dünyanın en zengin enerji kaynaklarına sahip arap ülkelerinin yapamadığını güney afrika yaptı.
uluslararası adalet divanı, israil’e yönelik soykırım suçlamasını esastan görüşmeye karar verdi.
mandela’nın ülkesine selam olsun.
petrolün üretimini bile kısmayan, israil’le diplomatik ilişkileri kesmeyen islam ülkelerini de tarih kaydetti.
o şehrin resmine baktım da afrika'da böylesine uzun modern binaların olduğunu bilmiyordum. johannesburg 4.5 milyon nüfusa sahipmiş. 007'ye bilgi için teşekkürler.
dünya'da 2.2 Milyar müslüman ve nüfusunun % 99'u müslüman olarak
bilinen 57 islam ülkesi varken, filistin'de , gazze'de yapılan
zulmün, katliamın, soykırımın hesabını nüfusunun sadece %1 'i
müslüman olan güney afrika soruyor.
işte size ahir zaman
makedonya ya da sırbistana gidin..hem vizesiz hem güzel yerler. makedonyada türkçe konuşabilirsiniz esnafla...yazın ohri gölünü tavsiye ederim makedonyada.
vizesiz gidilebilen yerlerdendir. merak edip baktım uçak bileti beş bin lira gidiş geliş on bin yapıyor. afrikayı merak eden biri olarak üzdü beni. vizesiz ucuza gidilebilecek yerler varsa iyi olur.
bu arada eklemeyi yapayım denildiği gibi güvenlik problemi çok fazladır. avmler 16 da kapanır. iş mesaisi en geç saat 17 de biter. 18:00 dan sonra toplu taşıma bile kalmaz sokaklarda hayat durur. böyle bir yerdir.
ülke 1994 yılında apartheid rejimini attığı zaman bütün Afrika ülkelerinden niteliksiz göç almıştır. yoksa her zaman %70 siyahî nüfusa sahip değildi. düşünün bizde Suriyelileri, orada çok daha beter yabancı göçmen vardır ki nüfusu %10 üzerindedir. özellikle Nijeryalılar vardır ki tamamına yakını suçludur. Peter Jackson filminde bunları güzel şekilde anlatmıştır. hatta şöyle bir fıkra bile duymuşluğum vardır.
Nijerya da deprem olmuş; abd başkanı: "Nijerya da olan depreme çok üzüldük yaklaşık 100 milyon dolar yardım edeceğiz" demiş, ingiltere başbakanı: "Nijerya nın başına gelen felakete çok üzüldük 80 milyon dolar yardım edeceğiz" demiş, güney Afrika devlet başkanı ise: "Nijerya da olan felakete çok üzüldük, kayıplarını telafi etmek için 200 bin Nijeryalı yollayacağız" demiş.
6 ay yaşadığım ülkedir. meraklılarına söyleyeyim yaşanacak yer yoktur. ne duyduysanız abartı yada yalandır:
- yemyeşil ülke değildir. doğu şehirleri yeşildir. Durban ve çevresi Hint okyanusu kıyısı boyunca Mozambik ve Madagaskar gibi yeşildir. yalnız batıya girerseniz bu çöl olur. yani cape town gibi batı şehri yemyeşil falan değildir.
- insanları oldukça berbat tır. beyazlar genel olarak iyidir anlayışlı insanlardır. yalnız siyahi, melez, Hintli insanlar kendi ırklarına oldukça düşkündür. bu ülkenin belli kısmına çomar çıkarcı diyorsanız birde oranın insanlarını görün.
- kültürel hayat denen şey yoktur. hatta kültür bile yoktur. amerikanın bokuna bile tapacak cahiller doludur. şehir merkezleri sıradan bir batı ülkesi gibi lüks, kırsal kesim aşırı derecede varoştur. şehir merkezinde gökdelen yükselir ama şehrin içinde hâlâ barakalarda yaşayanlar çok fazladır. baraka dedim diye aklınıza gecekondu gelmesin bildiğiniz baraka, içinde hiçbir eşya olmayan ve insanların ortak banyo ve tuvalet kullanarak ailesiyle yaşadığı yerler.
yani yaşanacak son yerlerden birisidir. filmlerde güzel yerleri gösterilir ama gerçek farklıdır.
afrika'nın parlayan güneşi. bir 'güney afrika' değiliz canlar.
(bkz: Sorun): Anayasa Mahkemesi, yolsuzlukla mücadele komisyonunun raporundaki iddiaları teyit etti ve Zuma'yı milyonlarca doları bulan tadilat masrafının, güvenlikle ilgili olmayan kalemlere dair bölümünü hazineye ödememekle suçladı.
(bkz: Çözüm): Mahkeme, Zuma'nın 'şaibeli yollardan edindiği servet' ile KwaZulu-Natal'deki Nkandla'da bulunan malikanesine yüzme havuzu ve amfitiyatro yaptırmasını eleştirerek, Cumhurbaşkanı'nın tadilat masraflarını geri ödemesi gerektiğine hükmetti.
(bkz: Uyarı):Mahkeme, iktidardaki Afrika Ulusal Kongresi'nin ağırlıkta bulunduğu parlamentoyu da harcamalar konusunda Zuma'nın üzerine gitmemekle suçladı.
(bkz: sonuç): Hükümet tarafından yapılan açıklamada, Zuma'nın Anayasa Mahkemesi kararına saygı duyduğu, kararı değerlendirip istişarelerde bulunduktan sonra atacağı adımı belirleyeceği kaydedildi.
Apartheid rejiminin çökmesine rağmen, halen beyazlar tarafından yönetilen ülkedir. Nelson Mandela büyük değişimler yaptı, ama ardından gelen zuma başkan, durumu bırakın stabilize etmeyi, daha da kötü bir noktaya getirdi.
Ülkenin finansal kaynaklarının çok büyük bir bölümü hala daha beyazların elinde, devlet kademeleri deseniz ona keza. Beyaz azınlık hala refah içinde yaşıyorken, siyah çoğunluğun midesi deliniyor bu ülkede.
Bu soyut gerçekler dışında, somut anlamda dünya altın rezervinin ciddi pay bulundurduğu bir ülkedir. Johannesburg ve cape town, dünya genelinde en çok hırsızlık ve cinayet vakalarının yaşandığı ilk 10 şehir arasındadır.
Bana göre tek güzel yanı muhteşem doğasıdır. Türkiye!nin iklimine benzer bir iklime saihptir genel anlamda güney afrika, tek farkı derin kanyonların ve geniş çöllerinde olduğu bir ülkedir. Gidip görülesidir, evet, ama yaşanır mı, pek sanmıyorum.
