bugün

günümüzde modern görünme cabası içerisindeki belirli kitlenin* sadece cabalama safhasında kalması sonucunda ortaya çıkan fikir.
görücü usulünün farkını toplumumuz bilmiyor. daha öncede dediğim gibi toplumlar geliştikçe ahlak yapısı çöküyor. görücü usulü ile evlenip boşanan çift sayısı, çok az sayıdadır. bu benim tespitim değil, ingiliz harward üniversitesi araştırma enstitülerinin yaptığı çalışmalar doğrultusundaki tespitlerdir.
öncelikle görücü usulü nedir? bunu bilemeyen insanlar eleştirir. bilen insan zaten eleştirilecek bişey olmadığını anlar. görücü usulü kısaca, bir kısmet vardır, aile fertleriyle gidersin, kız ile oğlan bakışır bir yemek yerler beğenirlerse kafa yapıları uyarsa evlenirler, uymazsa evlenmezler.
eleştirenlerinde eleştridiği tek nokta "bir görüşte tanıma mı olurmuş" e kardeşim 30 sene evli kalıp boşananlar var. demek ki 30 senede bile insanlar tanınamıyormuş.
o halde görücü usulü en ideal evlenme biçimi.
netice itibari ile cinsel arzularının kısıtlandığını söyleyen insanların yaptığı, garip bir eleştiri zihniyeti.
Günün birinde elinde kitaplarla giderken, köşeden çıkagelen karşı cinsle çarpışarak elindeki kitapların etrafa saçılacağını ve her ikisinin de eğilerek mahçup bir şekilde yerdeki kitapları toplarken göz göze geleceğini ve böylece büyük bir aşkın doğacağını, daha sonra da birbirlerini daha iyi tanıma imkanı bulup evleneceklerini düşünen kişiler olsa gerek.
görücü usulü evlenmelerde boşanma daha az istatistiği yanlış yorumlanıyor kanımca;

şimdi olay görücü usülüyle evlenenlerin çok daha iyi anlaşmasından ziyade, özellikle kadın tarafında genel geçer ata-erkil kabullenmeden dolayı gelen gizli baskıdır. görücü usülünü kabul eden ve o şekilde evlenen bir kadın boşanmayı veya anlaşamadığı noktaları savunmayı düşünememektedir bile. tek derdi yuvasını korumak, beyini alttan almak olduğu için boşanmaya cesaret edememektedir. tabi bunu sağlıklı bir davranış olarak görmemek lazım çünkü ortada hele bir de çocuk varsa, öncelikle çocuk ve diğer aile bireyleri sürekli huzursuz ortamı çekmekte, sırf aile kurumunun yıkılmasını önlemek adına mutsuz bir hayatı çekmeye devam etmektedir. tabi bunların yanında çok büyük bir etken olarak kadının ekonomik bağımsızlığı olmaması da bulunmaktadır.

bu yazım görücü usülü evlenmeleri kötülediğim anlamına getirilmemelidir, demek istediğim istatistiğin yanlış yorumlanmasıdır.
bu tür evlilikleri aklı sıra eleştiren kesim, evliliklerinde yarım asırı devirmiş olan pamuk sakallı dedelerine ve nur yüzlü büyükannelerine baksın. belki onlardan bir nebze olsun örnek alırlar.
be hey zınddık, batı taklitcisi zihniyet;
sinamaların kuytu köşelerinde, gece kuluplerinin yalan neonları altında tanışınca mı? sağlam aile kuracaksın.
söylersin annene, açarsın derdini o beğenir kafasına göre helal süt emmis bir ay parçası kurarsın yuvanı.
sonra, verirsin nur topu gibi torunları.
ama yok; ben aykırı olacağım, modern takılacağım safsataları ile çıkarsın yollara, bulursun bir eksik etek. al başına belayı.
görücü usulü evlenmesi pek muhtemel zihniyettir.
severek evlenenlerden daha mutlu olan insan kitlesinin durumudur.
sonradan büyük aşk yaşayanları vardır.
ne enteresandır evdeki insana aşık olmak.
mutlu olmalarında kaderci, kabullenmeci anlayışın etkisi var mıdır sorusunu düşündürür.
Görücü usulu evlenenlerin daha az bosanip bosanmadiklarini bilmem ama gorup gordugum gorucu usulu evliliklerin en az yuzde seksen besinin mutsuz oldugunu gonul rahatligiyla, hemi de genelleme yapma kategorisine girmeden soyleyebilirim! Belki de bosanma sayisinin az olmasi da bu tip evliliklerin yogun oldugu toplum kesiminin bosanmalara sıcak bakmamasi olabilir diyesim geliyor ki diyorum zaten! (bkz: dul kadin)
modernize olup yonja usulü evlenen zihniyetle aynı zihniyet midir sorusunu uyandıran zihniyet.
baştan söyleyim mantıklı bir zihniyettir. ama bende şüphe uyandıran nokta şu ki çok geçmiş zamanda okuduğum bir araştırmaya göre boşanma oranı görücü usulü ile evlenen insanlarda yarı yarıya daha düşük. benim bu konudaki anti-tezimi sorarsanız *: görücü usulü evlenip boşanmak, normal bir evlilikten sonra boşanmaktan daha zor çünkü görücü usulu ile evlenen insanları -özellikle bayanların- üzerinde çok büyük bir aile baskısı var ve aile onaylamadıktan sonra o kişi için boşanmak bir hayal. daha da fazlası görücü usulü ile evlenen bayanlar eşlerinin düşüncelerinden gereğinden fazla etkilenen insanlar oluyorlar yani beyim istiyorsa boşanalım istemiyorsa boşanmayalım -ben bilmem beyim- bilir mantığı. normal evlilik yapan bir insanın düşüncelerinde daha özgür bir birey olduğunu düşünürsek * bu boşanma oranları bana mantıklı geliyor. *

