hakkında tez düzeyinde ödev hazırladığımdır.
kimi kaynaklara göre sadrazam ibrahim paşa'nın ölümüne neden olmuştur.
oğlu 2.selim'i başa geçirmek için bütün içten pazarlıkçı yönünü ortaya koymuştur.
Hürrem sultan'ın osmanlı'da ortaya çıkışı belirli yenilikleri getirmiştir. aslında bu yenilikler/ya da geriye dönüş mü demeliyiz? osmanlı imparatorluğu'nda belirli hizblerin ve entrikaların oluşup teşekkül etmesine belvermiştir. bu meyanda osmanlı'da saray geleneğinin üç ana öğesi ihlal edilmiştir diyebiliriz;sultan annelerinin cariye olarak statüsü, bir anneden bir oğul kuralı ve şehzade annesinin sancakbeyi olarak görev yaparken oğlunun yanında bullunması kaideleri.(bu arada kökeni ise oldukça spekülasyonlara açıktır. kimisi rus kimisi polonyalı kimisi ise slav olarak niteler aslında akla yatkın bir ifadede ise Hürrem'in slav kabilelerinden hürrem'e de ismini vermiş olan karadenizin şimalinde yaşayan Roksolankabilesi vardır)
Osmanlı'nın hanedan geleneğinin temeli olarak bir cariyeden bir erkek çocuk(kız çocuk sayısı sınırsız olabilir) yapılırdı. bunun esas nedeni ise şehzade sancağa gittiğinde annesinin de onunla beraber gitmesiydi. bu noktada Hürrem'in birden fazla erkek çocuğu olmuş ve bu gelenek yıkılmıştır. lakin bu olayın temelinde zorunluluklar yatmaktadır; gözü hürrem'den başkasın görmeyen kanuni'nin 1521'de iki tane oğlu ölmüş ve geriye sadece şehzade mustafa kalmıştır. bu nedenle hürrem'den birden fazla erkek çocuk yapmıştır. 1537'ye kadar da beş tane şehzade sahibi olmuştur. iş bu noktada hürrem hemen hemen hiç bir şehzadesinin yanına gitmemiş(gitse bile hangisinin yanında kalabilirdi lakin düzenli ziyaretler yaptığı ise vakidir)
Bu nedenle hürrem payitahtta/sarayda kalmış ve sancaklara gitmemiştir/bu noktada hürrem'in kanbur şehzadesi cihangir ve sağlık sorunları nedeniyle payitahtta kaldığı ise tarihçiler tarafından dillendirilen konudur. lakin bir anneden-bir oğul kuralının terkedilmiş olması ve hürrem'in sancağa gitmemesi onu yeterince müflis kılar. bu konuyu daha da açımlamak gerekirse, cariye anne, onun kızı ve sadrazam(koca)dan oluşan hizbin cariye oğlu olan şehzadenin adaylığının desteklenmesiydi. bu politik nüfuz ve hizb oluşumu hürrem sultan dönemine rastlar. hürrem-mihrimah-rüstem paşa hizbi bu döneme damgasını vurmuştur. mustafa'nın tasfiye edilmesi bu noktada ana önemdedir. fakat bu konuda bu şekilde sallarsak yine belirli noktaları gözden kaçırırız bu tip tek taraflı popüler yorumlar her zaman belirli gerçekleri gözardı eder; çünkü tarihçi peçevi'ye göre Mustafa halk tarafından hem çok seviliyor hem de kanuni'nin sonunun ii.bayezid gibi olacağı(yani mustafa tarafından tahttan indirileceği) bir darbeye girişileceği yaygarası dolaşıyordu. bu noktada hürrem'in rolünün nasıl teşekkül ettiği konusunda yorum yapmıyorum).[bu konuyla alakalı hükümdarlık ve yönetim felsefesi konusunda fikirlerini ifade eden gelibolulu mustafa ali bir hükümdarın ecnebi olsa bile kötü yöneten müslüman hükümdardan daha iyi ülkeyi yönetmesi durumunda başa geçmesini oldukça meşru sayıyordu] bununla birlikte yeniçerilerin savaş zamanında önlenemez güçlenişi ve mustafa'nın yeniçeriler tarafından çok sevilmesi Kanuni'nin muhtememel bir kalkışmaya karşı gözünü korkutmuş ve bu nedenle şehzade mustafa'yı idam ettirmiş olabilir. ama gelibolulu mustafa ali bu olayı direk rüstem-hürrem-mihrimah hizbiyle lişkilendirerek kadınların komplosuna bağlar.
