insanlar kendi kurallarını koymamalıdır. Herkes aynı çizgide yürümelidir. Bana yasak olan diğerine de yasak olmalıdır. Fakat ortak kuralları koyan da bizim gibi insan olmamalı, kendi keyfiyetinde kurallar koymamalı. Beşeri kurallar olmamalı.
ahlaki çöküntü derken? çok genel bir soru oldu, kimilerinin ahlaki çöküntü olarak gördüğü şeyler başkaları özgürlüktür. tam olarak ne kastediliyor bu açıklanırsa sorun daha iyi tartışılır.
toplumun temel taşı olan aileden kaynaklanır. çocukların yeterince aile terbiyesi almaması, doyumsuz, anlayışsız ve saygısız bireyler yetişmesine sebep oluyor maalesef. çözüm de yine aile de bitiyor tabi.
Ahlak doğanın kendisidir. Kedileri inceleyin mesela onda bile bir ar vardır. Tuvaletini yaparken göremezsiniz fıtratı temizdir pisliğini örter ama bazı insanlar kedi kadar olamaz. Kumrular mesela tek eşli yaşar ölene kadarda eş değiştirmez eşi ölen kumruda çok yaşamaz. Aile kavramının en güzel doğal örneklerinden biridir kopmazlar birbirlerinden.
geçen bir bisküvi reklamı gördüm ido da seyahat ederken tv de. Oldukça alımlı trafik lambası gibi dudakları boyanmış bir kadın 0.50 kuruşluk bisküviyi ısırıyordu ancak bisküvi ısırır gibi ısırmıyordu yani o şekilde bisküvi ısıran bir kadın olacağını sanmıyorum zaten görseniz muhtemelen geri zekalı dersiniz. Kadınlar 0.50 kuruşluk bisküvi için orospulaştırıldı erkeklerde kadınları 0.50 kuruşluk bisküvi kadar sevmeye başladı aslında sorun burada.
Bunun çağdaş olmayla ilerici olmayla aydın olmayla bir ilgisi yok. Bir insana 7/24 aptalsın deyin ikna olacaktır. Kendimi koruyorum çünkü bu zihin hipnozundan akıl sağlığımı kaybetmeden çıkmak istiyorum hipnotize olmadan yaşamak istiyorum. Her yerde kadın vücudu ön plana çıkartılıyor kıçı kırık bir oto kuaförü bile açılışta ajans vasıtası ile bikinili kızlar getirtip müşteri çekmeye uğraşıyorsa bir düşünün sorun bunun yanlış olduğunu söyleyende mi yoksa bunu hoş karşılayan bireylerde mi?
kadını bitirirseniz aileyi bitirirsiniz. kadın ezilmesin kadına şiddet uygulanmasın hemfikiriz ama kadını da aşağı bir canlı haline maddesel bir varlık haline getirmeyelim.
Bu ahlak çöküntüsü hem maddi hem manevi. Kadınlar iş hayatında çok farklı kullanılıyor. Mesela birçok firmada makyaj zorunlu gülümsemek ve müşteriye yavşamak zorunlu. hatta birçok firmada/bankada özellikle bireysel müşteri temsilcisi kadınlara mini etek/etek zorunlu. Yani kapitalist sistem bir nevi göze hitap edecek orospular aramakta/yaratmakta. Çünkü kadın=satar... ne sattığının çok önemi yok ama satar.
Çalışma ve sosyal güvenlik bakanlığı ve aile ve sosyal politikalar bakanlığı bu konuda ortak çalışıp yasal düzenlemeler getirmeli.
işveren çalışanına aile içi sorunları işine yansıtma diyebiliyor o halde işçide işverene bir şeyler söyleyebilmeli.
yine geldik vahşi liberal dünyanın gerçeklerine. ben uyuyorum sabah 10 da kalkıp pazara gideceğim. sonra devam ederiz. *
Adama cinsel dürtü ver adama açlık tokluk ver adama parayı bir ver bir verme adama sürekli erozyona uğrayan adına ömür dediğin Kısa bir parantezin içinde yaşayacaksın de adamın gözlerine kendinden çirkin insanların kendinden güzel insanlara sahip olmasına tanıklık et de adama senin kamyon yükleyerek bir ayda kazandığını şu karı mangoda yarım saatte harcıyor de adama şu maddeyi kullanırsan beynin normalde çalıştığından iki misli devir yapacak de adamı yolda yürürken omuz attığı için adam öldürebilecek ve aç insan görünce üzüntüden cebindeki Son parayı verebilecek kadar zıt bir topluluğun içinde yaşat velhasılı adama bu kadar karmaşayı yükle adamdan manyak olmamasını bekle.
herkesin ahlaki çöküntü kervanına katılması. böylece toplumsal norm ibresi eksiye doğru kayar ve yapılan hareketler ahlaksız olmaktan çıkar. ondan sonra hep beraber lets party cmon cmon amk.
islam'ı ve tüm diğer dinleri siyasetten çıkartmaktır. din ticaretini kazanç kapısı olmaktan çıkartmak gerekir. buna siyasi partilerden tutun da köyünüzdeki hacı amcalara kadar hepsini katabiliriz. çünkü din tüccarları her türlü ahlaksız işi yapmakta ama dinin arkasına saklanmaktadırlar. adam sakallı, cübbeli çocuk tecavüzüne gönül vermiş. sen böyle bir orospu çocuğuna "o dini bütün adamdır, yapmaz öyle şey" dersin ama adam daha neler yapıyordur, bilemezsin. adam bir gün içinde evindeki yüz milyon dolar sıfırlamış, birileri savunmak için "günah işleme özgürlüğü" diyor; öbürü "o paralar zekattır" diye kıvırıyor.