edit: oha başlığı görücü usulü evlenen zihniyet diye okumuşum. düzeltildi *
eski düzene göre iyi bir sistemdir ki bunun da tek nedeni kadın kısmısıdır. yoksa erkekler eskiden daha iyi bi ruh hali içinde degildi eşlerine karşı ama kadınlar hiç bişey ses çıkarmayıp bi çok şeyi kabullendigi için bu evlilik uzun süreli ve başarılı olmaktaydı ama günümüz kızlarından bunu beklemek imkansıza yakın bi olasılıktır çünkü artık kız kısmısı asidir "biz bulaşık yıkarsak size de bulaşık yıkarsınız"dan süre gelen bu asilik ve eşitlikdalgası görücü usulü evlenmenin köküne kibrit suyu olmuştur...

(bkz: fazla egitimli entel kızlardan kaçınmak)

(bkz: kızları fransız ihtilallerinden uzak tutmak)
--spoiler--
bu benim tespitim değil, ingiliz harward üniversitesi araştırma enstitülerinin yaptığı çalışmalar doğrultusundaki tespitlerdir.
--spoiler--

bunun kimin fikri olduğu belli oluyor. ingiliz harward ha? sakın o abd harvard üniversitesi olmasın! ayrıca hadi diyelim ki ingiliz harward üni. olsun! bu harward(!) üniversitesinin işi gücü yok mu da doğu topluma ait görücü usulü evlenmeyi araştırıp, sonra da "hhmmm evet, görücü usulu evlenmelerde boşanma daha az... " diye bir kanıya varıp bilime ve fezaya katkıda bulunsun! bırakın efendim kendi fikirlerinizi olmayan üniversitelerin araştırmaları gibi gösterip sağa-sola yamamyı! siz görücü usulunde evlenmeyi istiyorsanız, evlenin! görücü usulu evlenmek suç değil ayıp değil! ama buradaki ayıp kendi fikirlerini ingiltere de hiç olmayan bir üniversitenin teziymiş gibi ortaya atıp "işte, bakın gavurlar bile böyle düşünüyo, sizi gidi sizi modernistler" demektir. işte esas ayıp budur!
kocası ne derse desin sineye çeken, kocamdır döver de sever de mantığı güden kadınlar yüzünden uzun süre hakim olmuş bir adeti eleştiren kendi zihniyetim. kadınların bilinçlenmesi ve kendilerinin de aynı erkekler gibi, insan olduğunu, çocuk bakıp ev işlerini yapmak üzere yaratılmış bir köle olmadıklarını anlamaları ile beraber, bilmedikleri bir adamla bir ömür geçirmenin de sağlıklı olmayacağını farketmeleri birbirini izlemiş ve görücü usulu yavaş yavaş kaybolmaya başlamıştır.
beceriksizlerin yada evde kalmak üzere olan bay/bayan'ların uyguladığı yöntemdir. keza tanışmaya kalktıklarında ayrılma ihtimalleri yüksek olan çifttir ve görücü üsülü olduğu için ayrılmak da meseledir.
evlenme çağındaki insanların evlerine kapanarak eş beklemedikleri bir çağda yaşadığını idrak etmiş zihniyet.
özgürlükçü zihniyettir.
ben asil bunu elestirmeyen zihniyeti merak ediyorum, bunu bilir bunu soylerim!
evlenip bosanmayı görücü usulune bağlamak kadar saçma birsey olamaz. görücü usuluyle evlenen hatunun babasına;
- baba kafamız uyusmadı, bosanıyoruz biz.
demeye cesareti var mıdır acaba, bunu medeniyete özenmekle iliskilendirmek çok anlamsızdır. insanlar bes sene cıkarlar, evlenir, yine bosanırlar. kafa yapıları sonradan da uyusmayabilir, insanların fikirleri değisebilir. aynı sekilde görücü usulunde de böyledir. onlar da ayrılmak isteyebilirler. ama burada bir problem vardır sevgili harvırt profesörleri, cesaret seviyesinin azlığından ötürü böyle evlenenler kolay kolay bosanamaz. çocuklar ne olacak, zaten çalısmıyorum, babama ne diyeceğim. vs. vs. böyle uzar gider bu. ama cok isterseniz aksam yemekte tanıstığınız annenizin bilmem nesinin kızı olan eş adayınızla hemen evlenin, evliyken tanısmıs olurusunuz. adetlerimizi yerine getirmis olur, harika süper olursunuz. hem özentilik de yapmamıs olursunuz, evet.
"ben aşık olmadan evlenmem." diyen zihniyettir. yalnız bunu söyledikten sonra "bana şu kızı ayarlasana." cümlesini kurmaları daha bi gariptir.
karşısına bir tane düzgün çıkmadığı için görücü usulünü savunanlar tarafından beğenilmez bu zihniyet genellikle. kendilerine hakaret edilmiş gibi alırlar, kişiselleştirirler. bu açıdan düşündürücüdür.