ikinci nokta hürrem'in Sultan Süleyman tarafından köle bir cariye iken eş olarak nikahlanmasıydı. bu osmanlı tarşihinde ilktir ve halk tarafından da benimsenmemiştir, daha sonra hürreme hak görülen büyücü ve cadı şeklindeki halk arasında inkişaf eden ithamların kökeni bu olay olacaktır. konuya dönmek gerekirse, bir cariye ile evleniş gelenekten radikal kopuştu(gelenek ve örf ise osmanlı'da kanun/canon nitelğindeydi. bunu örf konusundaki yaptıkları ile sultan süleyman, sultan selim ve fatih dönemlerinden biliyoruz. bu ise tek bir kadını sürekli yükselişini hazırlamıştı.
bir diğer nokta ise en güçlü devlet adamının/sadrazamın sultan kızları ile evlenmesi hanedan içersinde belirli hizb ve gruplaşmaların oluşmasına yol açmıştır. bunu mustafa ali ve koçi bey gibi osmanlı tarihçileri ise süleyman dönemine bağlarlar lakin ii.bayezid dönemine kadar gitmektedir[bayezid dönemine kadar giden vezir rütbesindeki devlet adamları ile evlendirilmesiydi. en güçlü devlet adamı olan sadrazam değil ;1.selim dönemine kadar padişah kızları çoğunlukla başkentten uzaktaki sancakbeyi rütbesindeki devlet adamları ile evlndirilirdi ki osmanlı'nın ileride yaşaması muhtemel olan hanedan içi entrikalardan bu kural devleti aliye-yi uzakta tutuyordu. bu konuya ciddi analmda değinen osmanlı vakanivüsü ise koçi bey'dir; bir padişah kızı ile evlenmiş olmanın damadı padişahı etkileyebilecek konuma gtirimesi gerçeği onun tarafından da ifade edilmiştir. nitekim fatih döneminde padişah dışında gelişen bu hizb fatih tarafından padişah kızlarının türk aristokrasisini temsil eden devlet adamları yerine köle statüsündeki devlet adamlarına verilmesi ile önlenmeye çalışılmıştı. lakin bu tartışmayı bu şekilde ifade edersek olaya tek yanlı bakmış oluruz köle elitin padişaha karşı merkezkaç oluşturması tehlikesi her zaman bulunmaktaydı. padişah da buna binaen kendi kızları ile önemli devlet adamlarını evlendirerek köle eliitin merkezkaç kuvveti ve hanedan dışında hizbler oluşmasını bu yolla engellemeye çalışmıştı]. ama şehzade mustafa'nın idamı ve rüstem paşa'nın bu hizblerde rol alması bu noktada belirli suçlamaları hürreme ve hanedan geleneğinin bozulmasındaki rolu konusunda hak görebiliriz.
sultan kızı ile vezir evliliğine ilişkin iktidar bağları ilk dönemde sultan kızının bir kere evlenmesini gerektiriyordu. lakin yaşlı olan devlet adamlarına verilen taze sultan kızları bu devlet adamalarının ölmesiyle genç yaşta dul kalıyorlardı daha sonra da bu gelenek genişletilerek ve hatta yıkılarak sultan kızlarını ikinci bir evlilik yapmasına izin verdi. bu ise hanedan içersindeki entrika ağını ciddi larak güçlendirdi-konu ile alakalı popüler tarihçi reşad ekrem koçu'nun cevahirli hanım sultan: binbirdirek batakhanesi isimli bir meddah hikayesine dayanan ve iv.murad zamanında geçen romanı bulunmaktadır)
sonuç olarak herkes hürrem sultan'ı suçlu bulur; başta popüler tarihçiliğimiz ve vakanüvüslerimiz. lakin çok ilginçtir ki Leslie Pierce'nin belirttiği gibi eleştriler, yozlaşmalar, entrikalar ve kural ihlalleri karşısında padişahın uydularını suçlu bulmak mutlakiyetçi yönetimlerin evrensel taktiğidir. Roland Barthes'den hareketle bir çeşit astra eylemidir. bu noktada suç padişahın değil ibrahim paşa'nın, rüstem paşa'nın ve hürrem'indir. hasekilik ve damat-vezirliğin bir araya gelmesi (ki bunlar süleyman'ın zaafını sonuçlarıdır) hanedan ailesinin başkentteki konumunu perçinleştirmiş ve yeni politik ilişki ağları teşekkül etmiştir. bu noktada hürrem ilk olmakla birlikte gözde cariyeler tüm hayatlarını sarayda geçirmişlerdir. 17.yüzyıldaki kadınlar saltanatı bu olayın klasik bir sonucudur.
son olarak hürrem sultan ve mahidevran arasındaki mücadeleden de biraz dem vurmak gerekmektedir. aslında hürrem sadece kendinden bekleneni yapmıştır aynı maidevran'ın şehzade mustafa'yı tahtın en büyük adayı haline getirmeye çalışması gibi o da selim'i ve mehmed'i bu noktada padişah yapmaya çalışmıştır. lakin hürrem'in rol karmaşası nedeniyle yeri osmanlı tarihinin o zamana kadar ki işleyişi açısından oldukça ilginçtir. kendisi hem şehzade anası hem de sultana bağlılığı dolayısıyla haseki konumu nedeniyle bir rol karmaşasına düştüğüdür. bu rol karmaşası istanbull halkıını kendinden soğutacaktır. Mahşdevran'ın kendisini şehzadesine adamış ana görüntüsünden oldukça uzakta; etrikacı bir kadın niteliğindedir.
