bugün

haldun taner in ilk oyunudur.dört perdeden oluşur.günün adamı içiçe oluşturulmuş iki anlam düzleminin içinde yer alır. ilk düzlemde sarsılan eski değerlerle, değişimden kişisel çıkarlar sağlama yolunda benimsenmiş çarpık değerler arasında kalan bireyin bocalaması, ikinci düzlemde ise tek partili düzenden çok partili düzene geçişte ortaya çıkan politik ilişkiler, tutumlar, olaylar sergilenir.
sözlük versiyonu için;
(bkz: gunun yazari)
haldun taner'in 1949 yılında kaleme aldığı tiyatro oyunu. çok partili yaşama geçiş döneminin siyasal yaşamını ele alan, siyasette kişisel çıkarların ne kadar etkin olduğunu gösteren bir oyundur. bu oyun 50'li yıllarda şehir tiyatroları'nda provaları başladıktan sonra belediye başkanının emriyle yasaklanmış. şimdiyse, 2007 yılında oyunu bbt yorumuyla izlemek mümkün.
ilk bölüm oldukça sıkıcı olsa da, ikinci bölümde izleyiciyi kendine bağlayan bir oyun. benim tek hoşuma gitmeyen yanı ise, bazı karakterlerin suratında (palyaçoya misali) anlamsız makyajların olmasıydı.
(bkz: ayın elemanı) *
onsoz

bu piyesi dort yil evvel, bir tatil ayinda, sirf el alistirmak icin karaladım. ilk hikayelerimi herkesten gizlemeyi nasil bir saygi borcu bildimse, tiyatro alanindaki bu ilk denememi de ele gune cikaracak degerde bulmuyordum. nitekim "gunun adami" uc koca yil cekmecemde uyudu durdu. sonra dostlar aklimi celdiler. piyes sehir tiyatrosuna sunuldu. kabul edildi. roller dagitildi. tam oynanacakken temsili zararli gorulerek repertuardan indiriliverdi. yazari da boylece, herkesin gozunde tohmetli duruma dusurulmek istendi.
simdi mesele sehir tiyatrosunu asip istanbul valisine, istanbul valisini de asip sayın devlet reisine, oradan da basvekalete intikal etmis bulunuyor.
su halde; "gunun adamı" ni bugun kitap haline bastirisim, onu asla bir matah sanisimdan degil, kendimi mudafaa icin, buna adeta zorlanmis olusumdandir.
kaderin su cilvesine bakin ki, onu temsilden menedenlerin bu hareketini bir derece duzeltmek, henuz bazi tiyatrolarimiza tamamen yerlesmedi ise bile, yurdumuzda yinede bir soz hurriyeti bulundugunu ispat etmek odevi boylece donup dolasip yine yazara dusmus oldu.
bu piyesi bir bakima bir tenis topuna benzetmek kabildir. biraksalar obur toplar kadar, hatta belki onlardan az sicrayacak bir tenis topu, ne var ki, bunu hizla yere carptiklarindan fazla ses cikardi, tavana kadar sicradı.
bundan oturu simdi naçiz eserimin basında ve halk efkarinda uyandirdigi ilgi ve sevgiden kendime yersiz bir kuruntu payi cikarmaya kalkisacak degilim.
bu catisma bana sunu ogretti ki, bazen bir yazar topluma, eseriyle oldugundan cok, eserinin temsil ettirilmemesinin ortaya cikardigi gerceklerle daha da faydali olabilirmis. bana bu ikincisi nasip oldu. ne denebilir...


haldun taner
cevizlik 28 kasim 1953

haldun taner
butun oyunları 4
gunun adami/disardakiler
bilgi yayinevi
maçın adamı gibi bir şeydir, maçta adından çok söz edilen kişi gibi gün içinde beğenilen elemandır günün adamı. ya da gününün adamıdır da keyfekeder değişiklikler değildir yaptığı, esen rüzgara göre yön değiştirir.
(bkz: gökhan zan) *
an itibari ile milan baros.
kazdığı çukur ve attığı tekmelerle bilica.
kardan adam. *
“Günün adamı olmaya çalışma, hakikatin adamı olmaya çalış. Gün değişir, ama hakikat değişmez”.
Şemsettin Yeşil.
kaldırımın ortasında; elindeki telefonuyla bağıra çağıra adres tarif eden, karşısındakine hangi köşeyi dönmesi gerektiğini anlatırken, el ve vücut hareketiyle köşeyi döner gibi yapan; bir o tarafa bir bu tarafa giden ''lan oğlum!..'' diyerek doğru adresi tarif edebilmek için tepinip yırtınan, 15 dakika yol tarifinden sonra bitkin düşüp ''angut!..'' diyerek telefonu kapatan, o hiç tanımadığım abi var ya, o çok kral bir adam. güzel bir insan.
görsel
allah başımızdan eksik etmesin aminnn..

görsel
görsel

Vur şanlı silahınla gönül mülkü düzelsin Sen vururken de öldürürken de güzelsin.