'i hutbe verirken dinledim. Şöyle demişti:"Allah Teâla Hazretleri Muhammed (aleyhissalâtu vesselâm)'i hak (din ile) gönderdi ve O'na Kitab'ı indirdi. Bu indirilenler arasında recm âyeti de vardı! Biz bu âyeti okuduk ve ezberledik. Ayrıca, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) zinâ yapana recm cezasını tatbik etti, ondan sonra da biz tatbik ettik. Ben şu endişeyi taşıyorum:Aradan uzun zaman geçince, bazıları çıkıp: 'Biz Kitabullah'da recm cezasını görmüyoruz.' (deyip inkâra sapabilecek ve) Allah'ın kitabında indirdiği bir farzı terk ederek dalâlete düşebilecektir. Bilesiniz, recm, kadın ve erkekten muhsan olanların zinâları, -delil veya hamilelik veya itiraf yoluyla- sübut bulduğu takdirde, onlara tatbik edilmesi gereken Kitabullah'da mevcut bir haktır. Allah'a kasemle söylüyorum, eğer insanlar: 'Ömer Allah Teâla'nın kitabına ilâvede bulundu.' demeyecek olsalar, recm âyetini (Kitabullah'a) yazardım." [Buhârî, Hudud 31, 30, Mezâlim 19, Menâkibu'l-Ensar 46, Megâzi 21, i'tisâm 16; Müslim, Hudud 15, (1691); Muvatta, Hudud 8, 10, ( 823, 824); Tirmizî, Hudud 7, (1431); Ebu Dâvud, Hudud 23, (4418).]

    Hz. Aişe anlatıyor:

    "Recim âyeti ve büyüklerin on defa süt emmeleri konusunda âyet inmişti. Bu âyet, karyolamın altında bir sahifede yazılıydı. Resulullah (a.s.m) vefat edince biz onunla meşgul olduk, o sıralarda bir hayvan (keçi) gelip onu yedi.”(ibn Mace, Nikah, 36).
    1 ...
  6. 7.
  7. Niye hadislere takınıldığını anlamadığım sorun?

    Din peygamberin örnekliğinden yayılmış ve sahabeler peygamber yani yaşayan kurana bakarak dinlerini öğrenmişlerdir.

    Kurandaki her ayet inerken bizzat yaşamışlar, yani kuranı en iyi anlayanda onlardır...
    Aralarında bazı konularda uyuşmazlık olabilmesine rağmen ekserisinin dini yaşayış tarzları aynıdır.

    Ehlisünnet işte bunu savunur... Neshedilen hükümleri bizzat peygamber söylemiştir. Ve sahabeler bunu yaşayışlarına tatbik etmişlerdir. Buradan yaşayış olarak aktarım var.
    Ve yaşayış olarak aktarmışlar en sonunda bu yaşayıştan fıkhi ekoller türemiştir.
    Bu doğal bir süreçtir...

    Recm, mürtedin öldürülmesi gibi konular bütün sahabelerin ittifakı olan konular. Sanıldığı gibi kaynağı hadislerden çok kuran ve onun sebeb- i nüzulu ve peygamberin sünnetidir. Yani ümmetin yaşayışıdır.
    Hadislere yaklaşımı en ters olan ehl- i rey ekolünün fıkıh kitaplarında bile bu olaylar sabit olarak ele alınır.

    Yani bütün hadisler yalan olarak bile ele alınsa recm olayında ümmet ittifakta olduğu için bunu inkar edemeyiz. Ama dini modernliğe yatırmaya çalışanlar bunu gizlemek için hadislere saldırıp durumu gizliyolar.

    Evli insanlar zina ederse cezası recmdir. Ve bu caydırıcıdır. Aynı zamanda dört şahit gereğiyle açıktan yapılması engellenmiştir.
    Bunu kabul bu kadar basitken hangi gerekçeyle karşı duruluyor anlamıyorum.

    Ayrıca hadislerle ilgili (#28549966)

    Kuran temel anayasıdır. Anayasadan pratik yani islami var-oluş-sal yaşayış sergilenemez.
    Pratik kavramı içine kuran, sünnet, icma ve kıyas eklenir. Daha sonra işin içine düşünsel boyutta katılır = irfan .

    Yeryüzündeki hiçbir din statik değildir. Dinimizde Sadece Kuran veya sadece hadis dinin kendisi olamaz. Bunlar temellerdir. Din bu temeller üzerinden inşa edilen bir yaşayıştır.

    Ama kökenci yaklaşımlar ister kurancılık olsun, kuran-hadisleri zahiri manalarda ele alma olsun bu yaşayışın içini dolduramıyolar...
    Onlar bir çeşit slogan müslümanlığı türetiyolar...
    işte mesele burada kopuyor.
    2 ...
  8. 6.
  9. 5.
  10. kimi cahilin "hz peygamberin sözleri kur-an-ı kerimle aynı doğrultudadır" demesine vesile olan mantıktır.

