(...)
döneceğim elbette döneceğim
ama tabutta ama dorukta
görevimin gereği bu benim
zındanda da olsam hep erim
hep böyle sürmeli duruşum
-duan
böyle olmalı senin!
yalnız
hem bilgesi,
hem delisidir
kendi dünyasının.
ayrıca;
hem efendisi
hem kölesidir
kendisinin
tadını çıkaramaz
görecesiz dünyasında
hiçbirinin
yalnız
sürekli dinleyendir
söylenmemiş bir sözü.
(...)
yalnız
aranan tek görgü tanığıdır
yargılanmasında
kendi davasının...
her duruşması ertelenir
kavgasının.
kavruk nesil içinden hesap dışı bir kaza
söyle aç gözlü ruhum neden kanmazsın aza
panayır soytarısı geçer akçe tipidir
kıvırmayı bilmeyen sensin kendine ceza.
aşkım da değişebilir gerçeklerim de
pırıl pırıl dalgalı bir denize karşı
yangelmişim dizboyu sulara
hepinize iyi niyetle gülümsüyorum
hiçbirinizle döğüşemem
siz ne derseniz deyiniz
benim bir gizli bildiğim var
sizin alınız al inandım
sizin morunuz mor inandım
ben tam dünyaya göre
ben tam kendime göre.
zamanlar karıştı
doğumum ne zamandı, ne zaman öldüm
ödülüm neden cezam
bir taş gibi susuyorum
ey gecikmiş aşk, sen de bir yalnızlıksın bu yılkılık yalnızlıkta
avcı bilir avını her kuşa saldırmaz
kurnaz çoban sürüden kurda kuzu kaptırmaz
insanoğlu tuhaftır her söze pek aldırmaz
ibne dersin kızar da sikersin de aldırmaz.
Sana kırgın değilim biriciğim.
Yalın ayak çimlere basan çocuklar gibi girdin kalbime!
Gönlüm bir şiir dizesi gibi konuşmayı öğrendi .
Ve, yağmur altında dans eder gibi heyecanlandı kalbim...
önce bir ellerin vardı yalnızlığımla benim aramda
sonra birden kapılar açılıverdi ardına kadar
sonra yüzün onun ardından gözlerin dudakların
sonra her şey çıkıp geldi
bir korkusuzluk aldı yürüdü çevremizde
sen çıkardın utancını duvara astın
ben masanın üstüne koydum kuralları
her şey işte böyle oldu önce
Yagmurcu abi bizi salih mirzabeyoğlu fanı yapıcak. Ürüyamda salih bey i görsem şaşırmiyaçaım.
Efem, şiir bitmez, o halde dante'ye gidelim.
--spoiler--
insan nasıl ayrılır toprağından? Niye? Nereye?
Yoksa şu eski şarkının söylediği gibi mi gerçekten?
Ve unutma sakın, artık vakti gelince ayrılığın
Rüzgarla uzaklara sürüklenir bakışların
herşey suda başladı suya düştü ayrılık,
kaya da tutan yosun sözlükteki isimler,
nefes nefese sular petek içinde varlık,
sürüp giden hâtıra zarfa konmuş resimler.
--spoiler--
Ben sensiz olanlara seni aratıyorum,
Ben sensiz kalanlara seni yaratıyorum,
Seni saklayacağım, seni yazıp-andıkça
Kendimi çoğaltıyor, seni kuşatıyorum.
--spoiler--
Adı gibi Gül bahçesi.
Gönlümün tek eğlencesi.
Aşkın, sevgin en kıymetlisi.
Bu sevdanın tek çaresi;
Merhametli bir sevgi tanesi.
O çocuk ruhunla bana,
Tam da kalbimin ortasına,
Vereceğin yeşil bir çocuk bilyesi.
O çocuk ki sen,
Bilye de gözlerinin ta kendisi.
Cedidacer
Eşime yazmıştım. Yazdım, yazıyorum, yine yazarım! Ben bunu hep yaparım :-).
...kayıtsız bakışlar
-dökülen kanı kardeşimin
...ahmak tebessüm
işi var fahişe yüzlü devlerin
-birleşmiş milletler toplantıları
silahsızlanma konferansları
ve anlatmak barış masalları-
cücelerse kuyrukçusu devlerin.
sandılar yalnızlığımız
suskunluğumuz olacak
suskunluğumuzun bahanesi olacak
yalnızlık.
sandılar sesi soluğu çıkmaz
kolu kanadı kırık insanımın.
bilemediler dağın, taşın
açan tomurcuk, uçan kuşun
ak öfke kesileceğini...
bilemediler her inançlı
bir kıvılcım taşır
böyle günlere...
bilemediler yalnız "mutlak hakim"e
bağlılığımızı
-yalnız ona kul ona eğileceğimizi-
bilemediler oy
kadın, ihtiyar
genç, çocuk
her can bir siper olup
burç burç
direneceğimizi!..