eski filmlerden parçaların gösterildiği * kısım hariç güldürmeyi başaramamış programdır. bir de bu ustaları taklit etmeye çalışıyorlar. olmuyo tabii...
bütün yarışmacıların bir çoğu gerçekten çok kötü. aşırı rezalet. komik olmaya çalışan ama beceremeyen tipler. zorla komik olunmaya çalışılmasa daha doğal olunsa böyle olmayacak. ilk program heyecanı diyoruz. juri de şeker eriyorlar ya. hiç eleştri yok. peker açıkalın show arası program demekten kendimi alamıyorum. adam kendine çalışıyor. sustursun biri şunu.
jüride bulunan çok az sayıda insan dışında izlemesi bayıcı yarışmadır. ilkokulda anlattığımız temel uçağa binmiş fıkralarından tutun, klasik entel ressam taklitleri yapılmaktır. peker açıkalının basitliğinden, laubaliliğinden, iticiliğinden söz etmeye gerek yoktur. kadir çöpdemir'in "midemin gurultusu duvarlarda yankılanacak birazdan" gibi bir cümle kurmasıyla da yapımda pek de güzel bir planlama yapılmadığı anlaşılmaktadır. allahaşkına nolur söyleyin hangi programda bir insan yeter artık çok acıktım gibi bir söz söyleyecek noktaya gelmiştir. *
ayrıca bir yarışmacının bir haftadır görmediği bebeğini bir seyirciden sahneye alması sırasında program boyunca genelini bir türlü göremediğimiz seyircileri görme şansını yakaladığımız anda bomboş koltuklarla karşılaşmamız zaten programın ne derece tutulacağının göstergesidir.
kanal değiştirirken denk gelinen bu yapımcık hedef kitlesine eski türk filmlerindeki bazı sahnelerden kesitlerle güldürmeye çalışırken juriler arası geyiğin boku çıkarması ile kesin reyting rekorları kırmıştır
ana haber bültenlerinde borsa değerlerinden hemen sonra bülent ersoyun çocuk istiyorum demesi bir uzmana danışılması halkın fikri alınması vs derken antalyadaki rusların kar suyundan çamur banyosundan çıkıp köpük... hele kamer genç meselesi var ki of off offff aziz nesin haklıymış dedirtecek dedirtmesine de sol frame engellidir o ayrı
özgü namal,müjdat gezen vb kişilerin olması itibariyle çok kaliteli bir program olacak diye düşündüğüm bir programdı ama ne yazık ki levent kırca ve özellikle peker açıkalın sayesinde 1 saat dayanabildiğim bir program oldu...Umarım biri onlara ne kadar sevimsiz,itici hatta sinir bozucu olduklarını anlatır...bu kadarda zorlama espriler olmaz ki...yarışmacılar acemi olmalarına rağmen 1000 kat iyidiler...
son 10-20 yılda komedi ve espri anlayışındaki değişimi gözlemleme adına ibret verici programdır. skeçler o kadar kötüdür ki yarışmacıların performansını değerlendirme söz konusu olsun. performanslar sırasında kamera sürekli levent kırca'ya yakın plan girmekteydi, herhalde ondan başka gülen yoktu.
işin ehli olarak görülerek jüride yer alan peker açıkalın'ın gudik esprilerini
duyduktan sonra kendimi kaybetmiş, duvardan duvara, yerden yere atmışım.
levent kırca : haftaya şener'i * programa alalım, bizi kırmaz.
peker açıkalın : niye sizi kırsın ki siz bardak mısnız? gibi..
bir de peker açıkalın'ın
"bazıları sekiz senedir aynı espriyi yapıyor!"
lafı ile cem yılmaz'a laf sokmaya çalışması vardır -haklı tarafı da elbet vardır-
sen sekiz sene değil seksen sene de uğraşsan o espri çıkmaz senden diyesi gelir insanın.
kanımca peker açıkalın sadece oynasın, onun dışında ağzını açmaması daha hayırlıdır.
müjdat gezen tiyatro ve okul adına para için böyle gudik bir işe bulaştığı savının arkasına saklanabilir -ki yaptığı çok büyük fedakarlık gerektiren bir projedir- ama bakıldığında son dönemde kendi adına çingene tiplemeleri -gırgıriye serisi, darbukatör baryam,cennet mahallesi- dışında türk mizahına katkısı ne boyuttadır sorgulamak lazım.
daha neler göreceğiz bakalım..
"almışım amirlerimden sıkı disiplin
kutsaldır bir vazife her seyden önce"*
bana bir komiklik icin bu kadar mi kasilir dedirten ve espri anlayisinin daha carpim tablosu ögrenmeden integral esprisi yapanlarinkinden farksiz olan insanlari barindiran programimsi.
ne kadar kötü olduğunu her geçen gün daha iyi ispat eden yarışma programı. ne zaman bitecek heyecanla bekliyoruz. peker açıkalın yeter bırak şu oyunculuğu dediğimiz de program ayrıca.
bütün program boyunca sıkılmama rağmen sadece müjdat gezenin varlığı için izlediğim yarışma.oyuncuları beğenmeyip metinleri öve öve bitiremediler ancak metinler çok saçma;ve bayat esprilerle dolu,oyuncunun ufkunu açan değil yeteneğini kısıtlayan nitelikte olduğu için hiç bir oyuncu hakkında doğru düzgün fikre sahip olamadı izleyenler.
bir de şöyle bir diyalog yaşandı kelimesi kelimesine doğru aktaramasam da:
özgü n. : levent bey siz ne diyorsunuz bu konuda?
levent k. : valla ben sağlık durumumuzdan şüphe etmeye başladım zira gecenin şu saati itibariyle espriler peker'in seviyesine kadar indi. :)
jüri üyelerinin arasında en aklı başında olanı kadir çöpdemir gibi durmaktadır. o derece korkunç bir programdır işte bu. kadir çöpdemir de bu hafta londradan katılıyormuş, yazık adama londrada gezmek varken, oturup bu iğrenç yayını izleyip aralarda canlı bağlantıyla katılmak zorunda kalıyor*. demin gözüme çarpan bir karede evrim* bet sesiyle şarkı söylüyor, pekerle levent* ise koşuşturuyorlardı. gachayım..
her hafta yayınlandığı saatte hakkında bir sürü entry girilen,bir daha yayın saatine kadar unutulan programdır.yani dandik de olsa ses getirmekte,rating'ini almaktadır.
yarışmacılardan çok jürinin ( başta peker açıkalın olmak üzere.) esas alındığı; zaten yarışmacıların da pek bi performans gösteremediği; özgü namal' ın bir türlü sunuculuk yapamadığı ve mikrofonunu kapalı zannederek sahne arkasında söylediği 'kendimden nefret ediyorum.' şeklindeki isyanı ekranlara yansımış abidik gubidik, gereksiz yaz akşamları geçirgeçi.
ilk bölümünde peker açıkalın ın kelimenin tam anlamıyla s.çtığı ne yapmak istediğine anlam verilemeyen abuk sabuk davranışlar sergilediği yarışma programı.*