halk arasında "rüyanın çıkması" olarak ifade edilir. özellikle yaşadığım kötü olayların öncesinde adeta bir uyarı şeklinde başıma gelen garip bir durumdur.
çocukken babamın öleceği korkusu düşmüştü içime. sabah akşam babamın öleceğini düşünüyordum. adamın bilinen bir sağlık problemi de yoktu. ama bu ani gelişen nedensiz kaygıdan kurtulamıyordum. bir gün rüyamda babasız çocuklar grubuna katıldığımı duydum. çok geçmeden babamı ani bir şekilde kaybettim.
iki gün önce rüyamda köyde olduğumu gördüm. uyandığımda annem odama gelip köye gitmek istediğini söyledi. sık sık gittiğimiz bir yer değildir köy. yılda bir-iki anca. rüyadan birkaç saat sonra kendimi köyde buldum.
bu durumun en güzel örneğini herhalde yusuf peygamber yaşamıştır.
sık sık karşılaştığım ve en fazla 1 ay geçmeden tıpatıp ya da benzeri şeklinde yaşadığım durum. babaannemin mevlid'ini gördüm bir ay geçmeden vefat etti. daha birçok şey.
bunu yaşayanlara tavsiyem uyandığınızda hayrolsun deyip rüyanız kötüyse kimseye anlatmamanız.
Başvuru yaptığım günlerin sonrası bir günde rüya gördüm ve rüya aynen şöyleydi:
Yüksek bir evin balkonundayım dışarı bakıyorum yanımda birisi var ama kim bilmiyorum.
Etrafı izliyorum dağlık ve yeşillik ama çok uzakta iki dağ arasında masmavi bir deniz, küçücük görünüyor.
Yanımdakine "işte bak orada deniz" diyorum.
Ve sonuç olarak kazandım, gideceğim yer tam da böyle bir yer.
mantıklı bir olay örgüsüne sahip rüyalarımın %99'u gerçekleşir. mantıksız olanlarda ise olay gerçekleşmez ama rüyamda gördüğüm kişilerle mutlaka bir yerde karşılaşırım. bu yüzden gördüğüm rüyaları mutlaka birine anlatırım. anlatmadığım bir iki rüyam var. onlar da o kadar tatlı ve hoştu ki anlatmaya kıyamadım.
10 yaşımdan beri rüyalarımda elimdeki silah düşmanla karşı karşıya geldiğim an tutukluk yapar, parmağımın gücü tetiği çekmeye yetmez, okum yaya küçük gelir, elimdeki kılıç tahta kılıç olur.
Çok merak ediyorum rüyamın ne zaman gerçekleşeceğini, kocaman gülümseyebilecek miyim acaba.