olan yine kemal ağabey'e olmuştur. "başbakan nasıl gözyaşı dökmüştü annesinin cenazesinde. o anne de bu anne değil mi?" demişti. yine sırtından hançerlendi.
ayıplamamak gerek, böyle şeyler insanın kendi savunma mekanizmaları gereğince "şoka girme" sonucu ne yaptıklarını bilmezler gayet doğaldır bu da.
sonra fark eder, bu da allah'ın insana verdiği çoook büyük bir korunma mekanizmasıdır.
yersiz tanımlara savlara gerek yok.
valla annem öldüğünde değil benim gülmem, yanımda birinin gülmesine dahi tahammül edemiyordum. siktr çekesim geliyordu. ve bu değil cenazenin olduğu zaman bayağı bir zaman aldı. bu anneme karşı duyduğum sevgi ve muhabbetten kaynaklanıyordu.
zamanında memleketten biri öldüğü zaman evde televizyon dahi açılmazdı. 3 gün sürerdi bu. ölen kişiye ve geridekilerinin acısını paylaşmaktı. bir nevi duyulan saygıydı.
ha bu kişi annesini sevmiyor mu veya herhangi bir muhabbeti saygısı yok mu? muhakkak ki vardır. bu onun bileceği ve kendisini bağlayacağı bir şey. ama biz de bundan hisse alırız. tabi herkesin fıtratı bir olmuyor. kimisi farklı belli ediyor kimisi daha farklı.
ben cenazede gülen kişiyi de, gülünmesini de hoş bulmuyorum. cenaze ve ölüm hiç komik şeyler değil. allah kimsenin başına vermesin.
kaçınız annesine toprak attı da burada böyle sapık sapık konuşuyorsunuz ulan azıcık insan olun insan. allahsızlar.
o psikolojiyi yaşayan insanlar bilir pislik herifler. allah belanızı versin... haberal gülmüşte nasıl insanmış.. sen çok biliyorsun haklısın. bu kadar basit herşey. ukte: beyni olan ama hissiyata sahip olmayan insanların bakış açısını açıklayan durumdur.
hayırlı evlatmış diye düşündürendir. ulan kendi öz annesinin cenazesinde kahkahalar atarak gülen bir insanın bir şehit cenazesine, maden işçisi cenazesine, tersane işçisine nasıl üzülmesini bekleyebilirsin ki? görünen o ki bahsi geçen kişi için kimi değerler hiç önem arzetmiyor. anne ölmüş gitmiş hiiiç umurunda bile değil. nasılsa kendisi dünyaya kazık çakacaktır. ve yine bu bahsedilen kişi için mantık şudur: hayat devam ediyor.
dile getirilerek açığa verilmesi şerefsizahlaksıznamussuzruhsuz dangalaklar için saldırma silahından başka birşey değildir. bir an gelmiştir o an ki hüznünü unutmuştur insan değil midir? herkes bunu eleştiren şeref yoksunu adiler gibi oynamak rol yapmak zorunda mıdır? ya da fotoğraf makinesi olmayan ortamlarda şakalaşmak gibi?
gariptir diyenleri anlayamıyorum en yakın arkadaşımın babası öldüğünde gülme krizine girmiştik hem de cenaze akşamı. arkadaşımın kardeşi ise bilgisayar başında oyun oynuyordu. ben hala o kadar gülmedim öyle ki misafirler sesimizi duymasın diye odadan çıkmadık uzun süre. 4-5 kişiydik biz de. öyle bir durum oluyor ki o an arkadaşının ne kadar üzüldüğünü görüyorsun üzüntüsünü biraz olsun almak için aptal saptal şeyler yapıyorsun ya da söylüyorsun o da anlıyor durumu senin çabalamanı anlıyor ve saçma sapan lise anılarına gülmekten ağrıyan karnına ağlarken, duygusallığın son noktada olduğu o anda gülmek arkasına sığınılır bir şey oluyor.orda ölen insan bir anne ve oğlunun davranışlarına sanki siz daha fazla üzülüyormuş gibi yorumlar yapılması çok acı. tekrar söylüyorum ben hala o kadar güldüğüm bir günü hatırlamıyorum ve en önemlisi o kadar üzüldüğüm bir günü.
haberal' ın gülmesini anlarım da diğerlerine ne oluyor onu anlayamıyorum. hadi diyelim ki haberal nickime ilham kaynağı olan meursault gibi bir adam ya da haberal -varsayım sadece- annesini sevmeyen bir adam. biz bu acılı gününde adamın eylemini yargılayamayız bence ama yanındakileri yargılayabiliriz. düğünde misiniz yahu?
ne olursa olsun yakışmayan bir gülmedir. anadır, candır...yatalak da olsa, acı da çekse o gitmiştir. en azından mahzun olur insan.
bir de şu var: adam rol yapmamış, yapmacıklaşmamış. takdir ettim ben de bunu.
a:) şoktadır. neticede uzun bir süredir insan içine çıkamıyor.
b:) mizacı öyledir.
c:) dosta, düşmana karşı dik durmak istiyordur.
d:) şaşkındır, ne yaptığını kendi de bilmiyordur.
daha cenaze kapı önünde beklerken gülebilen hatta espri yapabilen insanlar biliyorum, herkes kendini yerlere atmak zorunda değil o yaşta bir insan başka acılarda yaşamıştır, çok lazım olmasada gülmek yinede garip değil.
adam sanki eline mikrofon almış cem yılmaz' taklidi yapıyormuş gibi yaklaşırsanız olaya garipsersiniz.
68 yaşındaki mehmet haberal'ın anasının cenazesinde gülmesidir. doğrusunu bilmemekle birlikte ölen kadın 85 yaşından aşağı değildir. anadır sonuçta ama 85 yaşında birinin cenazesinde de salya sümük ağlamak saçmadır. adama sorarlar "lan daha ne kadar yaşasaydı?" diye.
görselde görülebileceği üzere oradaki herkes de gülmektedir. belli ki bir şaka yapılmış. üstünde durmak, üzerinden kişilikle ilgili çıkarımlarda bulunmaktır garip ve acınası olan.
rarura bildirdi: 94 yaşındaymış. öehhh! daha da mı ölmesin?