hakkinda cesitli goruslerin oldugu, kimisinin pkk universiteye de girdi seklinde yorumladigi, kimininse gozlerini yasartan kisi. tamam, kurt, kultursuz falan da, soyle de birsey var arkadasim..
devletin bu cocugu kayirmis olma ihtimali var midir? bence yoktur, bu kadar serefsizlik olmaz. bu durumda cocuk bileginin hakkiyla kazanmistir universiteyi. bu durumda kimse cikip da "kurt bu, pkk'yi universiteye de getirdi!" diyemez. dagdan insinler diyordunuz, adam geldi hacettepe'yi kazandi, simdi ne oldu? hor gorup geri daga mi yollayacaksiniz? egitin ogretin, butun sulalesini toplasin, beladan kurtulmus 10-20 kisi kazansin memleket, anlayisiniz bu kadar mi? yurtdisindan da gelmedi ki bu adam "dusuk puanla girdi, aslinda birsey yaptigi yok" diyesiniz?
helal olsun dedirten olay. orada burada bir çok dershane ve çalışmak için tetikleyici bir çok etken olan bizlerin yaşadığı şehirde hala ders çalışmamak için binbir bahane bulan gençlerimize iyi bir örnek olmuştur. insan oğlu işte ne yapacağı belli olmaz.
hacettepe yi kazanmak bir yana bir yer kazanmak bile onemli bir olgu.
bu adam hacettepe ye geldiginde cok buyuk yalnizlik gecirecek, ve degisim depresyonuna girecek.
uyum gostermeyi saglarsa buyuk aldigi burslarla kardeslerini de okutmaya calisacaktir.
kendisinin haber olmasi, ona benzer durumda olan bir cok insani gundeme tasiyacaktir. bu cocuga benzer insanlar daha rahat burs bulacaklardir. oncelik sirasi zengin kanka-siyasetci kanka durumundan biraz daha olsun kurtulabilir.
hiç bir $ey yapmasa, sırf bu üniversiteyi kazanabilecegini tüm türkiyeye ibreti alem olması için gösterebilen varlıktır, ve evet çobandır.
koyun otlatırken çalı$mı$, ve öss sisteminin i$leyi$inden son derece memnuniyetsizlik duyan bugunun jenerasyonuna bir oha! çektirmi$tir.
aferindir, iyi yapmı$tır. doktor olamasa da ingilizceyi ögrenemese de gurur kaynagıdır, ibreti alemdir.
şu an kanal d haberde okulunun önünde * gayet mantıklı ve de kendine güvenerek konuşan doktor adayı. inanmazsan düzenli çalışsan da başaramazsın diyor ki son derece haklı. okuyacağın kitapları görünce gözün korktu mu diyen muhabire de üstesinden geliriz diyerek cevap vermiştir. gerçekten tebrik edilmesi gerekendir.
haberi ilk duyduğumda sevinçten gözlerimi yaşartan insan. şimdi oraya gideceğiz yurdu, okul harcı belki kazanmakla o kadar iyi etmedik diye söyleniyordu. hazırlandığı dersane 7 yıl boyunca aylık 500 ytl burs verecekmiş. versinler. daha da versinler. hiç ihtiyacı olmamasına rağmen torpilleri sayesinde milyar bursları alanlar varken böylelerine daha fazlalarını versinler.
-anası babası her yıl 'aman çocuğumuz kazansın, bir mesleği olsun' diyerek en az bir dersaneye kaydı yaptırılan ama derse gitmeye tenezzül bile etmeyenlere,
-özel okulda okuyup dersin yüzüne bakmayan eğitimine milyarlarca para dökülen 'anam babam zengin nasıl olsa geleceğim garanti' diyenlere,
-çobanı küçümseyip onun oyu nasıl benim oyuma eşit olur diyene,
-başarının temelinin parada, pulda, şehirde değil azimde olduğunu anlamak istemeyenlere,
aslında hiç de sandıkları gibi olmadığını kanıtlayan insandır.
o zor şartlarda emek gösterip başarıyı yakalamış olan, bir yandan da çobanlık yapıp parasını kazanan insanı ayakta alkışlarım.
ne yani şimdi temiz havanın beyin hücrelerine yaradığı için mi kazandı diyelim. çoban olması da gayet normaldir ki tıpı kazanan diğer öğrencilerden bir farkı yoktur. insan görünümlü olarak.
olay bence asıl şu. yani olayı ilginç yapan ; çoban olması, tek neden bu. dediğim gibi dağlarda ki temiz hava yoğunluğu değil. en özel okula gidip en özel öğretmenlerden ders alanların çoban diye üstüne basarak söylediğimiz kişinin kazandığı yeri kazanamaması.
tek kolunun olmamasını hemen gündeme alan bazı yazar arkadaşlar nedense başarıya gölge düşürmek istemektedirler, kanımca. başarı, tebrikle karşılanmalı yermekle değil. kanımca.
keramet cobanlikta sanirim..acik hava, bol gida, doga, hayvanlar, bortu bocek..yani, sehir hayatinin o mahvedici stresinden, o hayattan sogutan hengamesinden uzakta dingin bir hayat..haliyle de zihinde bir aciklik ve bu durumun bir yansimasi olarak da oss'de ilk bin icine, 100 cobanin girmesi.. kacinilmaz bir sonuc.
kolu olmadığı için bölümde okuyamayacağı sorularına yetkili yerden cevap gelmiştir.
