bugün
- kocasına kahvaltı hazırlamayan kadın kusurludur11
- yazarların cinsel tercihi15
- içinde hiç'a harfi geçmeyen bir cümle yazınü17
- hangi sözlükçüyü dövmek istersiniz21
- uludağ sözlük aktrollerinin uçurulması8
- peygamberlerin yahudi olması9
- zalbert ramstein18
- güçlü kadınların ortak özellikleri19
- herkesle iyi geçinmek10
- bugün yaşadığınız en üzücü olay13
- anın görüntüsü11
- dini eleştirmeyi dün düşmanlığı ile bir tutmak8
- elini cebine atınca en az 5000 lira olmalı14
- meral akşener14
- kadir mısıroğlu mezarı13
- albay kemal21
- karıncaları öldürmeden evden uzaklaştırma yöntemi15
- sokak ortasında ilişkiye giren muhafazakar çift22
- kablosuz sütyen20
- icardi190537
- arkadaşlar sizce yakışıklı mıyım31
- müge anlı ile anadolu irfanı8
- seni allaha şikayet ediyorum erdoğan8
- meral akşener'in sarı saçları10
- gizli samyel23
- 6 haziran 2024 meb ile ilgili skandal iddia25
- kuresel ikinma'nın sözlüğe dönüşü10
- aşkım ben hiç osurmuyorum bizde genetik diyen kız11
- estetikle 30 yaşına dönen teyze8
- belediye otobüsüne kaçak binme yöntemleri10
- türklere peygamber gönderilmemiş olması19
- türk tarihinin en büyük komutanı rte dir18
- kadınlar konusunda bilmek istediğiniz ne var12
- okula gidiyorum sözlük9
- ronaldo'nun fenerbahçe'ye gelme ihtimali12
- kadir mısıroğlu üstadın hoplattığı oğlanlar18
- zalbert ramstein'in kürt olması15
- jose mourinho27
- sarılma ihtiyacı8
- havalar ısınınca orospu gibi giyinen kadınlar19
- kaç tane gerçek istanbullu tanıdınız17
- biz bu hayata çalışmaya mı geldik8
- sözlüğün bağımlılık yapması11
- 48 cm penisi olan adam12
- türk kadınlarındaki en büyük sorun19
- türk polisinin güzel kızlara karşı olan nezaketi21
- merve boluğur11
- nude isteyen kız12
- şanlıurfa da damattan istenilenler listesi13
- sözlüğün en iyi iki erkek yazarı12
uktecinin notu: bi de masalımsı var bununla ilgili..
ukteyi veren: gsvvn (11.08.2008 21:37)
gozun bulundugu cukurdur.
ukteyi veren: gsvvn (11.08.2008 21:37)
gozun bulundugu cukurdur.
uktecinin bahsettigi masalimsi da soyledir;
Halinden yoksul olduğu anlaşılan bir adam, deniz kenarında oltayla balık tutuyordu. O sırada oradan geçmekte olan ülkenin padişahı bu gariban adamla ilgilendi ve ona,
"Oltana ben burada iken ilk takılan şey ne olursa sana onun ağırlığınca altın vereceğim."
dedi. Biraz sonra oltaya takıla takıla ortası delik bir kemik takıldı Hükümdar balıkçıya,
"Ne yapalım, şansın bu kadar, oltana ağır bir şey takılmadı."
Diyerek alıp sarayına götürdü. Saraya varınca adamlarına, balıkçıya elindeki kemiğin ağırlığınca altın vermelerini emretti. Bunun üzerine adamlar kemiği terazinin kefesine koydular, öbür kefesine de altın koymaya başladılar. Beş, on, yirmi, elli diyerek altınları koydular ama kemiğin olduğu kefe hala aşağıda ve yerinden oynamıyordu. Görünüşte dört beş altını zor tartar göründüğü halde, tahminlerin on misli üzerinde altın koydular, kemikli kefe bana mısın demedi. Altını doldurmaya devam ettiler, terazinin kefesi doldu taştı; ama kemik tarafı yerinden kımıldamıyordu. Bunda bir sır olduğunu anladılar. Bir bilgeyi çağırıp bu sırrın ne olduğunu sordular. Bilge kemiği eline alıp şöyle bir baktıktan sonra şu açıklamada bulundu:
"Bu kemik açgözlü bir insanın göz çukurudur. Siz bunu tartmak için bütün hazineyi koysanız yine yerinden oynamaz. Çünkü doymaz, ancak bir avuç toprak bunu doyurur."
Nitekim bilge kişi, bir avuç toprak alıp terazinin kemik olan kefesine koydu ve kefe hemen yukarı kalkıverdi.
Halinden yoksul olduğu anlaşılan bir adam, deniz kenarında oltayla balık tutuyordu. O sırada oradan geçmekte olan ülkenin padişahı bu gariban adamla ilgilendi ve ona,
"Oltana ben burada iken ilk takılan şey ne olursa sana onun ağırlığınca altın vereceğim."
dedi. Biraz sonra oltaya takıla takıla ortası delik bir kemik takıldı Hükümdar balıkçıya,
"Ne yapalım, şansın bu kadar, oltana ağır bir şey takılmadı."
Diyerek alıp sarayına götürdü. Saraya varınca adamlarına, balıkçıya elindeki kemiğin ağırlığınca altın vermelerini emretti. Bunun üzerine adamlar kemiği terazinin kefesine koydular, öbür kefesine de altın koymaya başladılar. Beş, on, yirmi, elli diyerek altınları koydular ama kemiğin olduğu kefe hala aşağıda ve yerinden oynamıyordu. Görünüşte dört beş altını zor tartar göründüğü halde, tahminlerin on misli üzerinde altın koydular, kemikli kefe bana mısın demedi. Altını doldurmaya devam ettiler, terazinin kefesi doldu taştı; ama kemik tarafı yerinden kımıldamıyordu. Bunda bir sır olduğunu anladılar. Bir bilgeyi çağırıp bu sırrın ne olduğunu sordular. Bilge kemiği eline alıp şöyle bir baktıktan sonra şu açıklamada bulundu:
"Bu kemik açgözlü bir insanın göz çukurudur. Siz bunu tartmak için bütün hazineyi koysanız yine yerinden oynamaz. Çünkü doymaz, ancak bir avuç toprak bunu doyurur."
Nitekim bilge kişi, bir avuç toprak alıp terazinin kemik olan kefesine koydu ve kefe hemen yukarı kalkıverdi.
güncel Önemli Başlıklar