bu sınıf toplam 26 kişiden oluşuyordu. kemal sunal, halit akçatepe ve tarık akan hariç diğer 23 kişi oyunculuk konusunda eğitimsiz insanlardı ve hepsi gazete ilanı ile bulunanan insanlardan oluşmuştu. ertem eğilmez filmi çekmeden önce bu 23 kişiyi defalarca koşuyolu'nda bulunan adile sultan kasrına götürüp futbol ve basketbol gibi çeşitli aktivitelerle kaynaştırdı. filmden önce birbirini hiç tanımayan bu insanlar yıllardır birlikteymiş gibi arkadaş oldular ve daha sonra diğer 3 kişi de onlara katıldı.*
türk sinemasının gelmiş geçmiş en iyi serilerin biridir.
insan izlerken gerçekten o yıllara gidiyor, neden denecek olursa gerçekten sıcaklık var filmlerde. o yılların güzellğini nice teknik imkansızlıklara karşın sergiliyorlar.
rivayet odur ki; hababam sınıfının yazarı Rıfat Ilgaz'ın oğlu istanbul'un en köklü okullarından birindedir ve her akşam eve gelince babasına okulda yaptıklarını anlatır. Usta kalem de kendi hayal gücüne oğlunun anlattıklarını katarak bu neşeli edebiyat yapıtını ortaya çıkartmıştır.
izlerken eski okul yıllıklarına bir göz atılacak olursa hemen hemen her okulda bir hababam sınıfı vardır, ve bence işte bu filmlerin bu kadar tutmasının nedeni de budur, halkın içinden birebir çıkmış bir hikayedir.
Eski hababam sınıflarının tadı bir başkadır, replikleri ezberlense bile izlenilmekten usanılmayacak filmlerdir...
kış ayının yaklaşması ile birlikte yine akşamları tekrarlarının defalarca televizyonlarda izlenme olanağı bulunacağı için sevincimiz fazladır.
bu serideki bücürü oynayan oyuncu ise set zamanında keşfedilmiş olup, aslında orda ayakkabı boyacılığı yapan bir çocuktur. Gülüşü ile yönetmenin dikkatini çeker, ve yeşilçam yılları başlar...
melih kibarın film için bestelediğim eserin adıdır aynı zamanda. Nasıl bir beste ise yavaş çalınıyorken hüzünlü hızlı çalınıyorken en eğlenceli olabilir.
aylar sonra gelen edit:vokaliz pek bi güzel coverlamıştır.
toplum olarak her bölümünü en az 5 defa izlesek de izlemekten usanmadığımız ölümsüz eser. her cümleyi bir karakter seslendirirdi, şarkı söylerken imece usulü söylenirdi ama bir şekilde sevdik hepsini. hepsi bizden biri oldu. inek şaban'ı, güdük necmi'si, damat ferit'i, kel mahmut'u, tulum hayri'si, badi ekrem'i, hafize ana'sı ve daha nice karakteri günlük konuşmalarımızı replikleriyle süsledi, izlerken kah güldürdü kah duygulandırdı.
yıllar sonra çekilen hababam sınıfı askerde, hababam sınıfı üç buçuk neden onlar kadar samimi gelmedi? neden o kadar sevemedik onları da? demek ki isimle olmuyor. duygu lazım. allah gelecek hababam sınıfı filmlerinden korusun.
46 entry girilmesine ragmen sadece 2 entry nin rifat ilgaz in romani oldugundan bahsettigi eserdir.
bu da ne kadar kitap okuma ozurlu bir toplum oldugumuzun kucuk bir gostergesidir.
eminim ; kitabi okuduktan sonra filmi izleyen cogu kimse , rifat ilgaz gibi "ne yaptiniz siz yahu..?"diyecekti...
geçmişimizin en bomba filmidir. her yaştan insanı eğlendirir. filmlerin çekildiği tarihten 20 yıl bile sonra doğsan gülme krizine girersiniz.asıl senaryo, asıl mizah, asıl ölümsüzlük, bu olsa gerek.*
bilmiyorum herkesin dikkatini çekmiş midir ama bu serinin en sağlam karakterlerinden biri de dilaver'dir. beden derslerinde üstünde ismi yazan bir forma giyerdi. tam bir piç sırıtışı vardı bunda. necmi'den falan beterdi yani. hatırlamanız için söyliyim, psikopat babası vardı. "döverim hem de çok döverim ama severim de" diyordu hatta. yada şöyle anlatayım: neler oluyor hayatta parodisini başlatan çocuktu.*
rifat ilgaz ın 7 temmuz 1993 teki ölümünden 1 yıl önce kabataş erkek lisesindeki katıldığı konferansta oğlu ve torununun mezun olduğu kabataş erkek lisesi nden etkilenerek kaleme aldığını itiraf ettiği, her izlenildiğinde insanı lise yıllarına götüren ölümsüz eser...
kemal sunal, halit akçatepe, tarık akan, adile naşit ve münir özkul gibi büyük ve çok değerli sinema sanatçılarını kadrosunda bulunduran muhteşem film. daha sonra içersinde Mehmetali Erbil'in de yer aldığı, ancak asla ve asla eskilerinin tadını veremeyen basit bölümleri çevrilmiştir. ayrıca pek çok lise dizisinde bu filmden sahneler görmek mümkündür.