gülün tam ortasında ağlıyorum
her akşam sokak ortasında öldükçe
önümü arkamı bilmiyorum
azaldığını duyup duyup karanlıkta
beni ayakta tutan gözlerinin
ellerini alıyorum sabaha kadar seviyorum
ellerin beyaz tekrar beyaz tekrar beyaz
ellerinin bu kadar beyaz olmasından korkuyorum
istasyonda tiren oluyor biraz
ben bazan istasyonu bulamayan bir adamım
gülü alıyorum yüzüme sürüyorum
her nasılsa sokağa düşmüş
kolumu kanadımı kırıyorum
bir kan oluyor bir kıyamet bir çalgı
ve zurnanın ucunda yepyeni bir çingene
gül kokulu efendimizi(*) hatırlatan güzel bir çiçek.
ey kupkuru çölleri cennete çeviren gül;
gel o bayıltan renklerinle gönlüme dökül!
vaktidir ağlayan gözlerimin içine gül!
ey kupkuru çölleri cennete çeviren gül...
(bkz: gül şiirleri)
Müslümanlar gül kokusunun peygamberlerinin kokusundan geldiğini kabul ederler ve peygamberleriyle yoğun sevgi bağı olan kişilerin dahi gül koktuğuna inanırlar. islam sanatında gül çoğunlukla peygamberi simgeler. Bu yüzden çoğu islami eserde güle ayrı bir değer verilmiştir.
bülbülün sevgilisi. gül dikenini bülbülün kalbine saplar. sabaha kadar da ay ışığında kanını emer. böylece kızarır. kırmızı gülün renginin bübülün kanndan aldığı mazmunu divan edebiyatında sıkça kullanılır. ayrıca gül güzelliliğiyle Allah, bülbül ise sürekli acı acı öttüğü için insandır.
tek basına paket yapıldıgında * itici olan ancak dev bir bukette enfes olan çiçek. bi de yesili mavisi var ki hiç dogal görünmüyor. kurutuldugunda da gayet sık bir aksesuar olur.
"ırmağımızı ateşe salar semender tıynetan-ı aşk / gül yanlış kokarsa, tuz yakaya takılır / ... / bize yapılanları gördüm, hepsini / gül yanlış kokarsa, tuz yakaya takılır." *
zor zamanlardır gülün yanlış koktuğu zamanlar.
bir de çabuk solar gül, her mevsim açmasına rağmen. ve elbette ki dikenleri yetmez acıtmaya. sonra, ararsın ararsın, bir tane siyah gül bulamazsın. oysa bilirsin bir yerlerde vardır. defter aralarında kurutulmak gibi bir kaderi vardır bir de. tüm bunların üstüne bir de öldüğü mevsim, ipekböceklerinin kelebek olduğu mevsimdir. kötü kaderse, alası vardır gülde, bülbülünki mızmızlıktır. tüm senaryolar uydurmadır, gerçek hayatla, kişilerle ya da olaylarla hiçbir ilişkisi yoktur.