    "recm" meselesinden bile bihaber olanlar öyle sanabilir tabi... diğer taraftan, peygambere ait olduğu iddia edilip, kuran'daki ayetlere uymayan hadisler sadece recm ile ilgili hadisler de değil.. mevzuyu gereksiz genişletmemek için diğerlerine girmiyoruz...

    kaldı ki tek mesele kuran'a uygun olmayan hadisler değil... kuran'ın değinmediği meselelere değinen veya değindiği meselelerde ek açıklamalar, hükümler getiren ya da bazı ayetlerdeki hükümlerden ne anlaşılması gerektiğini daha açık ifade eden hadisler de var... eğer o meselelerde o hadislere göre hareket etmek icap ediyorsa, allah neden söz konusu hadisler sağlam bir sistemle kayıt altına alınmasını sağlamamıştır?
    0 ...
  11. 4.
  12. nasılsa hepsi uydurma mantığıdır.
    0 ...
  13. 3.
  14. Hz peygamberin sözleri kur-an-ı kerimle aynı doğrultudadır. Peygamberimizin ahlakı zaten kuran ahlakıdır . Kainatın kitabı bir çok şeyi açıklar zaten fakat nebi bu açıklamayı tüm insanların anlama zorluğu olanların (yani siz) anlaması için daha detaylı açıklamalarla aydınlatır. peygamberlerin görevi tebliğ etmek ve allah'ın buyruklarını her insanın anlayacağı biçimde açıklamaktır.hz mevlana ne güzel demiş : -senin söylediklerin karşındakinin anladığı kadardır.hz peygamber ne güzel hadislerle bizi aydınlatmak istemiş ama anlayan kim? !!!
    2 ...
  15. 2.
  16. dinime dahleyleyen bari muselman olsa .
    2 ...
  17. 1.
  18. anlaşılması zor bir mantıktır. evet, kuran'da peygamberin emirlerine de uyulması gerektiği ifade edilir ama peygamberin emirlerini, verildiği anda sadece o zamanın insanlarını kapsayacak emirler olarak değil de, sonsuza kadar tüm müslümanların uyması gereken emirler olarak telakki edilmesinin manası nedir?

    eğer söz konusu emirlerin geçerlilik süresi bu kadar uzun olsaydı, zamanında peygamberin emriyle kayıt altına alınmaları gerekmez miydi? bu itiraza karşı deniyor ki "o zaman o emirler kuran'a karışabilirdi"... yahu madem iddianıza göre allah'ın gücü kuran'ın üzerinde hiç oynama olmadan günümüze kadar ulaşmasını sağlamaya yetiyor, peygamberin dediklerini ve yaptıklarını kuran'dan ayrı tutarak kayıt altına aldırmaya neden yetmesin?

    ehl'i sünnet ve'l cemaat, hadisle kuran ayetlerinin bile nesh edilebileceğine (yürürlükten kaldırılabileceğine; misal recm meselesi) inanır. eğer hadisler, kendilerine dayanarak kuran ayetlerinin bile yürürlükten kaldırılmasına bile sebep olacak kadar önem arz ediyorsa, kayıt sisteminin de sağlam olması gerekmez miydi?

    oysa biliyoruz ki hadisler uzun süre kulaktan kulağa aktarılarak yaşatıldı. kimi yazma girişimleri bazen halifelerin emriyle yasaklandı. yazılı hadis derlemeleri ancak peygamberden 200 yıl kadar sonra ortaya çıkabildi. tabi kıyamet kadar uyduruk hadislerle karışmış olarak... muteber kabul edilen hadis derlemelerini yazan imamlar ise, derlemelerine aldıkları hadislerin doğru olup olmadığını belirlemek için rivayet zincirinin sağlam olması, yani aktaranların muteber müslümanlar olması kriterini esas aldılar. öyle ki eğer rivayet zincirini sağlam bulurlarsa, aynen recm meselesinde olduğu gibi, kuran ayetlerini bile geçersiz kılabileceğini söylediler...

    peki rivayet zinciri esas alınarak muteber hadis kitaplarında (kütüb-ül sitte) toplanan hadisler ne kadar güvenilirdir? bu sorunun yanıtını bulmak için söz konusu hadis kitaplarının herhangi birini okumak yeterlidir. aynı hadis kitabında bile çok sayıda birbirini tutmayan (sadece kelime olarak değil, hüküm olarak da..) hadisler bulunabilir.

    bilmem dindarların bu soruya yanıtı ne olur? allah neden insanların -iddiaya göre- sonsuza kadar uymasını beklediği hükümlerin insanlar arasında güvenilir bir şekilde yayılmasını istememiş olabilir ki?
    5 ...
© 2025 uludağ sözlük