Çoğu samimiyetsiz geliyor artık. Hep bir çıkar ilişkisi, ne bir anlayış ne bir sadık olma duygusu var. Taraflar karşı tarafın kendisini değil de ona verdiği duyguları seviyor. Çok çabuk birilerini hayatlarına sokup hiçbir şey olamamış gibi çıkarıyorlar. Bazen siz nasıl seviyorsunuz böyle diye çıkışıyorum çevremdekilere. Benim Haddime mi? asla ancak sizin de beni sevgiden, saygıdan, sevdadan soğutmaya hakkınız yok.
yıldız tilbenin şarkısında dediği gibi, zaten aşklar hep yalan dolan sonu hep sızı hüsran ilişkileridir. geriye bize kalan yalnızlık olsa da bu ve bunun gibilerine değiyor gerçekten.
Vefayı, aşkı, sadakati, sevgiyi, çıkardık hayatımızdan, onun yerine erkeği bankamatik, kadını da seks objesi olarak gördük. Sonuç yozlaşmış, içi boşaltılmış, çarpık ilişkiler.
yüzeysellikleriyle ön plana çıkmaktadırlar. insanlar artık birine sevgilim demek için onu sevmeye ihtiyaç duymuyor. ellerini tutup gözlerine bakmadan da ilişkisini yürütebiliyor. kimsenin biriyle ilişki kurmak için kriteri kalmamış. sarışın, esmer fark etmiyor. insanlar canlı kanlı karşısında görmediği, enerjisini almadığı, varlığını hissetmediği biriyle aylarca flörtleşiyor. bir gün evvel başka bir kızla sevgilicilik oynayan erkekler, ertesi gün instagram'a başka biriyle el ele poz veriyor. insanlar gerçekten aşık olmuyor, kimse aşık olduğu insan için gözyaşı dökmüyor, kimse bir kere olsun sevdiği kadını görebilmek için saatlerce köşe başında bekleyecek kadar sabırlı değil. kimse karşısındaki insanın mutluluğunu kendisininkinin önüne koyabilecek kadar sevgi dolu değil. artık erkeğin dizlerinin bağı çözülmüyor, kızın yüzü mahcubiyetten kızarmıyor. yoruyor artık bu dünya. çok yoruyor.
insanları artık daha da yapmacıklaştıran, sahtekarlıklarla, ve daha da kötüsü stratejik hamlelerle hareketlenen, gereksiz bir birbirine katlanma ile beni güldüren ama trajikomedi tarzında güldüren ilişkilerdir.
insanlar artık birbirine müzikal tadı vermiyor. birisine baktığında 'bak ben buyum benim giydiklerim benim saçımın rengi, sürdüğüm ojelere bir bak işte bu benim' tarzında algıya hemen yerleştiriyor mesajları. şekilciyiz be sözlük. birbirimize uzaktan bir baktığımızda ne kadar da yabancıyız, soğuğuz. insanlar artık bana bir michael buble ya da dalida tadı vermiyor. tınılarını, tılsımlarını yitiriyorlar. olmadıkları biri gibi olmak için uğraşırken.
en basitinden sevgili olaylarına girelim. internette bloglar, forum siteleri kaynıyor bir erkeği naıl aşık ederim nasıl elimde tutarım diye. hepsi birbirinden zeki. hepsi en iyisini biliyor birini elinde tutmayı, aşık etmeyi. olur mu yahu? piyon muyuz sözlük... erkek olsam ilk samimiyetsizliklerini sikerdim şu insanların. birbirlerine sanki savaş alanlarındaymış gibi hamlelerle yaklaşanları.
yahu hani biz insandık? hani malzememiz insandı? bu mudur bunca malzemeden çıkaracağın ürün?
toplamda 638 tane birbirinden farklı karakter tipi varken, biz hangisi daha kazançlıysa ona benzemeye çalışıyoruz. hangisinde daha çok ilgi çekiyor hangisinde daha çok pragmatizmin dibine vuruyorsak.
hatun dediğin şöyle olacak
erkek adam dediğin şöyle olacak diye diye birbirimizi yedik bitirdik be. insan olmayı unuttuk. dertliyim sözlük. bugün gördüklerimden sonra...
kız arkadaşlarım cinsellikten kaçarken gösterip elletmeme taktiğini nasıl da oynadıklarını güle güle anlattılar. erkekleri nasıl köpek ettiklerini. racccon mu böyle sözlük?
erkeklere gelirsek, nasıl da kızları yatağa attığından nasıl becerdiğinden anlatır olmuşlar birbirlerine. yahu sözlük hani ruhumuz vardı? hani obje değil subjeydik? korkuyorum sözlük.
ama çaktırmıyorum korktuğumu.
aramızda kalsın e mi.