Ankara savaşına giden yıldırım beyazıd yenildiği için nikahlı karısını yakalayan timur onuda götürmüştür ve dansöz olarak oynattığı rivayet edilir bundan dolayı yıldırımdan sonra padişahlar eşlerine nikah kıymamıştır.
Fakat hürrem sultan ben müslüman oldum, nikahlı olmadan yatağına girmem diyerek nikah kıydırmıştır. Bununla birlikte hürrem sultan sanıldığı gibi güzel değildir fakat aşırı zekidir.
Kanunu'nin muhibbi mahlası ile gazel bile yazmıştır.
saçı varım, kaşı yayım, gözü pür fitne, bimarım,
ölürsem boynuna kanım, meded he namüsülmanım.
kapında çünki meddahım, seni medh ederim daim,
yürek pür gam, gözüm pür nem, muhibbi'yim hoş halim!
Not:''meded he namüsülmanım'' demiş len cihan şahı sen ne biçim müslümansız ne zamanden beri müslümanlar namüslümandan meded ister oldu.Ah hayatta olacaktir.
bir kadının güzelliğini, çekiciliğini, zekasını, hırsını kullanarak ne kadar tehlikeli olabileceğini göstermiş sultan. bir erkeğin ise böyle bir kadın karşısında fiziksel güce sahip olsa bile, zaafları sebebiyle ne kadar güçsüz kalabildiğinin kanıtı olmuştur.
hırslı , güçlü , güzel ve zekidir .
bu karışım bir kadını yarattığında tehlikeli olması şaşırtıcı değildir.
hatta bazı tarihi belgelerde roxalanne'ın , kendisini yaşadığı topraklardan ayıran osmanlı'nın sonunu getirme isteğinden ötürü , ölüm döşeğinde kanuni'ye ; oğlu bayezid'in onun değil , eski sadrazamı ibrahim'in çocuğu olduğunu söylediği , kanuni'nin bu nedenle öz oğlu bayezid'i öldürttüğü ve tahta güçlü ve savaşçı bir genç olan bayezid yerine , alkolik ve alemci oğlu II.selim'in geçmesi sebebiyle osmanlı'nın duraklama dönemine girdiği yazılır.
zamanında kaleyi içten fethetmiştir. ailesini köle olarak gören osmanlıya duyduğu nefreti , onun başına geçerek yani bizzat saray soyuna kendi kanını karıştırarak yoketmiştir. islamı öne sürerek nikah kıydırmıştır. saray ve harem içinden birçok kişinin öldürülmesine sebep olmuştur. kanuniyi çok sevdiği Mahidevran Sultandan ayırmış ve ondan olan oğlu mustafayı tahtan uzak tutmayı başarmıştır. bir hürrem masalı kitabına göre osmanlı soyunu karıştırmıştır. kitapta kanuniden sonra tahta geçen padişahın kanuninin oğlu olmadığından bahsedilmektedir. gerçekliği belli değildir. hürrem amacına ulaştığını göremeden ölmüştür.
Sultan süleyman'a Kırım hanı tarafından gönderilen armağanlardan biri olan; haremdeki diğer cariyelerden daha güzel olmayan -hatta biraz şişman ,burnu da oldukça uzun ve kemikli olan- fakat güleryüzü ve gözlerinde zeka pırıltıları dolaşan esmer,yuvarlak yüzü ile sultanın aklını çelmeyi başaran entrika dehası Slav kızıdır.
ekmek teknesinde herodot cevdet (hasan kaçan) tarafından yaşamı dillendirilen kişi. ölüm nedeni, devlet işlerine çok karıştığı gerekçesiyle bizzat kanuni tarafından iple boğulmasıymış.
nerede okudum hangi eserde duydum hatırlamıyorum...
hürrem ve kızı mihrimah sultan* sarayın camına doğru yaklaşırlar. uzunca şehri süzerek şöyle der hürrem; "sevmediler bizi kızım. hastaneler, mektepler yaptırdık... ama bu halk bizi sevmedi."
