Farkedersin ki; bazı güzelliklere sahip olamazsın. Sevsen, mücadele etsen, herşeyden çok istesende olmaz. O güzelliğe sahip olamıyorsun diye isyan etme. Güzelliğin varlığı yetmez mi yaşamaya. Ölüm layık olabilir mi sevmeye. Güzel birşeyi elde edememek çirkinlik değil ki. Sen güzeli seviyorsan, ne kaybeder güzelliğinden; sana yâr olmasın, ellerin olsun. Ve yine güzeli söyler, şiirler şarkılar. Güzelliğe kalkar kadehler. Söylenemez belki en güzel sözler. Güneş gibidir, uzakta; Güzel. Ìyiki varsınız güzel insanlar, güzel şeyler.
güzellik göreceli bir kavramdır. kimi güzelliği kadına yakıştırır, kimisi bir yazıya. kimisi '' kafa'' ya sıfat olarak getirmeyi sever, kimisi sevdiceğinin huyuna. ben mi, ben güzele güzel demem güzel benim olmadıkça gibi saçma sapan edebiyatlara girmeyeceğim. benim için güzellik an'dır. o an güzelse, keyfini çıkaracaksın.
Güzeli bilmek, ne haddime. Hâşâ. Çirkini bilirim bir tek. Güzel çoktur. Çirkin sadece bir tane. Çirkini tutarım, hapsederim, dokunurum. Çirkin çünkü. Güzele ulaşamam asla. Dokunamam. Güzel yukarıda. Elim gitmez zaten. Bilemem. Ama inanırım. Aldanırım güzele. Aldanırım, yine de inanırım.
Güzel, Farklı kaynaklarda, farklı etimolojik kökenlere bağanan bir kelimedir.
Anlamı malum olduğu için, direkt etimolojisi ile ilgili bir şeyler paylaşmak istedim.
Güzel kelimesinin çok eski zamanlardan beri Türkçe metinlerde kullanılmakta olduğunu biliyoruz. Mesela, Yunus Emre 13.yy sonlarıda bu kelimeye kendi eserlerinde yer vermiş.
Her ne kadar kelimenin kökenini Sanskritçe’deki “kusala” kelimesine dayandıran kaynaklar olsa da, köz>göz kökeninden geldiği yönünde benim de katıldığım genel bir görüş var.
Kö- fiili, hem közel hem de körk olarak güzel karşılığında kullanılan sıfatlarının kökenini oluşturuyor. Keza, gökçe de güzel kelimesinin bir başka karşılığı olarak ele alınabilir. Tabi burada kastedilen gök kadar güzel olmak konusunu gök tanrı inancına kadar dayandırmak da mümkün.
Çok da sıkmadan toparlamam gerekirse, atalarımız da güzelliğin aslında bakan gözde/közde olduğunu düşünmüşler. Burada Aşık veysel’i hatırlamasak olmaz:
“Güzelliğin on par'etmez
Bu bendeki aşk olmasa”
enternasyonel bir karşılığı da var Aşık Veysel’in bu dizelerinin: “beauty is in the eye of the beholder.”
Ne de olsa Batının “göz”el taraflarını almak gekiyor.