iyidir, hoştur, sağlamdır, sakıncasızdır.. kimi bu tarzla izdivaç yapar, kimi de asi takılıp kendi seçer eş adayını. burada asıl kriter; usül kadar sonrasının da önemli oluşudur.
anadoluda bir çok gencin anne ve babasının evlenme şekli.
hayatında ilk kez ciddi bir ilişkisi olan bendeniz tam iş evliliğe gelmişken yine sıçmış ve bunun üzüntüsünü yaşamaktadır. biraz zaman geçtikten sonra ailenin ilk çocuğu da olmamdan kaynaklanan bir iştahla sürekli birileriyle tesadüfmüş gibi tanıştırılmak istenmeye başladım. klasik anne entrikaları işte. bir süre sonra yedi sülalemin övdüğü bir kız gündeme geldi evde. ulan diyorum nasıl bir şey acaba? acaba gidip görsem mi? hem hayır diyebilirim derken görücü usulu evlilik modelini test etmek istedim. kız evine haber salındı. müsaade varsa gençler birbirini görsün. kızın annesi arar bizimkileri;
-aloo
- aloo vıdıvıdı hanım nasılsınız?
- aloooo
- vıdıvıdı hanım sesim geliyor mu? nasılsınız?
- kızııymmm bunlar kasti mi yapıyor nedir ses etmiyorlar.
- vıdıvıdııı sesim geliyor muuu?
vee öfkeli konu komşu
- la kapat kapat, gelmiyorlarsa gelmesinler sitiret! bizim kız evde mi kaldı. zaten beş para etmezler adamlar hablugulubırıbırırı cızıcızızızı
garip bir şekilde daha az boşanmayla sonuçlanan evlilik.
olası sebeplerinden bir tanesi görücü usulü evlilik yapanların üzerinde olan sosyal baskıdan ötürü daha az boşanmayla sonuçlanamsı olabilir. bunun yanı sıra 3. bir kişi, iki kişinin birbirine uygunluğunu biraz daha fazla kestirebiliyor. "tam da murtaza'nın bayılacağı tipte bir kız bu hayriye" ya da "ay jale bu berkecan'la süfer anlaşır, acaba bir tanıştırsak mı?" derken insanlar o kadar da hatalı olmayabiliyorlar. ha tabii şimdi düşündüm de, benim telefonumu sırf bu mentaliteyle bir herife veren arkadaşım benim "niye öyle diyosun hanfendüü, insan telefonla da evlenir kiiiğ.kelimeanım öyle demeyin bi kere deneyin" diyen birine uygun olduğumu neden düşündü anlayabilemedim şimdi. vazgeçtim lan, yazdıklarım hatalı tespitler. 3. kişi ne anlar ki?! hıh!
bu yöntem neden kötülenir anlamıyorum. hem insanın kısmetinin nereden çıkacağı belli mi olur.
senin diskoda ya da barda -merhabaaağ, diye hönkürerek tanıştığın hatundan akıllı başlı çıkma potansiyeli her koşulda daha yüksektir. üstelik anan - baban gelinden şikayetçi olacak olurlarsa siz beğendiniz ben de aldım denir. daha ne olsun.
uzun süren evliliklerin sırrı. aşk , sevgi gibi gerekli duygular sonradan oturduğu için daha bir sağlam olur sanki. hiç tanımadan biriyle evleniyor ne ilkel! diyoruz ama ; tanıya tanıya , sindire sindire evlenen kişilerin de sonrası çok acı. tabi ki onaylamıyorum ama ilk başta da dediğim gibi uzun süren evliliklerin sırrı. evlendiğin gün ilk defa gördüğün kadın/adam için o an saygı duymaya , o an çekinmeye başlıyorsun. ilginç. ve o kadın/adam çiğ süt emmemiş ise saygı sevgi çerçevesi içinde yıllarca gülümsüyorsun.
iki tarafın da aileleri tarafından beğenilen ve sanki kendileri evlenecekmişçesine "oğlum bu kız tam sana göre" dedikleri sonucu sadece alah'a kalmış olan danışıklı dövüş etkinliğidir.
ha arkadaşın tanıştırmış ha komşun ha akraban. hepsi kısmet işidir. zamanında ilkel bulduğum sonrasında en sağlıklı gördüğüm evlilik türüdür. üstelik haftalarca beraber vakit geçirebiliyosun hemde kasılmadan çünkü ailelerin onayı ile oluyor. tanıyorsun uymazsa zaten herkes yoluna. nerdenmi biliyorum şu an yaşıyorum. pişman olmayacağım
çağımıza uymayan evlilik türüdür. ne o öyle tenine dokunmadan, nefesini ciğerlerine çekmeden, dudağından iki ısırık almadan evlilik mi olur. ya vücutlar uyuşmazsa, bunun vebali büyüktür. sebep olan da suçludur.