hürrem sultan büyük osmanlı padişahı kanuni sultan süleyman ın nikahlı eşidir(ki bu yıldırım bayezid in karısı gülbahar hatun un timur a esir düşmesinden sonra adet edinilmiş nikah yasağını delerek gerçekleşmiş istisnai bir nikahdır). kanuni nin ilk eşinden olan şehzade mustafa ve kanuni nin sağ kolu denebilecek sadrazam ibrahim paşa gibi kişileri öldürtmüş ve oğlu selim in tahta geçmesine vesile olup valide sultanlığı göremeden vefat etmiştir. süleymaniye camiini kanuninin hürrem ve kendisi için yaptırdığı rivayet olunur. ayrıca güzelliği yanında üstün zekalı oluşu da su götürmez bir gerçektir şöyle ki örneğin sadrazam ibrahim paşa sadrazam olmadan önce kanuniden söz almıştır kanuni yaşadığı süre boyunca öldürtülmeyecektir fakat hürrem şeyhülislam vs. ile görüşüp insanın uyurken yaşıyor sayılmayacağı öngörüsüyle kanuniyi sözünden döndürtüp ibrahim paşayı öldürtmüştür.
yıldırım bayezid'in zevcesinden sonra bir osmanlı padişahıyla evlenmiş ilk kadındır.
timur'a kaybedilen ankara savaşı sonrasında bayezid'in eşi dansözlük yapmaya zorlanmıştır. o vakitten sonra her ihtimale karşılık osmanlı sultanları kadınlarıyla nikahı terk etmişlerdir. taa ki, hürrem'e kadar...
Kanuni sultan Süleyman ın kadın efendisi, baş cariyesidir. 1506 - 1558 yılları arasında yaşamıştır ve asıl adı "roxelanne" dır. Kanuni sultan Süleyman ın annesi ayşe hafza sultan tarafından hürrem adı verilmiştir.
ayrıca; m turhan tan (mehmet samih fethi) tarafından yazılmış olan hürrem sultan'ın hayatını konu alan kitabının adıdır. hürrem sultan için yazılan kitaplar arasında en gerçekçi olanı bu kitaptır. (sultan hakkında yazılan kitapların çoğu, yabancı kaynaklar ve yazarlara dayandığı için, el etek öpmek/1673752 entrysinde ifade edilen gibi pek çok saptırmalar, aynı zamanda hayal ürünü hikayeler bulunmaktadır)
can atilla'nın cariyeler ve geceler albümünün 09. şarkısı olan roxelanne (roksalan) yine hürrem sultana itafen yapılmış bir eserdir.
egemenlik hırsı ve kibiri hareketiyle, kanuni sultan süleyman'ın kalbini ve güvenini kazanmış, yarattığı entrikalarla ilk olarak kanuni sultan süleyman'ın en yakın dostu ibrahim paşa'yı idam ettirtmiş; ve oğullarından birini tahta çıkarmak gayesiyle yine aynı yöntemleri uygulamak suretiyle kanuni sultan süleyman'ın kendi oğlu: orduların güvenini kazanmış, halk tarafından osmanlı padişahı olacağı neredeyse garanti gözüyle bakılan ve sevilen ve belki 16. yy'nin kaderini değiştirebilecek şehzade mustafa paşa'yı öldürtmesine sebebiyet vermiş, halk tarafından çok farklı terimlerle anılan osmanlı kadını.
Hürrem Sultan, 1506 yılında doğdu. Kanuni Sultan Süleyman'ın eşi ve Osmanlı tarihinde önemli roller oynamış bir haseki sultandır. Aslen Rus olan Hürrem Sultan'ın asıl adı Roxelanne'dır. Güzelliği nedeniyle küçük yaşta Kırım hanı tarafından Osmanlı sarayına sunulan Hürrem Sultan, sarayda özel bir eğitim gördü. Dişiliği, zekası ve becerisi ile padişahın dikkatini çekmeyi bildi. Harem kadınları ve saray ileri gelenleri arasında kendine yer edindi.
Kanuni'nin aşırı güven ve sevgisini kazanarak onun nikahlı eşi olduktan sonra belli bir plan dahilinde çalıştı, el altından çeşitli entrikalar uygulayarak on altıncı yüzyıl Osmanlı tarihini olumsuz yönde etkiledi. Kanuni'nin, Gülbahar Hatun'dan olan veliahtı Sultan Mustafa'yı ortadan kaldırmak için çeşitli entrikalar ile önce Gülbahar Hatun'u, ardından kırk yaşındaki veliaht Mustafa'yı boğdurttu. Devlet yönetimine de hakim olan Hürrem Sultan, iran savaşını destekledi. Ruslar ve Lehlerle barış içinde yaşanılmasını sağladı. Tüm bunlara rağmen, oğullarından birinin tahta çıkışını göremeden elli iki yaşındayken öldü.