günün 24 saati onu düşünmektir.
Çevredeki herkese ondan bahsetmektir.
kalbin pırpır ettiği, midede kelebeklerin uçtuğu o andır.
çevredeki herkese karşı belirsiz iyi niyet beslemektir.
Bütün yağmur damlaları kadar çok sevebilmektir.
devamlı hayallerin peşinde koşmaktır.
dört gözle beklemektir.
kalbini ortaya koyabilmektir.
olmadık anlarda akla gelendir.
Fedakar olabilmektir.
ingilizler: "beauty is in the eye of the beholder"
biz türkler: "güzelliğin on para etmez bu bendeki aşk olmasa" şeklinde çok güzel özetlemişiz aslında olayı.
güzellik göreceli bir kavram olduğuna göre güzel kadına aşık olmak, aşık olduğun kadının güzelleşmesi olarak tersten okunmalı ya da söylenmeli. doğrusu budur kanımca.
efenim kültürümüzde güzel kız sevmek üstünlüktür yiğitliktir. bunu eskilerden beri cesaret ve yiğitlik olarak yorumlamışızdır. (bkz: güzele bakmak sevaptır), (bkz: güzel sevmeyene adam denir mi) gibi sözler bunu örnekler.
böyle bir kıza aşık olursanız, karşılıkta görüyorsanız dünyanın en mutlu insanı olursunuz. özellikle ilk bir kaç hafta önünüzden afet hatunlar geçse bile başınızı kaldırıp bakmazsınız. kısacası her şey çok güzeldir.
ama ayrılırsanız yine ilk bir kaç hafta gözlerinizi kapattığınızda o güzel yüz beliriverir bir anda düşlerinizle karışık. unutması çok zordur. çivi çiviyi sökmez böyle zamanlarda. seviştiğiniz kadın bir hiçtir o güzel kızdan sonra. ne aşkın, ne de cinselliğin tadı kalmıştır artık...