ha olur ya kurbağa sıçrar sıçrar sıçrar, artık takati kalmaz, der ki "ana bana eli yüzü düzgün, kara saçlı, kara gözlü, zayıf, ince güzel bir hanım bul!"

o zaman eyvallah.
bakıcı usulü evlilikleri benimsemiş zihniyettir.
bir ömrü paylaşacağı kişiyi kendisi seçmek isteyen kişinin zihniyetidir. doğru ve yerinde bir eleştiridir. görücü usulünde boşanma sayısının az olması bu tür evliliklerin başarılı olduğu anlamına gelmez. kaldı ki boşanmak bir başarısızlık göstergesi değildir. bir evliliği bitirmeye karar vermek başlatmaya karar vermek kadar doğal bir durumdur.
elestirmekten baska bir halt yapamayan zihniyettir, daha dogrusu hangisi daha mantiklidir, nasil baslar, nasil gelisiri bir türlü düsünme zahmetinde bulunmayacak kadar tembellerin elestirisidir.

ismi kötü geldigi icin olabilir, keza bu cühela, din, islam, peygamber, kamalist, türban, basörtüsü, laiklik, demokrasi, yüzde47, gibi temel kelimeleri duydugunda bir saga bir sola ani dönüsler yaparlar, sorgulamadan saplantilarini ortaya koyarlar.

efendim, görücü usulü dedigin, erkegin hatunu, hatunun erkegi, uzaktan bir iki kere görmesi degildir, elbet telefonda olsun face to face olsun görüsüyorlar, tabi sürecleri var, söz nisan vs. olmadi ayrilirlar, senin görücü olmayan usulünden tek farki, evlenmeden önce zina yapmamak olabilir.

ayrica, insanlari evlenme tercühlerinden dolayi hunharca elestirenlerin kapasitesi bellidir.

özelestiri: evet bende hunharca elestirdim, senden farkim yok, (bkz: hepimiz aptaliz)
* * * *
vay terbiyesiz zihniyet, allah seni napsın zihniyetidir. şimdi sen tanıyıp etmediğin bilmemkimin uygun gördüğü o huyu suyu belli olmayan bir nevi arkadaş önerisi yabancıyla evlenmek varken git de tanıyıp ettiğin, sevdiğin biriyle evlen! cıkcık ailecek kınıyoruz efendim böyle tipleri. *
Görücü usulü evlenmenin birlikte geçirilecek bir yaşamı zedeleyeceğini düşünen zihniyettir. Öncelikle şunu söylemek gerekiyor: Bunun modernlikle ilgisi yoktur. Yaşam değiştikçe insanların anlayışları ve doğruları değişir. Yıllarca aşkı içsel bir duygu olarak yaşayan, bir türlü dışa vuramayan ülkenin insanları da artık tanışmak, ilişki yaşamak ve bu doğrultuda evlenmek istemektedir. Bunun karşılığı barda tanıştığı bir nemfoman kadınla evlenmek değildir. Bu, modernlik özentisi olmak değil, toplumsal yaşamın doğal gelişimine ayak uydurmak demektir.
Boşanma oranlarının tanışıp evlenenlerde daha fazla olması eylemin olumsuzluğuyla değil toplumun şartları ve evlenen insanların anlayışlarıyla ilgilidir. Görücü usulü evliliğin sonunda mutlu bir yaşamın olması da bir anlamda tesadüftür. Genel mutsuzlukların üzeri örtülmektedir çünkü. Oysa diğer birleşmelerde iradeler daha özgür olduğundan boşanma ekonomik özgürlük engeline de takılmadan daha rahat gerçekleşir.
aklı başında, irade sahibi , dürüst * ve güvenilir insandır.
evleneceği kızı kendi seçme yetisine sahiptir. özgüveni vardır. sorumluluk alabilmektedir.
hayır madem günlerce bu insanlar bir takım süreçlerden geçiyorlar bunun görücü usulü ile alakası nedir? bunca saçmalığa yazacak birşey bulamamak yazarı hüzünlendirmiştir.

bir sonraki aşama ise ;

'anne ben daha önce kimsenin görmediği bir kız istiyorum.' olacaktır.

ayrıca görücü usulü evlenenlerin boşanma oranının daha düşük olduğu sadece bir masaldır. yalan bile değildir.
olsa olsa şöyle olur ;

+görücü usulü evlendim çok da mutluyum.
-eşiniz sizi aldatsa ne yaparsınız?
+benim kocama bir dğeil bin kadın feda olsun!

akıl ve de fikir temennileriyle.