e "tayyip i üzmek allah ı üzmektir"le başlayan ve günümüzde şirk koşmaktan depar atmaya varan söylem ve eylemleri de hepimiz biliyoruz. bunu akp'liler de biliyor, görüyorlar. bir kısmı paralı köpekler olduklarından susuyorlar; diğerleri de bu söylemlerin islam'da var olduğunu sandıklarından.
aynı şeyler sözde gelişmiş, özde geri kalmış pek çok toplum ve devlette de aynı durumda. misal abd'nin akp'si boston tea party'den abd başkanlığına aday adayı olan michele bachmann manyağı adaylığını koymasını kendisine tanrının söylediğini iddia etmişti. bir kişi de çıkıp "tanrının sesi nasıldı" diye sormamıştı. kadın resmen peygamberlik iddiasında!
siyaset kirli bir iştir. popülariteye dayanan her iş kirlidir. siz inancınızı, ahlakınızı siyasete çekerseniz o inanç da ahlak da kirlenir; sonunda da tanınmaz hale gelir. sonra samimiyetle inananlar sizler gibileri görüp o dinden çıkarlar. gene inanırlar. çıktıkları dinin eskiden uydukları kurallarına gene uyarlar belki. ama o dinden olmadıklarını söylerler çünkü o dinden olanlar en büyük ahlaksızlıkları yapmaktadırlar.
tabii bir de mahalle baskısı denen şerefsizlik var. "ben daha dindarım" diyebilmek için olmadık boklar yeniyor. onu da bırakmak şart. insanların ahlakları, dinleri yalnızca kendilerini ve inandıkları yaratıcılarını ilgilendirir. başkalarını kendi kurallarınızla biçimlendirmek isterseniz sonunda sizden güçlüsü çıkar, sizi de kendi istediği biçimde davranmaya zorlar. bunun sonu baskıdır. tıpkı tayyip in türkiyesi'nde yaşadığımız gibi. evde, bakkalda, sokakta, mahallede, okulda, siyasi partide, işte... her yerde hiyerarşide sizden üstün olan ya da öyle olduğunu sanan ve bu yüzden sizin ona uymanız gerektiğini düşünen ve bunu gerçekleştirmek için her haltı yiyen hıyarlar var.
insanları oldukları gibi kabul etmekte, edemiyorsak irtibatı kesmekte, kesemiyorsak görmezden gelmekte, gelemiyorsak hoşgörmekte bitiyor her şey.
ne zamanki dizilerde öpüşenler araya ellerini koymayıp şapur şupur öpüşdüler işte ozaman ahlakın saltanaklığı sona erdi. parklarda oral anal hertürlü fastsex uygulandı çocuklarda bunu gördü lisede öpüşmek serbest algısını yarattığı için şuan lisede hunharca kızların eteklerine saldıran yiğitler suçsuzdur dostlar. Niyemi? La bu bebeler kendinden büyüklere demezmi siz yaparken iyide biz yapıncamı kötü.
Sebebi düzensiz doğurganlıktır. insan nüfusu çok fazla, kitleler ne kadar fazla olursa kontrolü daha zordur bu eğitim için de geçerli olarak ahlaki çöküntüye sebeb verir.
Örnek : 1 öğretmen 10 kişilik sınıfa mı daha iyi ders anlatıp öğretebilir 100 kişilik mi? Tabiki 10 Dünya'daki kaynaklar fiziki ihtiyaçlar için insanlara yetsede ahlaki ve toplumsal ihtiyaçların Kültürel dağılımı yetersizdir.
Bu yüzden nüfus yoğunluğu bakımından fazla olan ülkeler genelde gerici az gelişmiş ve ahlaksızlık bakımından ön plandadır.
ahlak deyince aklına sadece cinsellik gelenlerce de çözülemeyecek durum.
kime göre ahlak, mesele bu.
bir kısım hırsızlığı ahlaksızlık algılar, bir kısım bunu normallestirip, namaz kılıp baş örtmeyi en büyük erdem olarak görür.
kiminin normal yasantisi, başkasına ahlaksizlık görünürken, kiminin töresel yaklasimlari, diğerinin kırmızı çizgisinin ötesinde olabilir.
birbirinin yaşantısına saygı ile hallolacak mevzu da değil bunlar.
çözüm yok yani.
Sürü psikolojisi ve özentiliktir. ikisi de birbirini tamamlamaktadır. Herkesin gördüğü gibi şuan sokaklarda hep başörtüşü annenin açık kızını görürüz ama hiçbirimiz açık annenin kapalı kızını göremeyiz. Tabi ki bu tam anlamıyla bir ahlak ölçüsü değildir ama bir tespittir.
çöküntünün sebebi insanın maddeci yapısı ve buna en uygun sistem olarak görülen, öne sürülen kapitalizmdir. çözüm ise yoktur. insanoğlu bu çöküş içinde kendini yok edecektir.
not: ahlaki çöküşten kasıt sadece cinsellik anlamında kullanılmamıştır. bitmek bilmez bir açgözlülük uğruna doğayı-canlıları umarsızca yok etmekte büyük bir ahlaksızlıktır zira.
modernlik, çağdaşlık, özgürlük, cesaret gibi söylemlerin saptırılarak insanlara olağan birşeymiş gibi gösterilmesi ve en büyük sebeplerinden biri de dinsizlik nedeniyle insanın kendini başı boş, sorumsuz hissetmesidir.