"Hacettepe Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sevil Gürgan, Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde çobanlık yapan ve Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'nin ingilizce bölümünü kazanan irfan Töreci'nin sağ kolu olmadığı için zorlanacağını belirterek, "Özellikle cerrahi branşlarda uzmanlaşması imkansız. Ama uygun disiplinlere yönlendirildiğinde mesleğini icra edebilir" dedi.
(...)
ÖSYM kılavuzuna göre irfan Töreci'nin engelinden dolayı tıp fakültesinde okuyamama gibi bir durumun söz konusu olmadığını söyleyen Gürgan, "irfan Töreci Hacettepe Üniversitesine kayıt olacak. Bu onun kazanılmış hakkı. ÖSYM kılavuzunda 'sağ kolu olmayan bir kişi tıp fakültesine kayıt olamaz' şeklinde bir madde yok. Ancak diş hekimliği ve eczacılık bölümleri için var. Dolayısıyla bize kayıt olacak" dedi."
puanım boşa gitmesin diye yapılan hatalı tercih örneği. tamam, zekisin, azimlisin de. ancak kimse kimseyi kandırmasın, yıllar sonra bir kolun olmadığı için hatalı ameliyat yaparsan kimse bugünkü gibi "helal olsun" demeyecek. tamam, yaklaşık bir buçuk milyon adamın eline bisküviyi vermişin sınavda ama zengin olup mutlu olabileceğin, memlekete faydalı olabileceğin bir sürü güzel bölüm de var.
sorarlar adama illa tıp mı diye?
ayrıca hep merak etmişimdir, anadolunun bağrından kopmuş gelmiş çoban diye tanımlar yapılır hep. her senede bir kaçı derece yapar, aynı haberler çıkar. malum öss sistemini herkes bilir. çalışan yapar, evde oturup bilmem kaç kaynaktan adam gibi ders çalışırsan yaparsın. haytalık yapan adam daha zor kazanır. insanın önce içinde olcak bu bilinç. daha sonra hakkari'deki çobanmış farketmez kanımca. hea evet fena puan yapmış, harbiden helal olsun da "neden anadolu'nun bağrı?"
hepimiz gibi normal bir insandır. onu aşırı derecede tebrik etmek aslında kendisini küçümsemek demektir. "aa nasıl yaptı lan hem hakkarili hem çoban" diyenler kendilerine çeki düzen vermelidirler.
bir tıp fakültesi öğrencisi olarak söyleyebileceğim, muhtemelen okula kabul edilmeyecek olan öğrencidir. şöyle ki, tıp fakültesine girerek başarılı bir şekilde mezun olan herkes pratisyen hekim kabul edilir ve pratisyen hekim olarak gerçekleştirmesi gereken bazı temel becerileri olduğu kabul edilir. bir kolunu kaybetmiş olan bu kardeşimiz bu işlevleri yerine getiremeyeceği için, okula kayıt sırasında vereceği sağlık raporu yetersiz görülüp muhtemelen kaydı yapılmayacaktır. tabi ki bu üzücü bir durumdur, ancak tıp biraz garanticidir, zira insan sağlığı riske atılabilecek bir durum değildir. keşke uygulamalı eğitimden ziyade akademik eğitim alacağı bir fakülteye girseymiş, kimse bu konuda akıl vermemiş kendisine anlaşılan. gerekli kolaylığı gösterirler kendisine umarım.
yurdumuzun güneydoğusundan duymak istediğimiz haberlere en güzel örneklerden biridir. sözlükte bu arkadaşımızın başarısını küçümseyen yada küçümsemeye çalışan kardeşlerimize biraz insaf diyorum... Çünkü sorun ne tek kolunun olmaması ne de çobanlık yapıyor olmasıdır. Takdire şayan olan Hakkari'deki zayıf ve yetersiz eğitim şartlarına rağmen kendinden daha iyi şartlarda yaşayan bir çok rakibini geride bırakabilecek performans ortaya koyabilmesidir. Bu da gösteriyor ki başarı için olmazsa olma şartlar <zeka-hırs-çalışma-şans> bu arkadaşımızda ortalamanın üstündedir.
Allah ülkemizdeki başarılı insanların sayısını arttırsın...