sinava bir ay kala ders calismaya baslamis ogrencinin dramidir.
kahvalti, ogle ve aksam yemekleri burda yenilir. tuvalet benimsenir, kantinciyle akraba olunur. bir muddet sonra ayaklar uzatilmaya falan baslanir. kahve fincanlari birikir... teey... tavan arasindaki kutuphanede gecen 10 saatin ardindan sikilmis beyinlerle eve doner zavalli liselilerimiz.
valla öyle bir iştir ki hala zaman zaman özlerim dershanemi, ulan evden çok orda takılıyordum resmen.
başlarda küfür etsenizde bir süre sonra alışıyorsunuz, türkiye'de eğitim böyle bir şey işte.
(bkz: eğitim şart)
Dershanenin ikinci bir ev gibi olması durumudur. Sınıf arkadaşları aileden daha fazla görülür. Matematik öğretmenine, size baba diyebilir miyim? Diye soru sorulmak istenilebilinir içten içe çünkü kanınız ısınmıştır, birlikte babanızla yapmadığınız eğlenceli şeyleri yapmışsınızdır mesela integral çözmek veya parabol... Fizik hocasına aşık olmuşsunuzdur veya bir kaç sıra arkada oturan çocuğa ya da eşit ağırlık sınıfındaki uzun boylu olan tipe... Dünyanız olmuştur dershane hele birde mezunsanız. Hayatınızın en: sabır, düzen, çalışma, dakik olma gibi robotsal faaliyetlerini isteyen bir dönemdir çok yorucudur ruh sağlığına dikkat.